Max Planck
(1858-1947). Alman fizikçi Max Kari Ernst Ludwig Planck çağımızı etkilemiş bir bilgin ve filozoftur. Berlin ve Münih üniversitelerinde fizik öğrenimi gördü ve doktora çalışmasını 1879’da tamamladı. Daha sonra Kiel Üniversitesi’nde ders vermeye başladı; 1889’da da Berlin Üniversitesi’ne geçti. 1892’de aynı üniversitede profesör olan Planck, bu görevini 1928’de emekli olana kadar sürdürdü.
Planck, ısıtılan cisimlerin yaydığı ışınım (radyasyon) üzerinde araştırmalar yaptı. Bu çalışmalarının sonucunda kuvantum kuramını ortaya attı ve geliştirdi. 1900’de, tıpkı madde gibi enerjinin de çok küçük parçacıklardan oluştuğu görüşünü ileri sürdü. Bu enerji parçacığını kuvantum olarak adlandıran Planck, enerjinin sürekli bir akış halinde değil, küçük kuvantum paketleri halinde yayıldığını ortaya koydu. Bir kuvantumdaki enerji miktarının (E), o enerji ışınımının frekansına (f), yani saniyede yayılan dalga sayısına, dolayısıyla da ışınımın dalga boyuna bağlı olduğunu gösterdi E’nin f'ye bölümü her zaman, Planck sabiti (h) denen çok küçük bir sayı verir. Doğada evrensel geçerliği olan Planck sabiti fizikte büyük önem taşır; sayısal değeri Planck’ın Göttingen’deki mezar taşına kazınmıştır.
Kuvantum kuramı daha önceki bütün fizik kuramlarına ters düşüyordu, ama kısa zamanda öbür tanınmış fizikçiler tarafından başarıyla uygulandı ve 20. yüzyılın temel fizik kuramlarından biri olarak kabul edildi. Planck bu çalışmalarıyla 1918 Nobel Fizik Ödülü’nü kazandı. Planck ayrıca, modern fiziğin bir başka temel kuramı olan Einstein’in özel görelilik kuramını da destekledi. Gerçekten de, Einstein’ın Planck’ın ikinci önemli buluşu olduğu söylenir.
Planck, termodinamik ve mekanik alanları ile ısı yayınımına ilişkin elektrik ve optik konuları üzerinde de önemli çalışmalar gerçekleştirdi. Berlin’deki Max Planck Enstitüsü dünyaca ünlü bir bilim merkezidir.