Aiskhylos
Aiskhylos, Eski Yunan trajedi yazarı (Eleusis İ.Ö. 525'e d.-Gela, Sicilya İ.Ö. 456). Marathon ve Salamis'te savaşan, Arte-mision ve Plataia savaşlarına da katıldığı sanılan Aiskhylos, genç yaşta tiyatroya yönelip, bazen Atina'da, bazen Syrakusai tiranı Hieron'un yanında yaşadı.
Günümüze kalmış en eski Yunan trajedilerinin yazarı olan Aiskhylos, Yunan trajedisinin kurucusu sayılır. Sahneye ilk kez ikinci bir kişi sokarak, tiyatronun gelişmesine büyük katkıda bulunmuştur. Döneminde Atina'nın geniş topraklar üstündeki egemenliği ve demokrasisi, Aiskhylos'un yapıtlarını derinden etkilemiştir.
Aiskhylos 80-90 kadar trajedi yazmış, bunlardan yedisi eksiksiz olarak, ayrıca bir yergi oyununun önemli bölümleri ile öteki yapıtlarından çok küçük parçalar günümüze kalmıştır. Atina'da her yıl yapılan Büyük Dionysos oyunlarında on üç kez en büyük ödülü alan Aiskhylos'un ölümünden sonra, oyunlarının oynanabilmesi için özel yasa çıkarılmıştır.
Aiskhylos'un TİYATRONUN GELİŞMESİNE KATKILARI
Aiskhylos gerek çağdaşı, gerek kendinden önceki -Thepsis, Khoirolos, Pratinas- tiyatro yazarlarından farklı olarak, oyunlarına ikinci bir oyuncu eklemiş, koronun işlevini azaltmış ve diyaloglara daha çok önem vermiştir. Eskiçağ'dan kalma, yazarı bilinmeyen Aiskhylos'un Yaşamı adlı yapıtta, trajediye üçüncü kişiyi eklediği belirtilmişse de, Aristoteles'e göre bu değişiklik, Sophokles tarafından yapılmıştır. Bu görüşlerin hangisi doğru olursa olsun, Aiskhylos, Oresteia (Cassandra ve Pylades sahnesi) ve Prometheus adlı yapıtlarında, üçüncü kişiyi daha önce görülmemiş bir başarıyla kullanmıştır. Ayrıca oyunlarını, görüntü efektleri kullanarak gerçek bir gösteriye dönüştürmüştür. Bu amaçla kullandığı başlıca yollar arasında egzotik kaftanlar, boyalı sahne, farklı kostümler, maskeler, yüksek kenarlı botlar, aktörlerin yukarıya kaldırılması, izleyicileri sarsmak için büyük bir beceriyle kullanılan çeşitli makineler, vb. sayılabilir.
Günümüze eksiksiz kalmış oyunlarından Persler'de (Persoi, İ.Ö. 472), Atina'nın Salamis deniz zaferi anlatılır; oyunda, izleyiciler Pers kraliçesi Atossa'yı oğlunun bozgununu izlerken görürler; bu arada Kserkses, kuşatmayı yozlaştıran, kentte yaşayanların,mal-mülklerine zarar veren bir kişi olarak canlandırılmıştır: Hanedanların hırslarından kaynaklanan felaketlerin arka arkaya gelişi Aiskhylos'un yapıtlarının ana temasıdır.
Hepta epi Thebas(Thebaililere Karşı Yediler, İ.Ö., 467) adlı yapıtı, Oidipus'un evinin yıkılması üstünedir. Oidipus'un oğlu ve Thebai kralı olan Eteokles'in, kardeşiyle çarpışma kararı üstünde odaklanmıştır: İki kardeş çarpışırlar ve ikisi de aldıkları yaralardan ölür.
Kuruluşundaki ilkellik nedeniyle, Yalvaran Kadınlar (Hiketides) adlı yapıtı, uzun süre yazarın ilk yapıtı sanılmış, ancak ortaya çıkarılan son buluntulara göre, bu oyunun İ.Ö. 463'e doğru yazıldığı belirlenmiştir. Oyun, Argos kralının Danaidler'i koruma kararını ve elli Mısırlı kadının kuzenleriyle evlenmek için kaçışlarını anlatır.
Oresteia (İ.Ö. 458) üçlemesi {Agamemnon, Khoephoroive Eumenides adlı oyunlarını içerir), Eskiçağ'dan kalma tek üçlemedir. Atina'nın demokratik kurumlarından esinlenen Aiskhylos burada, ilkel yasalardan medeni kanuna geçişi kutlamaktadır.
Prometheus Desmotes'te (İ.Ö. 460-456),Oresteia' da olduğu gibi, tanrısal adaletten ve evrensel buyruklardan söz edilir. Zeus, ölümlülere ateşi verdiği için, Prometheus'u cezalandırır. Üçlemenin devamı olan kayıp oyunlarında, Prometheus'un özgürlüğüne kavuşmasının ve Zeus'la barışmasının konu edildiği düşünülmektedir.
AİSKHYLOS'UN KARAKTERLERİ
Aiskhylos'un günümüze eksiksiz olarak kalan yapıtları, Persler dışında, yaşantısının son on yılında yazdığı oyunlardır ve birbirleriyle ilişkili üçlemelerin bölümleri oldukları düşünülmektedir. Aiskhylos'un trajedileri genellikle Sophokles'in ya da Euripides'in trajedilerinden daha biçimcidir; karakter gelişmelerinde dille ilgili öğelere daha çok yer verilmiştir. Kahramanlar üç boyutlu bireyler olmaktan çok, kökleri geçmiş kuşaklara dayanan trajik sorunların taşıyıcılarıdır. Genellikle, günİük yaşamın dışından gelen kişilerdir. Oyunlarındaki olaylar genellikle Titanlar'ın ayaklanmalarını, soyluların evlerinin yıkılmasını, tanrıların kaprislerini içerir. Aiskhylos'un kahramanları trajik biçimde, hep birbirinden kötü iki seçenekten birini seçmek zorundadırlar. Genellikle, kahramanların seçimi, tanrısal adalet yönünde olur; üçlemeyle ilintili olarak, adalet bazen birkaç kuşağın, bazen de Prometheus'ta olduğu gibi binlerce yıllık kuşakların üstünde gerçekleşir.
Aiskhylos, yapıtlarında yaşayan imgeler, tumturaklı sözcükler kullanmış, görkemli ve coğrafi tanımlamalar yapmıştır. Dinsel büyüklük duygusunun, Eskiçağ yapıtlarında benzeri yoktur.
Aristophanes'in yergi biçiminde yazdığı oyunu Kurbağalarda (Batrakhoi, İ.Ö. 405), Aiskhylos edebi bir yarışmada ve trajedinin özgün gelişimini belirtmede Euripides'i altederken canlandırılmış, bunu yapıtlarındaki halk ruhu, demokrasi enerjisi, dilindeki ve düşüncelerindeki soylulukla başarmıştır.
Yakın dönem araştırmacılarının, Aiskhylos'un yapıtları üstünde durdukları başlıca noktalar, trajik çatışmayı anlatışındaki yoğunluk ve derinlik, şiirsel ve mitolojik imgelerindeki ruhsal kesinlik ve tutarlılıktır.