Midas
Eski bir Yunan söylencesine göre Frigya Kralı Midas şarap tanrısı Dionysos'a yardım eder; bu yardımın karşılığında Dionysos, krala ne dilerse vereceğini söyler. Midas da dokunduğu her şeyin altın olmasını diler ve dileğinin gerçekleştiğini görünce baştan çok sevinir.
Kral Midas’ın yemek için elini dokunduğu ekmek altın olur. Dudağını değdirdiği şarap altın külçesine dönüşür. Kral, sonunda dileğinden vazgeçerek Dionysos’a bir daha yakarır. Tanrı da ona Anadolu’da bugünkü Sart yakınlarındaki Paktolos Irmağı’nda yıkanmasını söyler. Midas söyleneni yapar ve büyü bozulur. O günden sonra ırmağın kumu altın olur.
Midas’la ilgili bir başka söylenceye göre de tanrı Pan ve Apollon arasındaki bir müzik yarışmasında yargıçlık yapan Midas, ödülü Pan’a verir. Buna çok içerleyen Apollon kralın kulaklarını eşek kulağına çevirir. Midas eşek kulaklarını bir başlığın altında gizlediğinden bu sırrı berberi dışında hiç kimse bilmez. Sonunda, sırrı saklamaya daha fazla dayanamayan berber, toprağa bir delik kazar ve içine eğilerek sırrı fısıldar. O anda deliğin çevresinde büyüyen sazlar rüzgâr estikçe “Midas’ın
kulakları, eşek kulakları” diye dile gelerek Midas’ın sırrını bütün dünyaya duyururlar.
Güngör Dilmen’in Midas söylencesinden esinlenerek kaleme aldığı bir üçleme olan Midas’ın Kulakları, Midas’ın Altınları ve Midas'ın Kördüğümü adlı tiyatro oyunları vardır.