Dalıcı Martı
Kuzey yarıkürenin kutba yakın bölgelerinde yaşayan, daha çok siyah ve beyaz renklerle bezenmiş 22 tür deniz kuşu dalıcı martı adıyla bilinir. Oysa Alcidae familyasını oluşturan bu kuşların martılarla bir akrabalığı yoktur. Uzunluğu 15-45 cm arasında değişen gövdeleri uçmaktan ya da yürümekten çok yüzmeye uyarlanmıştır. Gerçekten de kısa ve küt kanatları uçmaya, ördeğinki gibi perdeli ayakları ve kısa bacakları da yürümeye pek elverişli değildir. Bacakları gövdenin çok gerisinde olduğu için karadayken genellikle ayaklarının üstüne kalkarak dik dururlar. Özellikle sırtı siyah, göğsü beyaz olan bazı türler bu duruşlarıyla uzaktan penguenleri andırırsa da dalıcı martılar ile penguenler arasında da akrabalık ilişkisi yoktur.
Dalıcı martılar kışı genellikle sürüler ya da küçük gruplar halinde denizde geçirdikten sonra, yazın üremek için karaya çıkarlar. Kanada, Grönland, İzlanda, İskoçya açıklarındaki Farne Adaları ve Norveç kıyılarında on binlerce dalıcı martı kayalıkların üzerinde bir araya toplanarak büyük koloniler oluşturur.
Dişi kuşlar mayıs ve haziran aylarında sarp kıyılardaki kaya yarıklarına ya da kovuklara genellikle bir ya da iki tane benekli yumurta bırakır. Kuşlar yuvalarından uzaklaşsa bile yumurtalar bu sarp kayalıklardan aşağı yuvarlanmaz; rüzgâr estiğinde de topaç gibi kendi çevresinde dönerek bırakıldığı yerde kalır. Denizdeyken oldukça sessiz olan bu kuşlar koloniler halinde toplandıklarında havlamaya, kesik çığlıklara ya da iniltiye benzeyen çok çeşitli sesler çıkarırlar. Ürktükleri zaman bir anda havalanır, ama kanatları kısa olduğu için uzun süre uçamazlar. Buna karşılık türlerin hepsi çok iyi yüzücü ve dalıcıdır. Suya dalarak avladıkları balık, kabuklular, yumuşakçalar ve planktonlar gibi deniz canlılarıyla beslenirler.
19. yüzyılın ortalarında soyu tükenmiş olan büyük dalıcı martı (Pinguirıus impennis) 75 cm uzunluğunda çok iri bir kuştu ve kısacık kanatlarıyla hiç uçamıyordu. Bu yüzden, çok usta ve dayanıklı bir yüzücü olmasına karşın avlanmaktan kurtulamadı. 17. ve 18. yüzyıllarda özellikle balıkçılar Atlas Okyanusu’nun kuzeyindeki kıyılarda yaşayan bu kuşları eti ve tüyü için acımasızca avladılar. Türün bilinen son üyeleri de 1844’te İzlanda açıklarındaki Eldey Adası’nda öldürülünce bu ilginç kuşlardan geriye yalnızca müzelerde saklanan doldurulmuş birkaç örnek ile yumurtaları kaldı.
Kanada’nın kutup bölgelerinde, Grönland, İzlanda ve öbür kuzey adalarında kalabalık koloniler halinde üreyen küçük dalıcı martı (Aile aile) kısa ve küt gagalı, 20 cm uzunluğunda bir kuştur. Başı, boynu ve üst bölümleri kara, alt bölümleri beyaz olan bu küçük kuşların dişisi kayaların arasına soluk mavi renkli tek bir yumurta bırakır.
Dalıcı martıların bazı türleri de uzun ve sivri gagalarıyla dikkati çeker. Bunlardan bir bölümünün en belirgin özelliği bacaklarının ve ayaklarının kıpkırmızı olmasıdır. İlginç gagasıyla tanınan türlerden biri de ustura gagalı dalıcı martıdır (Alca torda). Bu kuşun keskin kenarlı ve büyük gagası açılmış bir usturanın ağzına benzer. Yaklaşık 40 cm uzunluğundaki bu kuş yaşayan dalıcı martıların en irilerinden biridir ve soyu tükenen büyük dalıcı martıya çok benzer. Suda yakaladığı balıkları gagasındayanlamasına taşıyarak yuvasına götüren bu kuşun dişisi mayıs ayında bir kaya yarığına tek bir yumurta bırakır. Atlas Okyanusu’nun kuzeyinde ve Kuzey Buz Denizi’nin bazı bölgelerinde bulunan ustura gagalı dalıcı martılar kışın güneye göç ederken Akdeniz’e kadar inerler.
Dalıcı martıların üç türü de iri ve renkli gagalarıyla papağanı andırdıkları için denizpapağanı adıyla bilinir.