AYNA
Işığı yansıtarak karşısındaki nesnenin görüntüsünü veren parlak yüzeylere ayna denir. 17. yüzyıla kadar aynalar genellikle yüzeyi iyice parlatılmış düz metal levhalardan yapılırdı. Bugünkü aynalar ise bir yüzü çok ince bir metal katmanıyla kaplanmış cam levhalardır. Aynanın ışığı yansıtarak görüntü vermesini, sır denen bu metal kaplama sağlar. Ayna camı olarak bilinen düzgün cam levhalar, yansıyan görüntünün gerçeğe olabildiğince yakın olması için özel olarak üretilir (bak. Cam ve Camcılık).
Eski Yunanlıların ve Romalılar’ın kullandığı aynalar tunç levhalardan yapılır, levhanın bir yüzü iyice parlatılır, arka yüzü de oymalarla süslenirdi. Metal aynalar bütün ortaçağ boyunca kullanıldı. Çünkü bir yüzü sırlanmış camın görüntüyü yansıttığı biliniyordu, ama iyi bir görüntü verecek nitelikte cam o çağlarda üretilemiyordu.
16. yüzyılda daha katışıksız ve nitelikli cam yapmanın yöntemini bulan Venedikliler, bütün Avrupa ülkelerine satış yapan büyük bir ayna sanayisi kurdular. 17. yüzyılın ikinci yarısında, Buckingham Dükü’nün Londra’daki fabrikasında üretilen aynalar ün kazandı. Camın arka yüzünü kalay yaprağı ve cıvayla kaplama yöntemi 1835’te yerini Alman kimyacı Justus von Liebig’in geliştirdiği gümüş kaplama yöntemine bıraktı.
İnsanların kendilerini görmelerini sağlayan ve evleri süslemek için kullanılan aynaların en önemli kullanım alanlarından biri aynalı teleskop, ışıldak ve film oynatma makinesi gibi optik aygıtların yapımıdır (bak. IŞIK; YANSIMA v e KIRILMA). Eskiden insanlar yalnızca kendilerini seyretmek için ayna kullanır ve bu metal avnaiarı bir kılıfın içinde bel kemerlerine takar ya da ceplerinde taşırlardı. 17. yüzyılda cam aynalar yapılınca yeni kullanım alanları doğdu. 18. yüzyılda gösterişli çerçeveler içine yerleştirilerek oturma ve yatak odalarını süsleyen aynalar iç dekorasyonun en gözde parçası oldu. Tuvalet masalarında kullanılan ayaklı, döner aynalar da zamanla masanın bir parçası haline geldi ve bugünkü aynalı tuvalet masalarına dönüştü. Görüntüyü çarpıtarak insanı garip biçimlerde gösteren devaynaları da panayırların ve lunaparkların eğlence kaynakları arasına katıldı.