Bilgi Diyarı

Aşağıdaki Kutu ile Sonsuz Bilgi Diyarı'nda İstediğinizi Arayabilirsiniz...

Tohum

  • Okunma : 344
Tohum Resim

Bitkilerin kendi türünden yeni bitkiler üretme araçlarından bir tanesi tohum ­ dur. Tohumlar, tohumtaslaklarının çiçektozlarıyla döllenmesinden sonra çiçeğin yumurtalığında oluşur. Her tohumda yeni bir bitki oluşturacak embriyon ve gelişecek bitkinin kök salıncaya kadar beslenmesine yetecek miktarda besin bulunur. Embriyon ve bu besin deposu bir ya da birkaç koruyucu kabukla örtülüdür.

     Tohumlardaki besin maddeleri çoğunlukla embriyonun kendinde toplanır. Bu tip tohumlar bakla ya da fasulye tanesinde olduğu gibi çenek ya da çim yaprağı denen ve besinle dolu olan iki yarıya ayrılır. Oysa, bazı tohumlarda çenekler ile embriyonun geri kalan bölümü çok küçüktür ve bunlar besidoku (endosperma) denen özel bir besin depolayıcı doku ile sarılmıştır (örneğin mısır tanesi); yani iki çeneğe ayrılmazlar.

    İşte, çiçekli bitkiler bu özelliğe dayanılarak, başka bir deyişle tohumlarındaki çenek sayısına bağlı olarak bir çenekliler ve iki çenekliler adıyla anılan iki temel gruba ayrılır. Birinci grupta buğdaygiller, zambak, orkide, süsen ve palmiyeler gibi yaprakları paralel damarlanma gösteren bitkiler, ikinci grupta ise ağsı damarlı yapraklarıyla dikkati çeken ağaçlar, çalılar ve otsu bitkiler yer alır.

    Bitkiler âleminin büyük bölümünü oluşturan tohumlu bitkiler tohumlarının konumuna göre sınıflandırılır: Kapalı tohumlular (çiçekli bitkiler) ve açıktohumlular. Kapalı tohumlular, tohumları meyvelerin içinde saklı olan bitkileri kapsar (örneğin fındık, fasulye, böğürtlen). Açık tohumlularda ise tohum meyvenin içinde tümüyle saklı değildir; genellikle kozalak pullarının yüzeyinde, üstü açık olarak bulunur. Çam, köknar, ladin, sedir gibi iğneyapraklılar bu gruptandır.

Tohumların Dağılması

Bir bitkinin ürettiği tohumlar doğrudan doğruya bitkinin dibine düşüp tümü birden oracıkta çimlenecek olsa, bu sıkışık ortamda güneş ışığının, havanın ve topraktan alınacak besinin yetersizliğinden ötürü içlerinden ancak birkaç tanesi yaşayabilir. İşte bu yüzden bitkiler tohumlarını kendilerinden uzağa fırlatabilmenin yollarını bulmuşlardır.

    Örneğin, karahindiba, devedikeni gibi bazı bitkilerin bir ucunda yumuşak bir tüy demeti bulunan ince tohumları rüzgârlı havalarda aynı bir paraşüt gibi süzülüp uçuşarak çevreye yayılır. Çam tohumlarının uçmayı sağlayan ince ve enli kanatları, akça ağaç tohumlarının ise helikopter pervanesi gibi hızla dönerek ağaçtan uzaklaşmasına yarayan kâğıtsı kanatları vardır. Bir tuzluğu andıran ve sallandıkça tepesindeki deliklerden çevreye küçük siyah tohumlar saçan gelincik meyvesi rüzgârdan değişik biçimde yararlanır. Bezelye ve fasulye gibi bazı bitkiler ise başka bir fırlatma yöntemi bulmuştur. Bunların tohumları tümüyle olgunlaştığında, kurumuş badıçları ansızın ikiye ayrılır ve bu hareket sırasında tohumlar dışarı fırlar.

    Doğada tohumların dağılmasında rol oynayan en önemli etkenlerden biri de hayvanlardır. Örneğin, pıtrakta olduğu gibi bazı bitkilerin dikenli meyveleri hayvanların postlarına ya da insanların giysilerine takılarak çok uzaklara taşınabilir. Etli meyveler ise genellikle kuşlar tarafından yenir ve meyvelerin içindeki tohumlar kuşların dışkısıyla birlikte başka bir yerde dışarıya atılır. Bunların dışında suda yüzerek yayılan tohumlar da vardır.

    Bitkilerin tohumlarını dağıtabilmek için yararlandıkları bunca yönteme karşın üretilen tohumların pek azı çimlenebilmektedir. Çünkü bir bölümü hayvanlar tarafından yenilip sindirilmekte, bazıları çimlenmeye uygun olmayan yerlere düşmekte ya da bir bölümü yeni bir bitki üretmeye olanak tanımayan oluşum bozukluklarına sahip olabilmektedir. Bazı tohumlar ise zamanından önce çimlendiğinden, oluşan yeni bitkicik aşırı soğuk ya da sıcağın etkisiyle kuruyup ölmektedir. Ama, bitkiler o kadar çok tohum üretirler ki, içlerinden az da olsa bir bölümü mutlaka çimlenip gelişerek yeni bitkiler oluşturur.

    Tohumların canlı kalma süreleri birbirinden farklıdır. Örneğin kavak, söğüt ve kara ağaç tohumları üretildikleri mevsim içinde çimlenmek zorundadır, çünkü ertesi mevsimde canlılığını yitirir. Buna karşılık bazı tohumlar çimlenmeden önce bir dinlenme sürecine gereksinim duyar. Eski tohumlar genellikle zor çimlenir ve zayıf fideler oluşturur Çok iyi kurutulmuş ve iyi koşullarda saklanmış tohumlar uzun süre canlı kalabilirse de, yüzyıllar öncesinden kalma antik mezarlarda bulunan tohumların hâlâ çimlenebilme yeteneğini koruduğu söylentisi doğru değildir. Bazı bitkilerin tohumları aşırı sıcak ya da soğukta kalsa bile çimlenebilme yeteneğini yitirmez. Avustralya’da orman yangınlarından sonra çimlenip yeşeren akasya tohumları ya da donduktan sonra daha çabuk ve kolay çimlenebilen Alpler’e özgü bazı centiyan ve çançiçeği türlerinin tohumları bu duruma iyi birer örnektir.

Tohum Resimleri