Vedat Tek
(1873-1942). Birinci Ulusal Mimarlık Akımı’nın en önemli temsilcilerinden olan Vedat Tek İstanbul’da doğdu. Mekteb-i Sultani'deki (bugün Galatasaray Lisesi) öğrenimini yarıda bırakarak 1888’de Paris’e gitti. Bir süre resim eğitimi gördü, mühendislik derslerine katıldı. Daha sonra Paris Güzel Sanatlar Yüksekokulu’nun mimarlık bölümünü bitirerek 1897’de İstanbul’a döndü. 1899’da İstanbul Şehremaneti (Belediyesi) mimarlığına getirildi. 1900’de de Sanayi-i Nefise Mektebi’nde (sonradan Güzel Sanatlar Akademisi; bugün Mimar Sinan Üniversitesi) mimarlık tarihi dersleri vermeye başladı. 1905’te Posta ve Telgraf Nezareti mimarlığına atandı. 1908’de de nezaretin baş mimarlığına getirildi. Bu görevde iken ulusal mimarlık anlayışının ilk örneklerinden sayılan Defter-i Hakani Nezareti (bugün Tapu ve Kadastro Müdürlüğü; Sultanahmet, İstanbul), Büyük Postane (Sirkeci, İstanbul) gibi yapıların planlarını çizdi. I. Dünya Savaşı (1914-18) sırasında Harbiye Nezareti baş mimarlığında bulundu. Cumhuriyetin ilanından sonra Ankara'ya giderek yeni başkent için önemli yapılar tasarladı. Bunlar arasında Gazi Köşkü (bugün Gazi Müzesi), ikinci Türkiye Büyük Millet Meclisi binası ve Ankara Palas başta gelir. 1925’te İstanbul’a dönerek Sanayi-i Nefise Mektebi’nde öğretmenliği sürdürdü. Ayrıca Yüksek Mühendis Mektebi’nde (bugün İstanbul Teknik Üniversitesi) de ders verdi. 1930’da Güzel Sanatlar Akademisindeki görevinden ayrılarak serbest mimarlık yapmaya başladı. Bu dönemde daha çok işhanı, apartman, villa, köşk gibi yapılar üzerinde çalıştı.
Vedat Tek, Kemaleddin Bey’le birlikte Birinci Ulusal Mimarlık Akımı’nın hem düşünsel temellerini oluşturmuş, hem de bu yolda mimari yapıtlar vermiştir. Tanzimat döneminde yabancı mimarlarla azınlık mimarlarının elinde büyük ölçüde batı etkisi altına giren Türk mimarlığına Osmanlı mimarlığının özgün yanlarından yararlanarak ulusal bir kimlik kazandırmak istemiştir. 1930’dan sonra daha çok akılcı-işlevci mimarlık anlayışını yansıtan denemelere de girişmiştir. Eğitimci yönüyle de mimarlığın çağdaş bir uğraşı durumuna gelmesine önemli katkıda bulunmuştur.