Édouard Manet
(1832-1883). Fransız Édouard Manet, çevresinde gördüklerini yenilikçi bir anlayışla tuvaline aktaran ünlü bir ressamdır. Günlük yaşamı, bütün hareketliliği ve ışığıyla yakalamaya çalışırken, bir yandan da ışık ve renk kullanımında yeni teknikler denedi.
Manet Paris’te doğdu. Babası avukat olmasını istiyor, sanatçı olmasına karşı çıkıyordu. Manet önce denizcilik okuluna başvurdu, giriş sınavını kazanamayınca bir süre gemilerde çalıştı. 19 yaşına geldiğinde dönemin tanınmış ressamlarından Thomas Couture’ün öğrencisi oldu. Daha o zamandan, başkalarının resim tarzını taklit etmeyecek kadar bağımsız bir kişiliği olan Manet, bu yüzden öğretmeniyle sık sık tartışıyordu. Atölyede altı yıl kaldı, ardından Avusturya, Almanya, İtalya ve Hollanda’ya geziler yaptı. Paris’e döndükten sonra cana yakınlığı ve şakacılığı sayesinde kısa sürede sevildi, dönemin öteki yenilikçi ressamlarıyla yakın dostluklar kurdu. Özellikle Claude Monet’yle olan dostluğu sırasında o da açık havada resim yapmaya başladı. Ama öteki ressamların kullanmaktan vazgeçtikleri kahverengi, siyah, gri gibi koyu renkleri büyük bir ustalıkla kullanmayı sürdürdü.
1863’te bugün Paris’te Louvre Müzesi’nde bulunan Kırda Öğle Yemeği adlı ünlü yapıtını Salon sergisine yolladı, ama denetim kurulu yapıtı geri çevirdi. Bunun üzerine o da resmini “reddedilenler salonu” anlamına gelen Salon des Refuses’de sergiledi. Resimde ağaçların gölgesine kurulmuş bir kır sofrasında giyinik iki adam arasında oturan çıplak kadın görüntüsü izleyicilerde ve eleştirmenlerde şok etkisi yarattı. Renk düzenlemeleri ve kullandığı lekeci teknik, izleyenlerce bir düzensizlik yığını olarak değerlendirildi. İki yıl sonra Salon sergisinde bir başka ünlü yapıtı olan Olympia’yı sergiledi. Eleştirmenler Manet’nin güzellik anlayışını sert bir dille eleştirerek yapıtın çirkin ve iğrenç olduğunu öne sürdüler.
Ne var ki, bütün bu olumsuz eleştiriler Manet’nin hevesini kıramadı, büyük bir enerji ve kararlılıkla resim yapmayı ve bu resimleri sergilemeyi sürdürdü. Sonunda sanatçılığına ilişkin olumsuz yargılar yavaş yavaş değişmeye başladıysa da büyük bir yetenek olduğu ancak ölümünden iki yıl önce anlaşılabildi. 1883’te kangren olan bacağı kesildi, kısa bir süre sonra da yaşamını yitirdi.
Çalışmalarını hiçbir akıma ya da gruba katılmadan, bağımsız olarak sürdüren Manet, sonradan izlenimciler adı verilen Monet, Auguste Renoir, Alfred Sisley gibi ressamlara esin kaynağı oldu.
Manet’nin birbirinden güzel tablolarından bazıları, Louvre’un yanı sıra Avrupa’nın ve ABD ’nin belli başlı müze ve galerilerinde, ayrıca İngiltere’de Londra’daki Ulusal Galeri’de sergilenmektedir.