Necip Fazıl Kısakürek
Necip Fazıl Kısakürek (1905 - 1983). Şair ve yazar Necip Fazıl Kısakürek, gelenekçi düşünceleriyle tanınmıştır. İstanbul’da doğan Necip Fazıl, Bahriye Mektebi’nde (Askeri Deniz Lisesi), 1921-24 arasında Darülfünun’un (İstanbul Üniversitesi) Felsefe Bölümü’nde okudu. Devlet bursuyla gittiği Paris’teki felsefe öğrenimini yarıda bıraktı. Türkiye’ye döndü. 1925-39 arasında çeşitli bankalarda çalıştı. Bu arada 1936’da dönemin önemli edebiyat dergilerinden Ağaç'ı çıkardı. 1939-43 arasında Ankara’da Dil ve Tarih- Coğrafya Fakültesi, Devlet Konservatuvarı, İstanbul’da Güzel Sanatlar Akademisi’nde dersler verdi. 1943’te Türkiye’nin en uzun ömürlü dergilerinden biri olan Büyük Doğu’yu çıkarmaya başladı. Başlangıçta bir edebiyat dergisi olarak çıkan Büyük Doğu9yu 1945’ten sonra batılılaşma hareketini eleştiren İslamcı, gelenekçi bir dergi durumuna getirdi. Büyük Doğu9daki yazıları ve siyasal etkinlikleri dolayısıyla birçok kez yargılandı ve hüküm giydi.
Necip Fazıl, ilk örneklerini 1922’de yayımlamaya başladığı şiirleriyle, ilk kuşak Cumhuriyet dönemi şairleri arasında seçkin bir yer edindi. Bireyin ruhsal dünyasını yansıtmayı amaçlayan şair yalnızlık, iç sıkıntısı, korku konularının ağır bastığı bu şiirlerini Örümcek Ağı (1925), Kaldırımlar (1928), Ben ve Ötesi (1932) kitaplarında topladı. İkinci kitabına adını veren Kaldırımlar şiiri ona büyük bir ün kazandırdı ve “Kaldırımlar Şairi” diye anılmasına yol açtı. Tanrı, ölüm ve sonrası, sonsuzluk gibi gizemci eğilimini yansıtan temaların işlendiği daha sonraki şiirleri Sonsuzluk Kervanı (1955), Çile (1962) kitaplarındadır.
Necip Fazıl’ın çok sayıdaki tiyatro yapıtları arasında Tohum (1935), Bir Adam Yaratmak (1938), Namı Diğer Parmaksız Salih (1949) sayılabilir. Halkadan Pırıltılar (1948), Çöle İnen Nur (1950) gibi yapıtlarında dinsel coşkularını dile getirdi. Batı Tefekkürü ve İslam Tasavvufu (1982), Müdafaa (1946), Büyük Doğu’ya Doğru (1959), Ulu Hakan Abdülhamit Han (1965), Türkiye’nin Manzarası (1968), Vahideddin (1968), Sahte Kahramanlar (1976) gibi tarihsel-siyasal incelemelerinde Türkiye’nin Tanzimat’tan beri yöneldiği batıcı, laik çizgiye karşı çıkmış; gelenekçi, İslamcı bir çizgiyi savunmuştur. Aynadaki Yalan (1980) adlı ’ bir de romanı bulunan Necip Fazıl, Cinnet Müstatili (1955), O ve Ben (1974), Kafa Kâğıdı (1984) yapıtlarında kendi yaşamını ve anılarını anlatmıştır. 1980’de Türk Edebiyat Vakfı tarafından “Şairler Sultanı" (Sultan üs Şuara) ilan edilen, aynı yıl Kültür Bakanlığı Büyük Ödülü'nü de alan Kısakürek’e, 1981’de İman ve İslam Atlası adlı yapıtı nedeniyle Milli Kültür Vakfı Kültür Armağanı verildi.