George Stephenson ve Robert Stephenson
“Demiryollarının Babası” olarak bilinen İngiliz mühendis George Stephenson aslında, ray üzerinde giden bir
buhar makinesi yapan ilk kişi değildir. Bu tür bir makineyi ilk yapan Cormvall’da maden sahibi Richard Trevithick’tir; ama Stephenson bu tür makinelerin gerçekten başarılı ilk örneklerini yapmıştır ve modern buharlı lokomotifler Stephenson’ın lokomotifiyle aynı ilkelere göre çalışır.
George Stephenson, Northumberland’da Newcastle upon Tyne yakınındaki Wylam’da doğdu. Babası, buradaki bir kömür madeninde ocaktan dışarı su pompalayan bir buhar makinesinin bakımıyla görevliydi. Sekiz yaşındayken bir çiftlikte çalışmaya başlayan George okula gitmedi. 14 yaşındayken babasının yardımcısı oldu ve sonraki 20 yıl boyunca madendeki makine ve pompalarla çalıştı. Boş zamanlarında makineleri parçalarına ayırarak yakından inceleyen George, makinelerle ilgili kitapları okuyabilmek için kendi kendine okuma yazma öğrendi. Saat tamir ederek ek bir gelir elde etti ve gece okuluna gitti. 1812’de Nevvcastle yakınındaki Killingworth maden ocağındaki tüm makinelerin sorumlusu oldu. 1815’teki ilk buluşunu burada
yaptı. Bu, madenlerde kullanılan bir güvenlik lambasıydı. Ama, o sıralarda aynı tür bir lamba geliştirmiş olan Sir Humphry Davy genellikle bu buluşu gerçekleştiren ilk kişi olarak kabul edilir.
Stephenson 1813’te kömür dolu vagonları çekerek madenden 14 km uzaktaki limana götürecek bir “hareketli makine” yapmanın yararına patronlarını inandırdı ve “Blucher” adlı bu makine Temmuz 1814’te başarıyla denendi. Makinenin başarısı büyük ölçüde, silindirlerden çıkan buharın sesini azaltmak için Stephenson’ın yaptığı bir düzenlemeye bağlıydı. Stephenson sesi azaltmak için silindirden çıkan buharı huni biçiminde bir bacaya yöneltmişti. Bu baca ocaktan geçen hava miktarını çoğaltarak lokomotifin gücünü büyük ölçüde artırmıştı.
1822’de Stephenson, o sırada Stockton-Darlington arasında yapımı süren demiryolunun yöneticilerini trenleri çekmek için at yerine buharlı lokomotif kullanmaya razı etti. Nevvcastle’da bir fabrika kurarak lokomotif yapımına girişti. 27 Eylül 1825’te, Stephenson'ın yaptığı ve kendisinin kullandığı “Locomotion
N o .1” adlı lokomotif ilk yolcu trenini çekiyordu.
1826’da parlamento Liverpool-Manchester arasında bir demiryolu yapımını kabul etti. Demiryolu yöneticileri, trenlerin sabit makinelerin çektiği tellerle hareket ettirilmesini düşünüyordu; ama Stephenson lokomotiflere bir şans tanımaya onları ikna etti. Bunun üzerine en iyi lokomotifi belirlemek için Rainhill-Lancashire arasında bir yarışma düzenlendi. Yarışı Stephenson’ın “Rocket” adlı lokomotifi kazandı. 1830’da açılan bu demiryolu hattında Stephenson’ın sekiz lokomotifi çalışıyordu. Bu lokomotiflerin başarısıyla Stephenson’ın ünü dünyaya yayıldı.
Stephenson’ın buhar makinesinde yaptığı önemli değişiklikler arasında lokomotif kazanı da vardır. Silindir biçimindeki bu kazanın içinde bulunan çok sayıda borudan geçen kızgın alevler buhar üretimini sağlıyordu. Stephenson’ın lokomotif yapımına getirdiği başka bir yenilik, silindirlere buhar akışını denetleyen ve lokomotifin geriye doğru da çalışabilmesini sağlayan vana sistemidir.
Demiryolu yapımında uzmanlığıyla ünlenen Stephenson, İngiltere’de birçok demiryolu hattının yapımını gerçekleştirdi; İngiltere’deki ve İngiltere dışındaki birçok demiryolu hattının yapımına da danışman olarak katıldı. Kendisine önerilen bütün unvanları reddeden Stephenson, yaşamının son yıllarını Chesterfield yakınındaki Derbyshire’da, bahçecilik ve çiftçilik işleriyle geçirdi.
George Stephenson’ın oğlu Robert Stephenson, Northumberland’daki Willington Quay’de doğdu ve babasından farklı olarak çok iyi bir eğitim gördü. 1823’te Kolombiya’daki bazı altın ve gümüş madenlerini yönetmek için Güney Amerika’ya gitti. Babası “Rocket”i yapacağı sırada geri döndü ve bu lokomotifin yapımını üstlendi. Bir demiryolu mühendisi olarak Londra’ya ilk demiryolu hattını yapan Robert, yaşamının sonuna kadar demiryolu işiyle uğraştı. Ama, en büyük yapıtları köprüler, özellikle tüp biçimli kiriş köprülerdir. Bu köprülerin en iyi örnekleri, Menai Boğazı’nda yapılan ve Anglesey Adası’nı Galler’e bağlayan Britanya Köprüsü; Nevvcastle’da Tyne Irmağı üzerindeki altı kemerli demiryolu köprüsü; Kanada’da Montreal’deki Saint Lawrence Irmağı üzerinde yapılan Victoria Jubilee Köprüsü ve Mısır’da Nil Irmağı üzerindeki iki köprüdür. 1847’de Yorkshire’daki Whitby’den parlamento üyeliğine seçildi.