Bilgi Diyarı

Aşağıdaki Kutu ile Sonsuz Bilgi Diyarı'nda İstediğinizi Arayabilirsiniz...

Sürtünme

  • Okunma : 343

Ağır bir tahta sandık döşemenin üzerinde çekilirse, sandık ile döşeme arasında bir direnç doğar. Harekete karşı
koyan bu dirence ya da kuvvete sürtünme denir. İki cisimden biri ne zaman öbürüne sürtünerek hareket etse, ikisinin arasında bu tür bir kuvvet oluşur. Motorlarda ve makinelerin çoğunda sürtünme zararlıdır ve belirli
bir miktar enerjinin boşa gitmesine neden olur; bu yüzden, sürtünmeyi olabildiğince azaltmak, bunun için de hareketli parçaları yağlamak gerekir. Ama sürtünme yararlı da olabilir. Sürtünme olmasaydı yürünemezdi;
sürtünme az olduğunda, örneğin buzun üstünde yürümenin ne kadar güç olduğunu herkes bilir. Sürtünme olmasaydı çiviler ve vidalar yerlerine tutturulamaz, motorlu taşıtların frenleri ve kavramaları çalışmazdı.

    Sandığı döşemenin üzerinde kaydırdığımızda, hareketi başlatmak için gerekli olan kuvvet, hareketi sürdürmek için gerekli olandan daha büyüktür. Sandık ne kadar ağırsa, onu hareket ettirmek için gereksinim duyulan kuvvet de o ölçüde büyük olur. Eğer sandığın tabanı ve döşemenin yüzeyi düzgünse sürtünme daha az olur. Sandığın tabanı ya da herhangi bir yan yüzeyi üzerinde kaydırılması, onu hareket ettirmek için gerekli olan kuvveti değiştirmez. Bütün bu söylenenlere göre sürtünmenin ana kuralları şöyle sıralanabilir:


1) Harekete başlama anındaki sürtünme, hareket sırasındaki sürtünmeden daha büyüktür; 

2) sürtünme ve onu yenmek için gerekli olan kuvvet yalnızca sürtünen cisimleri birbirine bastıran ağırlığa ve sürtünme yüzeylerinin niteliğine bağlıdır.

    Sandığı döşemenin üzerinde yuvarlayarak hareket ettirmek daha kolaydır; merdane ya da tekerlekler üzerine oturtarak götürmek ise çok daha kolaydır. Tekerleklerin dönmesi sürtünmeye bağlıdır; sürtünme olmasaydı,
tekerlekler yere tutunamaz, kendi eksenleri üzerinde durmadan dönerdi. Tekerlek bir milin çevresinde döner; tekerlek ile mil arasındaki sürtünmeyi azaltmak için bilyeli rulman (bisikletlerde olduğu gibi) ya da benzeri araçlar kullanılır ve bunlar yağlanır.

    Sürtünmeyi yenmek için işe gerek vardır. Örneğin, düz bir yolda bisiklet sürmek az bir çabayı gerektirir, çünkü sürtünme çok küçüktür; ama frenler sıkılırsa sürtünme artar, frenler ve tekerlekler çok ısınır; bu durumda pedalları çevirmek gerçekten güç bir işe dönüşür. Bu iş ısı olarak boşa gider. Otomobillerde enerjinin yaklaşık beşte biri, hareketli parçaların sürtünmesini yenmek için boşa harcanır. Sürtünme ayrıca hareketli parçalarda aşınmaya yol açar. Eğer bir makinenin yatakları yağsız kalır ve bu durumda çalıştırılırsa, aşırı ısınma sonucu metal parçalar eriyip birbirine kaynayabilir; bu durumda “makine yatak sardı” denir. Sıvı ve katı makine yağları sürtünmeyi azaltır. Pirinç gibi bazı metaller öbürlerine oranla çok daha kaygan olduğundan, hareketli parçaların yapıldığı metallerin türü de sürtünmede önemli rol oynar; genel bir kural olarak, aynı metalden yapılmış iki parçanın birbirine sürtünmesine izin vermemek gerekir.

    Tekne suda, uçak havada giderken, tekne ile su ya da uçak ile hava arasında ağdalılık denen bir sürtünme türü oluşur; teknenin ya da uçağın yol alabilmesi için bu direncin üstesinden gelinmesi gerekir. Bir kaşığı suyun içinde bir yandan öbürüne hareket ettirmek, şurubun içinde hareket ettirmekten daha kolaydır; kaşığın havadaki hareketi ise sudaki hareketinden de kolaydır. Çünkü, bu üç akışkan içinde ağdalılığı en yüksek olanı şurup, en düşük olanı ise havadır. Su bir ırmakta akarken kenarlara tutunma eğilimi gösterir; bu yüzden, suyun ırmağın ortasına en yakın kesimi en hızlı akan bölümüdür. Havanın direnci, herhangi bir cisim havada hareket ettirildiği zaman ortaya çıkan bir tür sürtünme kuvvetidir. Yüksek hızlı uçaklarda uçağın dış yüzeyinin bu direnci olabildiğince azaltacak biçimde tasarımlanmasına ve yüzey düzgünlüğüne büyük özen gösterilir. Uçak, tren, gemi ve otomobil motorlarında kuvvetin çoğu sürtünmenin doğurduğu kuvvetleri yenmeye ve aracı hareket halinde tutmaya yarar. Uzayda hava bulunmadığı için sürtünme de yoktur. Bu nedenle, Dünya atmosferinin dışında kullanılmak üzere yapılmış uzay araçlarının dış yüzeyinin özel olarak düzgün olması gerekmez.