Bilgi Diyarı

Aşağıdaki Kutu ile Sonsuz Bilgi Diyarı'nda İstediğinizi Arayabilirsiniz...

Wassily Kandinsky

  • Okunma : 348
Wassily Kandinsky Resim

(1866-1944). Soyut resmin öncülerinden Rus asıllı Wassily Kandinsky 20. yüzyılın en ünlü ressamlarındandır. Moskova’da doğan Kandinsky hukuk ve iktisat öğrenimi gördü. Köylü hukukuna ilişkin çalışmaları sırasında Rus halk sanatlarına ilgi duydu. 1896’da resim çalışmak için Münih’e gitti. Bu sırada eski Rusya ve ortaçağ Almanya’sını konu alan hayal ürünü resimler yapıyor, durmadan yeni teknikler deniyordu. Yaptığı manzara resimlerinde fırça yerine palet bıçağıyla çalışmayı denedi. Kandinsky, İtalya ve Fransa’daki sanat yapıtlarını incelemek için uzun gezilere çıktı. Bu dönemde özellikle Matisse'den etkilendi. Renkleri özgürce kullanan Kandinsky, nesnelerin biçimlerini dilediği gibi bozuyordu. Bu ilk dönem resimlerinde Dışavurumculuk’un etkisi çok belirgindir.

    Kandinsky’nin resimlerinde, önceleri hayvan figürleri gibi nesneleri bulmak mümkünken, nesnelerin resmin güzelliğini bozduğu savıyla, sonraki resimleri giderek soyutlaştı. Sanatçı soyut resmin ne olduğunun sözcüklerle açıklanamayacağını öne sürüyordu. Ona göre soyut resim, renk ve lekeler aracılığıyla dil, eğitim ve kültür farkları engelini yıkan, her çeşit insanın sevebileceği bir sanattı. Renklerin dilini bulmaya çalışan Kandinsky, rengin psikolojik ve fiziksel etkisini araştırıyordu. Acı sarı bir süre gözü yakardı; mavi ise ferahlatıcı ve dinlendiriciydi.

    Resimden başka grafik, müzik, şiir, eleştiri ve tiyatroya da ilgi duyan Kandinsky, 1912’de kendi gibi soyut resim yapan Franz Marc’la Der Blaue Reiter (Mavi Atlı) adını taşıyan, almanak olarak nitelendirdiği bir derleme yayımladı. Amacı sanat alanındaki değişik eğilimleri yansıtmaktı. Bu almanakta müzikle ilgili yazılar, çocuk resimleri de içinde olmak üzere 100’ün üstünde resim, Afrika ahşap oymaları, Alaska dokumaları, Rus halk motifleri, Bavyera boyalı camları, Alman gotik heykelleri, El Greco, Cezanne, Henri Rousseau ve Picasso’nun resimleri ve çok sayıda sanatçının makaleleri yer aldı. Almanak kendi türünde bir ilk yapıttı. “Yüksek” olarak nitelendirilen klasik sanata karşı bir seçenek oluşturuyordu. Almanaktaki makalelerde ilkel resim ile modern resmin ortak yanları, sanatların birbiriyle ilişkisi ve ortak özellikleri öne çıkarılıyor, sanat dallarının birbirinden kopuk olmasına, sanatın ilkel sanat, halk sanatı gibi ayrı gruplara bölünmesine karşı çıkılıyordu.

    Kandinsky resmi görsel bir müzik olarak tanımlıyordu. Resim de müzik gibi sanatçının duyduğu bir iç gereklilikten, iç dünyasının yansıması olarak doğuyordu. Besteci Arnold Schönberg’in Kandinsky’nin resim kuramını geliştirmesinde büyük etkisi oldu. Kandinsky’ nin aydınlık bir fon üzerinde yüzen rengârenk geometrik şekilleri insana bir hafiflik duygusu veriyordu. Çizginin, desenleri çerçevelemekte kullanılmadığı bu resimlerde renkler de çizgiler de alabildiğine özgürdü. Paris Modern Sanat Müzesindeki Sarı-Kırmızı-Mavi, Guggenheim Müzesi’ndeki Siyah Çizgiler soyut resmin en güzel örneklerindendir.

    I. Dünya Savaşı başlayınca Almanya’dan ayrılan Kandinsky İsviçre ve İsveç’e gittikten sonra 1917’de Rusya’ya döndü. SSCB’de bir süre sanat okullarının modernleştirilmesi ve yeni müzelerin kurulması için çalıştı. Renk ve desenlerle ilgili görüşleri SSCB’de, Toplumcu Gerçekçilik’ten yana çevrelerin tepkisine neden oldu. 1921’de bir daha geri dönmemek üzere SSCB’den ayrıldı.

    1922’de Weimar’daki ünlü tasarım okulu Bauhaus’ta desen ve şeklin özellikleri üzerine temel dersler vermeye başladı. Resim sanatına müzik paralelinde kuramlar getirmeye, şekillerle renklerin karışımından oluşan titreşimlerin anlamını açıklamaya çalıştı. 1933’te Naziler Bauhaus’u kapatınca Paris’e yerleşti; 1939’da Fransız uyruğuna geçti. Geometrik desenlerin giderek çarpıcı işaretlere dönüştüğü son dönem resimlerinde Rus halk motiflerini çağrıştıran bezeme öğelerine de rastlanır. Bu resimlerde çizginin bağımsız, kendine özgü bir canlılığı ve çarpıcılığı vardır.

Wassily Kandinsky Resimleri