At
At, Toynaklıların tek parmaklılar alt takımından, binme, yük çekme, taşıma hizmetlerinde kullanılan hayvan türü (Bil. a Equus caballus).
ATLARIN TARİHİ
Atın atası Eohippus, Eyosen çağında Amerika'da yaşıyordu. Başlangıçta ancak bir tilki iriliğinde olan bu hayvan, bulunan fosillere bakılacak olursa, zamanla büyük boyutlara ulaştı. Dördüncü Zaman'da günümüzdeki ata benzer duruma geldi. Bu evrim sırasında parmak sayısı azaldı. Eohippus'un ön ayaklarında 4 parmağı vardı; Oligosen'de yaşayan Mesohippus'un üç parmağı vardı; son olarak Pliyosen'de yaşayan Pliohippus günümüzdeki at gibi tek parmaklı oldu. Bu ilk atların soyundan gelenler, Dördüncü Zaman'da Amerika kıtasında bütünü le ortadan kalktı. Eski Dünya'da atın ortaya çıkışı Pliyosen döneminin sonuna raslar; paleontoloji bilginleri ilk Amerika atının Asya'ya geçmiş olduğunu, oradan Dördüncü Zaman'da Avrupa'ya yayıldığını ileri sürmektedirler.
Günümüzde yabani atın tek temsilcisi Prjewalski Atı'dır (Equus prjeqalskii). Bu yabani at Orta Asya'nın dar bir kesiminde, Moğolistan'da Altay dağlarının yamaçlarında yaşar. Dünyanın şu ya da bu kesiminde özgür olarak sürüler halinde yaşayan öteki atların tümünü, sonradan yabanileşmiş evcil hayvanlar saymak gerekir. Bulucusu (1879) olan Rus subayının adıyla anılan bu moğol atı, oldukça kısa boyludur. Sırt çizgisi, dik kıllı yelesi ve yeri süpüren kuyruğu, donuna göre daha koyu rengiyle, bazen açık, bazen esmer tüylerle kaplı bedeni ortadan ikiye ayırır. Prjewalski atı, (başlangıçta Avrasya' da geniş çapta yaygındı.
Tarih çağında başka bir yabani at türü vardı; Tarpan (Equus caballus gmelini) dene bu at, güney Rusya'da yaşıyordu: 1770'te bulundu, 1880'de ortadan kalktı.
Atı eğitmek ve evcilleştirmek işine 4000-5000 yıl önce girişildi. Yakalanması ve yetiştirilmesi ülkelere göre değişik dönemlerde başladı. Çin ve Mezopotamya'da, İsa'dan iki bin yıl önce bu at evcilleştirilmişti.
Not: Oligosene atı Mesohippus'un hem ön hem de arka ayaklarında üçer parmağı vardı. Yanak dişleri Eohippus 'unkilere benzemekle birlikte ormanda otlayacak biçimde gelişmişti.
Geç Miyosen Devri'nden, Merychippus'un her ayakta bulunan üç parmaktan biri yere değiyordu. Dişlerinin yapısı otçul beslendiğini kanıtlamaktadır.
Oligosene atı Mesohippus'un hem ön hem de arka ayaklarında üçer parmağı vardı. Yanak dişleri Eohippus'unkilere benzemekle birlikte ormanda otlayacak biçimde gelişmişti.
Equus cinsinden, modern at Pleyistosen Devri'nde ortaya çıkmıştır. Merychippus'u bulunan iki taraflı tırnak yerini her ayakta bir toynağa bırakmıştır. Dişleri otlamaya elverişlidir.
Not: Shetland midillisi 140-230 kg ağırlığındadır ve cidav yüksekliği 112 cm'den azdır. Hafif bir at olan quarter horse ırkı üyelerinin ağırlığı 410-540 kg, yüksekliği 173 cm'dir. Atın toynağı hayvanın iyi koşmasına olanak verecek bir evrim sürecinden geçmiştir.
Bukağılık, toynak yere vurduğunda oluşan darbenin şiddetini azaltır. İçdiz bacağın yukarı kısımında olmasına karşın anatomik olarak insan ayak bileğiyle karşılaştırılabilir. Atın kas ve iskelet yapısı koşmaya çok elverişlidir.
Not: Hafif atlar koşum atlarına göre daha küçük ve güzeldir. Arap atı en eski safkan atlardan biridir. Arap atının soyundan gelen atlar arasında thorougdred, Amerikan binek atı Morgan, quarter horse ırkı, Tennessee gezinti atı ve standardbred sayılabilir.
Pinto, appaloosa ve palomino değişik renklerde olabilir. Hackney yüksek adım atan bir binek atıdır; lippizan zıplama yeteneğiyle ünlüdür.
Not: Koşum atları Avrupa kökenlidir XIX. y y'da hem Kuzey Avrupa'da hem de Kuzey Amerika'da birçok koşum atı ırkı geliştirilmiştir. İngiltere'de üretilen Shire ırkı en iri koşum atlarından bindir. Clydesdale iskoçya kökenlidir ve bacaklarında beyaz püskülleri vardır. En eski türlerden Belçika atı ve Fransa'da üretilen Percheron, iyi huylu hayvanlardır. İngiltere'de üretilen Suffolk ise küçük bedenli bir attır.
ATLARIN ANATOMİSİ
Atın ayakları bir parmaklıdır (üçüncü parmak), hayvan, parmak ucuna , dayanarak yürür: Bedenin bütün ağırlığını taşıyan bu tek parmağa, "toynak" denir.
Ön bacak, gövdeye omuzda bağlanır ve dıştan görülmeyen, hafifçe eğri ve arkaya doğru duran kısa, güçlü bir kol kemiğinden oluşur. Bacağın görünen bölümü, birbirine kaynamış döner kemik ve dirsek kemikleri, bilek kemikleri, bir uzun tarak kemiği ve üç parmak kemiğinden oluşur, insan iskeletinden farklı olarak, atta diz gibi görünen eklem, döner kemiği, uzunlamasına çok gelişmiş olan tarak kemiğine bağlayan eklemdir.
Buna karşılık arka bacak kemikleri, insan iskeletindeki bacak kemiklerine benzer ve yaklaşık aynı büyüklüktedirler. İki yandaki birer uzun kemikle (kalça kemiği) birbirine kaynamış üç kemikten (kalça kemiği, oturga kemiği, çatı kemiği) oluşan kalça kemeri, uzun ve kalın bir kemik olan uyluk kemiğine dayanır. Uyluk kemiği, öne doğru eğiktir ve çok uzun olan kaval kemikle devam eder; kamış kemiğiyse körelmiş gibidir. Bacağın alt bölümü, bilek kemiği, uzun bir tarak kemiği ve üç parmak kemiğiyle sona erer.
Ayaklarda, ön kolun ve tarağın iç yüzünde, belki de türün evrimi sırasında ortadan kalkan parmaklardan birinin kalıntısı olarak, farklı kalınlık ve boyda, oval, boynuzsu, küçük plakalar bulunur. Ama bacağın en özgün yapısı ucundadır; burada üçüncü parmak kemiği, tırnakla kaplı tek parmak halinde toynağı oluşturur.
ATLARIN YAPI
Atın ağırlığı, ırklara göre, 150 kg ile bir ton arasında değişir. Omuz başından yere kadar yüksekliği, ırkların çoğunda ortalama 1,50 m'dir; midillilerde 0,90 m - 1,2C m arasındadır; ama safkanlarda, Jutland atında 1,60 m ya da 1,75 m'yi, hattâ Ardenne atlarında 1,80 m'yi bulur.
Yapılarına göre atlar üç ana tipe ayrılır: Uzun biçimliler; orta biçimliler; kısa biçimliler. Uzun biçimli tipteki ırklarda beden ince uzundur; bu hayvanlar oynak ve sinirlidir. Safkan arap ya da İngiliz atları ile yarış ya da binek atları bu ırktandır. Orta biçimli atlar, uzun biçimliler ile kısa biçimliler arasında yer alırlar. Aslında çaprazlama ürünüdürler; yapıları daha sağlam, bacakları daha uzundur. Uzun süre, en yararlı atlar bu ırklardan elde edilmiştir: Koşum, av ve ordu atları. Çeşitli İngiliz ve İrlanda atları bu gruptandır. Kısa biçimli atlar, kas kütleleri önemli ölçüde geliştiği için ağır hayvanlardır. Çok güçlü olan bu atların belirgin özelliği, sakin huylu oluşlarıdır. Belçika ve Fransa'da yetiştirilen ağır koşum atları bu gruptandır.
ATLARIN ÜREME VE YAŞAMA ÇEVRİMİ
Atın dişisine kısrak, erkeğine aygır, yavrusuna tay denir. Taylar, ırklara göre 15-24 ay arasında erişkin olurlar. Kısraklar mart - nisan, eylül - ekim ayları arasında 21 'er günlük devrelerin her 6-7 gününde (kızışma dönemi) çiftleşmeye hazırdırlar. Döllenmeden sonra gebelik dönemi 329-400 gün sürer; ortalama 335 gündür. Bu süre sonunda, genellikle tek bir tay doğar. Atın ortalama ömrü 20-30 yıldır. Ama 40 yılı aşkın süre yaşayan atlar olmuştur.
Ulaşım ve çeki araçlarının gelişmesi, yavaş yavaş atın bırakılmasına yol açmış ve atların sayısı azalmıştır. Bununla birlikte, günümüzde hâlâ pek çok yarış atı yetiştirildiği gibi, kasaplık atlar da yetiştirilmektedir. Ülkemizde at, binek, yük ve çeki hayvanı olarak kullanılmakta, Bursa, Eskişehir, Adana ve Malatya'daki haralarda ve aygır depolarında değerli yarış atları üretilmektedir.