Filistin Kurtuluş Örgütü
Filistin Kurtuluş Örgütü, Filistinlilerin ulusal varlıklarını korumak, bağımsız bir Filistin devleti kurmak amacıyla oluşturdukları çeşitli örgütlerden oluşan üst örgüt. Kudüs'te toplanan Filistin Araplan Ulusal Kongresi'nde kurulan (28 Mayıs 1964) ve başkanlığına Ahmet Şukayri'nin getirildiği Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ), ilk olarak düzenli bir ordu oluşturma kararı aldı. Arap Birliği ülkeleri tarafından paraca desteklenen örgüt, Arapların Haziran 1967'de İsrail'e Yenilmeleri üstüne sarsıntıya uğradı; Ahmet Şukayri, Aralık 1967'de istifa etti. FKÖ yürütme kurulu uygulanacak yeni stratejiyi belirlemek için 25 Aralık 1967'de Kahire'de toplandı. 1968'de Yaser Arafat yürütme kurulu başkanlığına getirildi. Şubat 1969'da, toplanan ulusal kongrede direniş hareketinin birleştirilmesini sağlamak amacıyla birleşik askerî komutanlık kuruldu.
Dördüncü İsrail-Arap savaşı (1973), Filistin direniş hareketine katılan çeşitli örgütlerin FKÖ çevresinde toplanmasına yol açtı; Kasım 1973'te Cezayir'de yapılan kongrede, FKÖ'nün Filistin direniş hareketinin tek temsilcisi olduğu kabul edildi. Ekim 1974'te FKÖ'nün, Filistin sorununu tartışmak için Birleşmiş Milletler'e çağrılması, örgüt açısından büyük bir başarı oldu; örgütün Birleşmiş Milletler'de sürekli gözlemci bulundurması kabul edildi. 1975'e gelindiğinde FKÖ 100 kadar devlet tarafından tanındı. 1977'de Kahire'de yapılan kongrede, Yaser Arafat'ın başlattığı ılımlı stratejinin yeni bir aşamasına varıldı: FKÖ, bütün Filistin toprakları üstünde “demokratik ve laik bir devlet"in kuruluşundan söz etmeyen, dolaylı olarak İsrail'in varlığını kabul eden "on beş nokta" programını onayladı.
Mart 1979'da Mısır-İsrail barış antlaşmasının imzalanmasından sonra FKÖ, Batılı ülkelere yönelik yoğun diplomatik girişimlerde bulundu; Yaser Arafat Avusturya, İspanya, Türkiye, Portekiz ve İtalya'ya resmî ziyaretler yaptı. Ancak, Filistin sorununa siyasal bir çözüm getirmek amacıyla çeşitli ülkeler tarafından başlatılan girişimlerden olumlu bir sonuç alınamadı. FKÖ, dış baskılara ve örgüt içindeki anlaşmazlıklara karşın İsrail'e karşı güttüğü silahlı savaşım siyasetinden vazgeçmedi. Örgüte bağlı çeşitli gerilla grupları ile İsrail arasındaki silahlı çatışmalar şiddetlenerek arttı. İsrail, Mayıs 1981 'de Lübnan'da üslenmiş Filistinlileri sindirmek için Beyrut'u bombalamaya başladı. Suudi Arabistan kralı Fahd Bin Abdülaziz tarafından hazırlanan, tarafların temel haklarını korumaya yönelik uzlaşmacı plan (Fahd planı) başarıya ulaşamayınca, Filistinlilere karşı başlattığı sindirme savaşını sürdürme fırsatını ele geçiren İsrail, Haziran 1982'de Lübnan'ı işgal ederek Filistinli gerillaları Lübnan'dan çıkardı. Bu arada örgüt içinde baş gösteren anlaşmazlık silahlı çatışmaya dönüştü. Bunun üstüne FKÖ'nün sürgündeki parlamentosu niteliğindeki Merkez Komitesi, Ağustos 1983'te Tunus'ta toplanarak Yaser Arafat'a destek verdi. Ancak örgüt içindeki ayrılık sürdü: Kasım 1984'te FKÖ'nün Amman'da yapılan kongresine, Arafat'a karşı olan Demokratik İttifak ve Ulusal İttifak katılmadılar. Şubat 1985'te Ürdün kralı Hüseyin'in Arafat'la anlaşarak başlattığı örgüt içinde bütünlüğü sağlama girişimleri de başarısızlığa uğradı.
Ekim 1985'te Arafat'ın Tunus'taki karargâhı İsrail uçakları tarafından bombalandı. Bu olaydan bir hafta sonra Filistin Kurtuluş Cephesi'ne (FKC) bağlı dört gerilla, İtalyan yolcu gemisi Achille Lauro'yu kaçırdılar. Arafat bu olayı kınadığı gibi, bundan böyle FKÖ'nün, İsrail'in işgali altındaki bölgeler dışında hiçbireylem düzenlemeyeceğini açıkladı.
Hüseyin-Arafat yakınlaşması Şubat 1986'da sona erdi. Örgütün Nisan 1987'de Cezayir'de yapılan toplantısında birliğin sağlanmasına yönelik yeni kararlar alındı. Kasım 1988'de yeniden Cezayir'de toplanan Merkez Komitesi, bağımsız bir Filistin devletinin kurulduğunu ilan etti; aynı ay içinde 50 kadar ülke yeni devleti (bu arada Türkiye de) tanıdı. Aralık 1988'de ilk ABD-FKÖ resmî görüşmeleri Tunus'ta yapıldı. Nisan 1989'da Arafat, Filistin devleti başkanlığına seçildi.
Irak'ın Kuveyt'i işgaliyle patlak veren Körfez bunalımı sırasında (1990-1991) FKÖ'nün Irak'ı desteklemesi, örgütü güç durumda bıraktı: FKÖ birçok Arap ülkesinin parasal desteğinden yoksun kaldı; Batılı ülkelerin eleştirileriyle karşılaştı. Ancak, Eylül 1993'te, FKÖ ile İsrail'in 1992'den beri gizlilik içinde görüşmeler yaptıklarını açıklamaları ve Washington'da ABD başkanı Clinton'ın da bulunduğu bir toplantıda birbirlerini tanımaları, Filistin sorununun çözümleneceği umutlarını başlattı. Ne var ki, 1994'te İsrailli bir bağnazın, el-Halil kasabasında namaz kılmakta olan Filistinli Araplara ateş açarak 40'a yakın kişiyi öldürmesi, Filistinli gençler ile İsrail askerleri arasında çatışmaları yeniden başlattı.