Charlie Chaplin
(1889-1977). Charles Spencer Chaplin Londra’da doğdu. “Şarlo” adıyla ünlenen Chaplin sinema tarihinde önemli bir film yapımcısı ve büyük bir güldürü ustasıdır. 80’den fazla filmin senaryosunu yazdı, yönetti, yapımcılığını üstlendi ve bu filmlerde rol aldı. Üzerinden düşen pantalonu, melon şapkası ve kıvrık bastonuyla gülünç ve sevimli bir karakter olan “Şarlo” insanları güldüren, güldürürken düşündüren ölümsüz bir kahramandır.
Annesi de babası da müzikhol oyuncuları olan Chaplin, ilk kez beş yaşındayken sahneye çıktı. Çocukluğu yatılı okullarda ve yetimhanelerde geçti. Bu arada gezgin tiyatrolarda geçici işler buldu. 1913’te bir İngiliz kumpanyasıyla ABD turnesindeyken, Kop film şirketinin yapımcısı Mack Sennett onu Keystone stüdyolarıyla çalışmaya razı etti. Chaplin bundan sonra bir daha sahneye dönmedi. 1914’te Sennett için çevirdiği 35 filmden birinde “Şarlo” tipini ortaya çıkardı. Her ülkeden insanı hırpani hali ve sarsak görünüşüyle etkileyen bu karakter öyle başarılı oldu ki, Chaplin kısa bir süre sonra filmlerini kendi yönetmeye başladı. Şarlo Serseri (The Tramp; 1915), Şarlo Polis (Easy Street; 1917), Şarlo Asker (Shoulder Arms; 1918) Yumurcak (The Kid; 1921) ve Altına Hücum (The Gold Rush; 1925) gibi pantomim ve mimiğe dayalı sessiz filmlerinde, “Şarlo”yla evrensel bir karakter yarattı. Güldürü öğesini büyük bir başarıyla kullanarak, filmlerine insancıl bir içerik kazandırdı.
“Şarlo” karakteri Chaplin’in en büyük filmlerinden ikisinde, bazı bölümleri sesli olan Şehir Işıkları (City Lights; 1931) ve Asri Zamanlar'da (Modern Times; 1936) da göründü. Bir aşk öyküsü olan Şehir Işıkları hem gülünç, hem de acıklı sahneleriyle büyük bir başarı kazandı. Sesli film niteliğini daha çok taşıyan Asri Zamanlar çağdaş sanayi toplumu üzerine bir yergidir.
Chaplin’in Adolf Hitler’i canlandırdığı, siyasal yergi niteliğindeki Şarlo Diktatör ( The Great Dictator; 1940) gerçekleştirdiği ilk sesli filmdi. ABD’de bundan sonra, yalnızca Monsieür Verdoux (1947) ve Sahne Işıkları (Lim elight; 1952) adlı iki film yapabildi. Bu ülkede yaşam Chaplin için giderek güçleşiyordu. ABD uyruğuna geçmemiş olması, yüksek vergi borçlarının olduğunun anlaşılması, siyasal görüşleri yüzünden ABD’ye Karşı Etkinlikleri Soruşturma Komitesi’nce komünistlikle suçlanması bu ülkede artık barınamayacağını gösterdi. 1952’de eşi Oona ve dokuz çocuğuyla İsviçre’ye göç etti. Bundan sonra ABD’ye yalnızca bir kez, 1972’de Sinema Sanat ve Bilim Akademisi’nin verdiği özel ödülü almak için gitti. 1975’te, Chaplin’e İngiltere’de “sir” unvanı verildi.