Hero ile Leandros
Hero ile Leandros, Yunan mitolojisinde yer alan mutsuz bir aşk öyküsünün kahramanlarıdır. Hellespontos’un (bugün Çanakkale Boğazı) en dar yerinde kurulu iki kentten Sestos Trakya’da, Abydos ise Anadolu kıyısındadır. Tanrıça Afrodit’in rahibelerinden Hero, Sestos’ta deniz kıyısındaki bir kulede yaşamakta, tanrıçanın serçe ve kuğularına bakmaktadır. Hero günün birinde bir şenlikte Abydos’tan Leandros adlı bir delikanlıyla karşılaşır. İki genç ilk bakışta birbirlerine gönül verirler. Ne var ki, rahibe olduğu için Hero’nun evlenmesi yasaktır. O günden sonra her gece Hero bir meşale yakarak Leandros’a ışık tutar; genç adam kendini dalgalara atarak yüze yüze sevgilisine ulaşır, kısa süreli bir beraberlikten sonra gün doğmadan geldiği gibi geri döner. Fırtınalı bir gecede Hero’nun elindeki meşale söner, Leandros yolunu şaşırır, dalgalar onu Sestos’tan çok ötelere sürükler. Gücü tükenen delikanlı sonunda kendini denize bırakır. O gecenin sabahında kıyıda sevgilisinin ölüsünü bulan Hero, ona kavuşmak için umutsuzlukla kendini denize atar.
Ovidius gibi bazı Romalı ve Yunanlı yazarların yapıtlarında ele alman bu öykü, daha sonraki tarihlerde Christopher Marlowe ile Lord Byron gibi yazarlarca da işlenmiş, Byron herkesin olanaksız dediği bir şeyi yapmış, Çanakkale Boğazı’nı yüzerek geçmişti. Bu öykü AvusturyalI yazar F. Grillparzer’in Denizin ve Aşkın Dalgaları (1831; Des Meeres und der Liebe Wellen) adlı ünlü trajedisine de konu olmuştur.