Thomas Jefferson
(1743-1826). Thomas Jefferson ABD’nin üçüncü başkanı ve Amerikan Bağımsızlık Bildirgesi’nin yazarıdır. Özgürlük ve insan hakları savunucusu olarak tanınan Jefferson, yaşamı boyunca insanları adaletsiz yönetimlerin baskısından, bilgisizlikten, hoşgörüsüzlük ve önyargıdan kurtarmaya çalıştı. Uzun boyu ve geniş omuzlarıyla, Jefferson’ın güçlü bir görünümü vardı. Yumuşak ses tonu, incelikli ve içten davranışlarıyla çok cana yakın bir insandı.
Jefferson, Virginia’daki Shadwell’de doğdu. Zengin bir çiftçi olan babası, öldüğünde oğluna birçok köleyle birlikte büyük bir çiftlik bıraktı. Jefferson, Williamsburg’daki William and Mary College’daki dil, felsefe ve matematik eğitiminden sonra, beş yıl hukuk eğitimi gördü ve avukat oldu. 1772’de varlıklı bir avukatın kızıyla evlendi.
Jefferson, mesleğinin daha ilk yıllarında siyaset ile ilgilenmeye başladı. Virginia Yasama Meclisi'nde altı yıl üyelik yaptı ve bu sırada İngiliz egemenliğine son vermek isteyen bir gruba katıldı. 1775’te İkinci Kıta Kongresi’ne Virginia delegelerinden biri olarak katılan Jefferson, bu kongrede İngiltere’den kesinlikle ayrılmak gerektiğini savunan delegeler arasında yer aldı. Kongrenin kararı uyarınca 4 Temmuz 1776’da 13 Amerikan kolonisinin bağımsızlığını ilan eden Amerikan Bağımsızlık Bildirgesi büyük ölçüde Jefferson’ın kaleminden çıktı. Jefferson, yönetimin yönetilenlerce belirlenmesi ve onların istemlerine yanıt vermesi gerektiğini açıkça ve korkusuzca dile getirdikten sonra, İngiliz yönetiminin haksız davranışlarını sıralayarak, kolonilerin başkaldırmaktan başka seçenekleri kalmadığını belirtti.
Jefferson, Virginia Yasama Meclisi’ne toprak ve eğitim reformları yanında, din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması gibi önemli yenilikler içeren yasa tasarıları sundu. Din özgürlüğü yasası ancak 1786’da kabul edilebildi. 1779’da Virginia valiliğine seçildi. 1784-89 arasında Avrupa ülkeleriyle ticaret anlaşmaları yapmak için Avrupa’da kaldı. 1790’da Başkan Washington, Jefferson’ı dışişleri bakanlığına atadı. Demokrasiyi savunan Cumhuriyetçiler’in önderi durumundaki Jefferson, Hazine Bakanı Alexander Hamilton yönetimindeki Federalistler gibi düşünmüyordu. Federalistler, yönetimde varlıklı kimselerin olmasını savunuyor, eğitimin tüccarların ve bankacıların gereksinimlerine hizmet etmesi gerektiğini ileri sürüyorlardı.
Jefferson 1796’da Federalist John Adams’ın rakibi olarak başkanlığa aday oldu. Adams küçük bir farkla seçimi kazandı. Jefferson ise başkan yardımcısı seçildi.
Federalist Parti’de ortaya çıkan bir bölünme sonucu, 1800 seçimlerinde Cumhuriyetçi adaylar, Jefferson ve Aaron Burr, aynı sayıda oy alarak kesin bir zafer kazandılar. Bunun üzerine Temsilciler Meclisi Jefferson’ı başkanlığa seçti. Jefferson başkanlık yemini etmeye giderken altı atlı saltanat arabasına binmedi; gösterişsiz siyah bir giysi içinde, yürüyerek gitti.
Yöneticiliğinin ilk döneminde büyük bir başarı gösteren Jefferson, devlet harcamalarını ve kamu borçlarını azalttı, halkın hoşnut olmadığı bazı vergileri kaldırdı. Daha adaletli bir yargı sistemi için yeni düzenlemeler yaptı. En önemli başarılarından biri 1803’te Fransa’dan Louisiana’yı satın alması oldu. Jefferson, Mississippi vadisinin tam denetimi ve Fransızlar’ın kıtadan çıkartılmaları için bunun gerekli olduğunu düşünüyordu.
Jefferson 1804 seçimlerinde, Federalist rakibine verilen 14 oya karşı, 162 oy alarak başkanlığa yeniden seçildi. İkinci dönem başkanlığı sırasında büyük sorunlarla karşılaştı ve bazı başarısızlıklara uğradı. İspanya’dan Florida’yı alma girişimi sonuç vermedi. O yıllarda İngiltere ve Fransa’nın koyduğu ambargolar yüzünden ABD gemileri Avrupa limanlarına giremiyordu. Jefferson 1807’de bu iki ülkeyle denizaşırı ticareti yasaklayan Ambargo Yasası’nı çıkardı. Ne var ki, bu yasa, ABD’li çiftçi, tüccar ve denizcileri de zarara soktuğu için 1809’da kaldırıldı. Bu dönemde çıkan bir başka sorun da Aaron Burr’ün batıdaki eyaletleri Meksika ile birleştirip, kendisinin yöneteceği büyük bir imparatorluk kurmaya kalkışması oldu. Jefferson, Burr’ün yurduna ihanet suçuyla yargılanmasını istedi. Jefferson’ın siyasal karşıtlarından başyargıç John Marshall ise Burr’ün serbest bırakılmasına karar verdi.
1809’da başkanlıktan ayrılan Jefferson, sonraki yıllarını çiftliğinde okuyarak ve yazarak geçirdi. İlgi alanları son derece çeşitliydi; bu sırada Virginia Üniversitesi’ni kurdu.