Dmitri Şostakoviç
(1906-1975). Dmitri Şostakoviç 20. yüzyılın en önemli SSCB’li bestecilerinden biridir. St. Petersburg’da (sonradan Petrograd, bugün Leningrad) doğan Şostakoviç ilk piyano derslerini annesinden aldı. Müzik „öğrenimine Glasser Müzik Okulu’nda başladı. 1919-25 arasında Petrograd Konservatüvarı’nda (bugün Leningrad Konservatuvarı) öğrenim gördü. Babası 1917 Ekim Devrimi’nden kısa bir süre sonra, ardında yoksul bir aile bırakarak öldü. Şostakoviç tiyatrolarda piyano çalarak ailesine destek olmaya çalıştı.
1925’te okulu bitirirken yazdığı Birinci Senfonisiyle genç yaşta yalnız kendi ülkesinde değil, dünya çapında ün kazandı. Yapıtı 1927’de Berlin’de, ertesi yıl ABD’de, Philadelphia’da seslendirildi. Bu olağanüstü başarı üzerine hükümet sanatçıyı, Ekim Devrimi’nin yıldönümü için İkinci Senfoni'yi yazmakla görevlendirdi. Ekim Devrimi’ni izleyen yıllarda SSCB’de özgür bir kültür ortamı vardı. Şostakoviç o dönemde ülkesinde çok sevilen bir sanatçı olmakla birlikte, 1930’larda Stalin yönetimi sırasında resmi çevrelerin olumsuz tepkisiyle karşılaştı. İlk iki operası Burun (1927-28) ve Mtsensk’li Lady Macbeth (1932), biçimcilikle ve küçük burjuva duyarlılığıyla yüklü bulunarak hükümetçe resmen suçlandı ve yasaklandı.
Bu suçlamalar karşısında Şostakoviç operalarını ve Dördüncü Senfoni'sini geri çekti. Suçlamaları yanıtlamak amacıyla, “bir Sovyet sanatçısının haklı eleştirilere yanıtı” olarak tanımladığı Beşinci Senfoni'yi yazdı. 1937’de seslendirilen bu yapıt SSCB’de olduğu kadar başka ülkelerde de beğenildi. 1936’da Türkiye’ye gelerek piyano resitalleri veren Şostakoviç 1940’ta Stalin Ödülü’nü kazandı. 1941’de, ülkesinde ulusal bir kahraman olarak görüldüğü II. Dünya Savaşı yıllarında Leningrad Senfonisi olarak da bilinen Yedinci Senfoni'yi yazdı.
1948’de, devletin baskıcı bir kültür politikası uyguladığı sırada, Şostakoviç’le birlikte Sergey Prokofyev gibi ünlü besteciler biçimci arayışa yönelmek ve anlaşılmaz yapıtlar vermekle suçlandılar. Şostakoviç Moskova ve Leningrad konservatuvarlarındaki görevlerinden uzaklaştırıldı. Stalin’in 1953’te ölmesinden sonra devletin kültür politikası yumuşadı. Şostakoviç SSCB’nin en büyük unvanlarından olan “halk sanatçısı” unvanıyla onurlandırıldı, ama resmi çevrelerle olan anlaşmazlıklar sürdü. O dönemde, son derece güçlü yapıtlarından Onuncu Senfoni'yi (1953) ve şair Yevgeni Yevtuşenko’nun bir şiirini kullanarak On Üçüncü Senfoni'yi (1962) yazdı. 1949’da ABD’de, 1958’de Batı Avrupa ülkelerinde turneye çıktı.
Şostakoviç 15 senfoni, yaylı çalgılar için 15 dörtlü, piyano ve yaylı çalgılar için bir beşli, piyano ve keman konçertoları, üç bale müziği, çocuk korosu için Ormanların Şarkısı (1949) adlı bir oratoryo, iki film müziği besteledi. İki kez SSCB’nin en yüksek unvanı olan Lenin Nişanı ile ödüllendirildi. Yaşamı boyunca aldığı sert eleştiriler ve baskılara karşın inanç ve düşüncelerinden ödün vermeyen Şostakoviç, özellikle senfonilerindeki sağlam yapı ve orkestra müziğindeki ustalığı ile 20. yüzyılın en önemli bestecilerinden sayılır.