John Constable
(1776-1837). John Constable İngiltere’nin 19. yüzyılda yetiştirdiği en yaratıcı manzara ressamıdır. Constable birçok Avrupalı ressamın düşünce ve üslubunu önemli ölçüde etkilemiş bir sanatçıydı. Kendinden önceki Avrupalı sanatçıların, izleyiciye gerçeklik duygusu vermeyen manzara resimlerinden farklı olarak, doğayı olduğu gibi ve canlı bir biçimde yansıtan resimler yaptı. Gökyüzünü, bulutların biçimlerini ve gölgelenişlerini kesik fırça vuruşları ve sıcak renkler kullanarak büyük bir ustalıkla betimledi. Sanatçı çoğunlukla alçak tepeler, bulutlu bir gökyüzü, düz otlaklar, köy evleri gibi İngiltere’ nin kırsal kesiminden görüntüleri konu aldı.
Constable East Bergholt’ta, Suffolk ilçesinde doğdu. Babası, değirmenleri olan varlıklı bir toprak sahibiydi. 17 yaşındayken babasının değirmenlerinde çalışmaya başladı. Küçük yaşlarda resim yapmaya başlayan Constable resim öğrenimi görmek için 1795’ te Londra’ya gitti. Dört yıl sonra da Kraliyet Akademisi Okullan’na öğrenci olarak girdi. 1802’de yağlıboyaya başlayan Constable, uzun bir süre ünlü ressamların yapıtlarını inceleyerek, resim tekniğini geliştirmeye çalıştı. 30 yaşlarındayken, İngiliz kır görüntülerini resimlemekteki üstün yeteneğiyle adını duyurdu.
1824’te, önemli bir sergi salonu olan Paris Salon’da sergilenen Saman Arabası ile altın madalya kazandı. Aynı yıl Kraliyet Akademisi üyeliğine seçildi. Fransız ressam Delacroix, Constable’ı “İngiltere’nin yüzaklarından biri” olarak nitelendirdi. Constable bugün bile, Fransız ressamları ve eleştirmenlerince Fransız manzara resmini derinden etkilemiş bir sanatçı olarak kabul edilir.
Constable 1816’da Maria Bicknell ile evlenerek Londra’ya yerleşti. Sanatçının bu evlilikten yedi çocuğu oldu. 1828’de karısı ölünce çocukların sorumluluğunu tek başına üstlenmek zorunda kalan ressam yaşamı boyunca geçim sıkıntısı çekti. Genç yaşta yitirdiği karısının acısını hiç unutamadı.
Constable’ın en tanınmış ve yetkin yapıtları Beyaz At (1819; Frick Koleksiyonu, New York), Mısır Tarlası (1826; Ulusal Galeri, Londra), Dedham Ovası (1828; İskoçya Ulusal Galerisi, Edinburgh) ve Hadleigh Şatosu’ dur (1829; Paul Mellon Koleksiyonu, Virginia).