Kuyu
Kuyu, su çıkarmak için toprağı kazarak ya da delerek yerde açılan bir çukurdur. (Petrol çıkarmak için açılan petrol kuyuları PETROL maddesinde anlatılmıştır.)
Kazılarak açılan su kuyularının çapları genellikle 1-3 metre arasında değişir. Bu tür kuyularda kuyunun kenarlarından toprak dökülmesini önlemek için kuyunun içi taş ya da tuğladan bir duvarla çepeçevre örülür. Halka biçimindeki bu duvarın örülmesine kuyunun ağzından, bir başka deyişle toprak düzeyinden başlanır; duvarın alt bölümü keskin bir kenar oluşturacak biçimde yapılır. Kuyu kazılıp duvarın altındaki toprak alındıkça, örülmüş olan halka biçimindeki duvar aşağı doğru kayar. Duvarın alt kenarının keskin olması bu kaymayı kolaylaştırır. Duvar aşağı kaydıkça üstüne yeni sıralar örülür. Su bulunan derinliğe inilene kadar kazma işlemi sürdürülür. Kuyunun suyu dipten ve yanlardan gelir. Özellikle tebeşirli topraklarda açılan bazı kuyularda daha çok su toplanmasını sağlamak için dipten yanlara doğru yatay tüneller kazılır.
Toprağın sert olduğu yerlerde açılan kuyular çok daha dardır. Bunların çapı birkaç santimetreyle 1 metre arasında değişir. Delme yöntemiyle açılan bu kuyularda çevre duvarının yerini borular alır. Çelik çubukların ucuna takılarak kullanılan delme takımları iki türdür. Kayaları delmek için kullanılan ve ağır bir keski biçiminde olan takımlar, sürekli olarak belirli bir yüksekliğe kaldırılıp sonra aşağı bırakılarak çalışır. Kayaya çarparak her parçayı kopardıkça, keski hafifçe döndürülerek deliğin dairesel olması sağlanır. İkinci tür delme takımları, marangozların tahta delmek için kullandıkları matkap uçlarına benzer; ama çok daha büyüktür ve motor gücüyle döndürülür.
Kuyunun ulaştığı su taşıyan katman, suyun kuyudan yukarıya kendiliğinden çıkmasına yetecek kadar basınçlıysa bu tür kuyulara artezyen kuyusu denir. Bir artezyen kuyusunda su, kovayla ya da pompayla çekilmesine gerek kalmadan kuyudan dışarı fışkırır.
Kuyunun açılacağı yerdeki su taşıyan katman yüzeye yakınsa ve toprak yumuşaksa yere boru çakılarak kuyu açılabilir. Çakılan ilk borunun ucu koni biçimindedir ve çevresinde delikler vardır. Boru toprağa girdikçe ucuna yeni bir boru eklenerek çakma işlemi sürdürülür. Borunun çakılması, kazık çakmakta kullanılan şahmerdanlara benzer bir makineyle yapılır.
Eski Çinliler’in 450 metreden daha derine inen su kuyuları açmış oldukları biliniyor. İÖ 2500’lerde İndus vadisinde (bugünkü Pakistan’da) yaşayan insanlar içi tuğla örülü kuyular açmışlardı.
Eski Yunanlılar’da olduğu gibi Romalılar’da da çeşme ve kuyuları su perilerine ve tanrıçalara adama töresi vardı. Hıristiyanlık geldiği zaman da kuyular Hıristiyan azizlerine adanmaya başlandı. Günümüzde de görülen dilek kuyusu inancı, kuyularla ilgili bu eski törelerin bir kalıntısı olabilir.