Cengiz AYTMATOV
(1928). Cengiz Aytmatov Kırgız edebiyatının en tanınmış, belki de en çok sevilen yazarlanndan biridir. Aytmatov denince birçok insanın akima Cemile, öğretmen Duyşen gibi roman kahramanları gelir. Oysa roman ve öykülerinin kahramanları yalnızca insanlar değildir. Bir bakarsınız bir dağ, bir ova, bir akarsu ya da bir at yapıtın kahramanıdır.
Sovyet cumhuriyetlerinden biri olan Kırgızistan’daki Şeker Kirovski köyünde doğan Aytmatov köy ve bölge okullannda öğrenim gördü. II. Dünya Savaşı başladığında köyünün eli silah tutan erkekleri savaşa gittiği için küçük yaşta ağır görevler üstlenmek zorunda kaldı. Bu dönemde zengin gözlemleri, izlenimleri oldu. Sonradan yapıtlannda bu gözlem ve izlenimlerinden yararlanmıştır.
İlk öykülerini Kırgızistan Tanm Enstitüsü’nde okuduğu yıllarda yazıp yayımlamaya başladı. Bu okulu 1953’te bitirince zooteknik uzmanı olarak bir süre çalıştı, ama yazar olmak istiyordu. Bu amaçla Moskova’daki Gorki Enstitüsü ne devam ederek burada yazarlığın teknik inceliklerini öğrendi. 1957’de de Sovyet Yazarlar Birliği’ne kabul edildi.
Bir süre gazetecilik yaptıktan sonra, üyesi olduğu Sovyet Yazarlar Birliği’nin genel sekreterliğine ve Kırgızistan Film Yapımcıları Birliği başkanlığına getirildi.
Yapıtlarım Kırgızca ve Rusça yazan Aytmatov konularını genellikle yakın çevresinden seçer. Kırgız halkının II. Dünya Savaşı yıllarında yaşadığı acılı ve kederli olayları, sıradan kişileri, memurları, yaşlı köylüleri hep duyarlı, sevecen, içten, sevgi dolu bir yaklaşımla anlattı.
1958’de ilk uzun öyküsü Cemile yayımlandıktan kısa bir süre sonra Aytmatov, yapıtının yabana dillere çevrilmesiyle dünyaca tanınan bir yazar olmuştu. Cemile’de anlatılanlar SSCB’nin güçlüklerle dolu kuruluş günlerinde geçer. Öykünün kahramanı Cemile, kendi kaderini kendi çizmek isteyen, gelenekleri kırmaya çalışan genç bir kadındır. Çevresinin baskılarına karşı özgürlüğünü savunur. Bu yapıtta Cemile ile sevgilisi Daniyar’m arasındaki aşk dokunaklı bir dille, büyük bir sevgi ve saygıyla anlatılır.
Dilimize Öğretmen Duyşen adıyla da çevrilmiş olan İlk Öğretmenim (1961) Aytmatov'un ülkemizde tanınıp sevilmesini sağlamıştır. Yazar bu uzun öyküsünde bir köy öğretmeninin ilk öğretmenlik yıllarını anlatır.
1963’te Lenin Edebiyat Ödülü’nü alan Aytmatov’un toplumsal sorunları ele aldığı yapıtlarının başında Hasat Yolu (1963) ve Kopar Zincirlerini Gülsarı (1966) gelir. İlk yapıtta II. Dünya Savaşı sırasında halkın yaşam kavgasını, zorluklara karşı direnme gücünü destansı bir dille işler. İkinci yapıtta at çoban yaşlı Tanabay ile atı Gülsan arasındaki derin bağlılığı dile getirirken, halkın insanca yaşama özlemi ile kötü yöneticilerin tutumları arasındaki çelişkiyi sergiler. Aytmatov, çağdaş sorunların anlatımında, Kırgız destanlarının dilinden başarıyla yararlanır.
Aytmatov’un başyapıtı olarak değerlendirilen Beyaz Gemi (1970) ise, uzaklardaki babasını getirecek beyaz bir gemiyi bekleyen çocuğun öyküsüdür. Günlerini tek arkadaşı olan dedesinin masallarını dinlemekle geçiren çocuk, öykünün sonunda beyaz gemiye ulaşmak için ırmağa girer ve balık olur.
Yapıtlarının çoğu Türkçe’ye çevrilmiş olan Aytmatov’un bir öyküsünü “Selvi Boylum Al Yazmalım’* adıyla yönetmen Atıf Yılmaz sinemaya uyarlamıştır.