Bilgi Diyarı

Aşağıdaki Kutu ile Sonsuz Bilgi Diyarı'nda İstediğinizi Arayabilirsiniz...

Amedeo Modigliani

  • Okunma : 353

(1884-1920) Hiçbir sanat akımına bağlanmayarak kendine özgü duyarlı bir üslupla yarattığı portreleriyle tanınan İtalyan ressam ve heykeltıraş Amedeo Modigliani, ticaretle uğraşan Yahudi bir ailenin çocuğu olarak Livorno’da doğdu. Hastalıklı bir çocuk olduğu için düzenli bir eğitim görmedi. Buna karşılık, daha küçük yaşlardayken anlaşılan resim yeteneğini annesi destekledi; Modigliani Roma, Floransa ve Venedik’teki sanat akademilerinde kısa bir eğitim gördü.

    1906’da Paris’e yerleşen Modigliani, Montmartre’daki sanatçı çevresine girerek orada Paul Cezanne, Henri de Toulouse-Lautrec ve Pablo Picasso gibi pek çok ünlü ressam ve heykeltıraşla tanıştı.

    Rumen heykeltıraş Constantin Brancusi’nin etkisiyle geleneksel Afrika heykellerine ilgi duyan Modigliani’nin 1912’de Paris’te açtığı sergide yer alan, ilkel sanata özgü yalın biçimlerle gerçekleştirdiği sekiz tane taş büst çok beğenildi. Daha sonra resme ağırlık veren Modigliani özellikle portreleriyle dikkati çekti. Heykelle ilgili deneyimlerinin izlerini taşıyan bu portrelerde, insan yüzleri bir arka plan önünde adeta heykelsi görünümde yerleştirilmiş, derinliksiz, iki boyutlu kompozisyonlardır.

    I. Dünya Savaşı Modigliani’nin yaşamında gerilimli bir dönem oldu. Pek çok arkadaşı savaşa katılmıştı, yapıtlarını satamıyordu. Aşırı içki, uyuşturucu ve parasızlık yüzünden sağlığı bozulmuştu. Gene de, en iyi resimlerinden bazılarını bu dönemde yaptı. Bunların içinde sıradan insanların yanı sıra Jean Cocteau (1916), Juan Gris (1913), Chaim Soutine (1916-17) gibi ünlülerin de portreleri vardı. Çizdiği yüzleri ve boyunları sonraları daha da uzatan Modigliani yalın renkler, basit çizgiler kullandı.

    Modigliani 1917’de bir çıplak (nü) dizisine başladı. Günümüzde onun en iyi yapıtları olarak değerlendirilen bu tablolar sergilendiğinde, polis çıplak resimleri ahlaka aykırı bularak sergiden kaldırttı. Aynı yıl Fransa’nın güneyine yerleşen sanatçı iki yıl sonra veremden öldü.

    Modigliani yaşamı boyunca, Paris’teki sanatçı çevresi dışında çok az tanındı. Ama, 1922’de Paris’te bir galeri onun tablolarını sergiledikten sonra ün kazandı.