Bilgi Diyarı

Aşağıdaki Kutu ile Sonsuz Bilgi Diyarı'nda İstediğinizi Arayabilirsiniz...

Eskimolar

  • Okunma : 1833

EskimolarAnayurtları olan Kuzey Amerika ile Sibirya'nın kuzeydoğu ucundaki kutup ve askutup bölgelerinde deniz kıyılarında yaşayan halk. Eskimoların yaşadıkları bölgeler, dört ülkenin topraklarında (ABD, Kanada, Rusya ve Grönland)bulunur.Yaklaşık 120I000 Eskimonun büyük bir bölümü Kutup çemberinin güneyinde yerleşmiştir; nüfusun yaklaşık 42 000'i Aleut adaları ile Alaska'da, 25 000'i Kanada'da, 1 500'ü Sibirya'da, 50 000'i de Grön-land'da yaşar.

Eskimo dilinden olmayan Eskimo sözcüğü "çiğ et yiyenler" anlamına gelir. Doğu Kanada'da yaşayan Algonquin Kızılderilileri tarafından, hayvan postundan giysiler kullanan ve usta birer avcı olan komşularını belirtmek için kullanılmış, sonradan, ülkeye gelen AvrupalI gezginler tarafından da benimsenmiştir. Eskimolar kendilerine, "gerçek halk" anlamında, İnuit (Yupik lehçesinde: Vuit) derler.

Eskimoların oturdukları yerler, yeryüzünün iklim koşulları en sert bölgeleridir. Bölgenin bitki örtüsü genelde tundralardır: Alçak, düz, ağaçsız, toprağın birkaç santimlik üst bölümünde buzun eridiği kısa yaz mevsimi dışında, sürekli buz tutmuş olduğu düzlükler. Aralarından bir bölümü, ırmak kıyılarına yerleşmiş (balıkçılıkla ya da rengeyiği yetiştirmekle geçinirler) olsalar da, Eskimoların büyük bölümü öncelikle deniz hayvanları (fok, mors ve balina) avcılığıyla uğraşırlar; kültürlerinin yapısı ve başlıca özellikleri, temelini hep denizden almıştır.

Geleneksel Eskimo kültürünün en çarpıcı yönlerinden biri, Kutup bölgesinde 8 000 km'lik geniş bir alana yayılmış olmasına karşın, büyük ölçüde türdeşliğidir. Bu kültürün temel din, toplum ve ekonomi kurumlan bölgenin her yerinde birbirine benzer. Buna karşılık, özellikle batı bölgelerinde, geleneksel akrabalık ilişkilerinde farklılıklar görülür; dilleriyse başlıca iki lehçeden oluşur. İnupik lehçesi (Grönland'dan Batı Alaska'ya), Yupik lehçesi(Güneybatı Alaska ve Sibirya).

ESKİMOLARIN GELENEKSEL YAŞAMA BİÇİMİ

Eskimoların soğuk ve çetin çevre koşullarına başarıyla uyum sağlamış olmaları, maddi kültürlerinin olağanüstü yaratıcılığına, özel değerlerine ve ruhsal niteliklerine bağlıdır. Bu kültürün temel öğelerinden biri, Eskimoların,her türlü malzemeden son derece kullanışlı araç gereç ve eşyalar yapabilmeleridir. Hayvan postundan

diktikleri giysiler, hayvan dişlerinden ya da boynuzlarından yaptıkları ağzı bileyli taş zıpkınlar, zor durumda kaldıklarında donmuş etten yaptıkları kızaklar, "igloo" adlı buz kulübeleri, ellerindeki kısıtlı doğal malzemeden büyük bir beceriyle yararlanmalarının örnekleridir. Derin kültür değerleri, yaşamlarında avın önemini, içlerinde uyandırdığı coşkuyu ve öldürülen hayvanların ruhlarını yatıştırma inancını yansıtır. Eskimo çocuğunun eğitiminde de, cesaret ve atılganlığın geliştirilmesine öncelik verilir; bu eğitimin temeli, sevdiklerinin ölümü gibi yaşamın acı olayları ve yoksunluklar karşısında, güçlü bir kadercilik duygusu kazandırılmasına dayanır.

Yerleşme: Belirli Eskimo topluluklarının yaşadıkları alanlara, mevsimlere ve belirli bir alandaki besin olanaklarına göre, yerleşme biçimlerinde değişiklikler gözlenir. Eskimoların yaşadıkları bölgelerin doğu sınırını oluşturan Grönland'da ve Alaska'da, sürekli oturulan taş kulübelerden oluşan köyler ağır basar; Sibirya kıyılarındaki Eskimo köylerindeyse kulübeler, ağaç ve topraktan yapılmıştır. Yerleşik toplulukların yaşamadığı orta bölgelerde, her yıl belirli bir grubun aynı yere (burası deniz ve kara avcılığı bölgesine en uygun olduğuna inandıkları yerdir) belirli sürelerle döndüğü görülür.

Eskimoların yaşadığı bütün bölgelerde, toplulukların geniş bir bölgeye yayılarak kışı birlikte geçirdiği, yazınsa, aile ölçeğinde küçük, dağınık öbeklere bölündüğü yıllık bir yerleşme çevrimi oluşmuştur. Bu mevsimlik bir araya gelişler ve dağılmalar, gerek Grönland'da, gerek Batı Alaska'da görülür; yaz boyunca halk, sürekli beraberce yaşadığı bölgelerden ayrılarak hayvan postundan çadırlarda, fok balığı ya da balık, kuş avlayacakları, yumurta, ot ve sebze toplayabilecekleri yerlere göçer. Kışlık Eskimo kulübesi igloo (Eskimo dilinde "ev" anlamına gelir), sıkıştırılmış ve topak haline getirilmiş buz parçalarından yapılır; bu konut tipi, Grönland ile Kanada ve Alaska'nın bazı bölgelerinde çağdaş bir yapı biçimi olarak da kullanılır.

Beslenme: Geleneksel Eskimo beslenme alışkanlıkları, yıllık mevsim değişiklikleri çevrimine sıkı sıkıya bağlıdır; burada temel olgu, denizde sert buz tabakasının oluşma ve kaybolma dönemleridir. Yazın, denizin buzsuz olduğu dönemde, küçük aile toplulukları, kamp kurdukları yerin açıklarında botlarıyla dolaşırlar, ilkbahar sonunda ve yaz boyunca, kuzeye doğru göçen rengeyiği sürülerini ırmakları aşmaya çalıştıkları sırada ya da kaçamayacakları yerlerde sıkıştırarak avlarlar. Balıkların yumurtlamak için göç ettikleri sular, ağlarla, engellerle kapatılır. Sonbahar yaklaşınca, Eskimolar, yerleşik yaşadıkları bölgelere dönerler; bu bölgelerde de başlıca etkinlik, gene fok ve kuş avıdır.

Kışın, donmuş okyanusta geleneksel fok avı yöntemi, Kuzey- orta Kanada'da yaygın bir uğraştır. Memelilerden olan foklar, oksijen solumak için, su donmaya başlar başlamaz buz üstünde delikler açar ve soluk al-* mak için düzenli olarak bu deliklere uğrarlar. Eskimo avcısı, iyi koku alan köpeklerinin yardımıyla böyle bir deliğin yerini bulduğunda, ince bir balina dişi ya da kemiğinden yaptığı ve fokun yaklaşmasıyla titreşime geçen bir çeşit uyarı aracını buza saplayarak, elinde, hızla saplanmak için bir karşı ağırlıkla dengelenmiş özel zıpkınıyla, beklemeye başlar. Çoğu zaman saatler boyu soğukta beklemek zorundadır. Uyarı kemiği titreşmeye başlayınca, insan zekâsının geliştirdiği en hızlı zıpkını hayvana saplar. Bu özel zıpkının ucu, yaralanan hayvanın derisi altındaki yağ tabakasına kendi kendine gömülmesi ve saplı kalması için özel olarak tasarlanmıştır. 10 m kadar bir iple, fok derisi şişirilerek yapılmış bir şamandıraya bağlı olan zıpkınla, hem yaralı hayvanın bulunduğu buz deliğinin yeri belirlenmiş, hem de kaçması engellenmiş olur. Fok ikinci bir kez solumak için su yüzüne çıkınca, avcı, bir bıçak ya da mızrak yardımıyla hayvanı öldürür.

Okyanus yüzeyindeki buz tabakasının sert olmadığı Grönland ve Batı Alaska'daysa, foklar ve morslar, buz bankizleri arasındaki boşluklara hava solumaya gelirler; avcılar da, buz kütleleri arasında ya ellerinde zıpkınlarıyla çıkmalarını bekler ya da "kayak" denilen fok derisinden kayıklarıyla hayvanların peşine düşerler. İlkbaharda fok avı için ufoq yöntemi, kuzey bölgeleri Eskimolarına özgüdür. Kendilerine ılık bir yer arayan foklar, güneşte uyuklamak için sık sık buz üzerine çıkarlar. Eskimo avcısı, bu durumda uyuyan hayvanın başka bir hayvan sanacağı beyaz bir post arkasında gizlenerek, ağır ağır uyuyan hayvana yaklaşır. Amaç, zıpkınını saplayabileceği uygun bir mesafeye yaklaşmaktır (AvrupalIlarla ilişkilerden sonra, zıpkının yerini tüfek almıştır).

Giysiler ve ulaşım araçları: Eskimolar, geleneksel olarak, avladıkları hayvanların bütün parçalarından yararlanırlar. Eskimo giysileri hayvan ve kuş postları ve derilerinden (fok, rengeyiği, kutupayısı) yapılmıştır. Hayvan kirişlerinden hazırlanmış iplikler ve kemikten iğnelerle dikilen kapuşonlu ceketler, pantolonlar ve sugeçirmez botlar, soğuğa ve rutubete dayanıklıdır. Çadırlar ve eskimo kayıkları da hayvan derisinden yapılır; silahlardaysa hayvan kemikleri kullanılır.

Eskimolar ulaşım aracı olarak genellikle iki tip tekne kullanırlar. Umiak, ağaç bir iskelet üstüne mors derisi gerilerek yapılmış, geniş, üstü açık bir kayıktır, insan ve eşya taşımakta olduğu gibi, özellikle Kuzey Alaska'da balina avında da kullanılır. Eskimolara ve aynı kültürü paylaşan Aleutlara özgü bir başka deniz ulaşım aracı türü de, kayak'tır. Bu tek kişilik av teknesinin bütün gövdesi fok ya da rengeyiği derisinden yapılmıştır. Avcı, üstünde fok ya da mors bağırsağından yapılmış su geçirmez giysileriyle tekneye oturur. Suda sessizce ilerleyen kayak, avcının avına iyice yaklaşabilmesini sağlar.

Eskimolar, hem kar, hem de donmuş deniz üstünde kış ulaşım aracı olarak köpeklerin çektiği kızaklar kullanırlar. Kızaklar genellikle ağaçtan yapılır, 2-14 köpek tarafından çekilirler. Kanada'nın orta kesimindeki bazı bölgeler gibi ağaçsız yerlerde, kızak iskeletinde kurutulmuş som balığından yararlanılır. Yakın dönemde, birçok bölgede motorlu kar araçları, geleneksel kızağın yerini almıştır.

Toplum düzeni: Geleneksel Eskimo toplumu, kabile düzenine dayanmaz. Eskimo toplulukları, genellikle "...in halkı" anlamına gelen miutsonekine, yaşadıkları bölgenin coğrafi adı eklenerek anılır. Eskimoların yaşadıkları bölgelerin büyük bir bölümünde, toplum örgütlenmesinde temel birim, genişletilmiş ailedir: Erkek, eşleri, bunların çocukları, eşleri ve torunlarından oluşan aile. Genellikle, aile öbekleri bir araya gelerek, belirli bir yörenin hayvan kaynaklarından ortaklaşa yararlanırlar.

Hâlâ avlanacak güçte olan en yaşlı erkek, topluluğun reisidir. Gerektiğinde, topluluğun iç ve dış çekişmelerinde uzlaştırıcılık görevini de aynı kişi üstlenir. Barışla son bulmayan çatışmaları çözüme bağlamak için, düşmanlar ya dövüştürülür ya da topluluğun önünde yapacakları bir ağız kavgası sonunda üstün olan taraf belirlenir. Ticaret ilişkilerinde, eşlerin bölüşülmesinde, başka bölgelere yolculuklar sırasında birbirlerini korumada, erkekler arasında arkadaşlık ilişkileri ağır basar.

Alaska'da, bir Eskimo köyünde, en azından bir ev, törenler ve bekâr erkekler ile erkek çocukların topluca çalışma, yemek yeme ve geceyi geçirme yeri olarak kullanılır.

Eskimo topluluklarının çoğunluğunda, geleneksel akrabalık ilişkileri sistemi, dünyanın başka birçok yerindekine benzer. Gerek baba, gerek anne tarafından akrabalar, "yeğen", "kuzen" gibi, aynı sözcüklerle anılır. Buna karşılık, Bering denizinin batısında, babaerkil düzen egemendir ve babaerkilliği temel alan bir klan sistemi vardır. Her kadın ve erkek, babasının klanına bağlıdır. Burada "kuzen" terimi de alışılmış Eskimo akrabalık düzenindekinden farklıdır.

Din ve sanat: Eskimo dini cancılık (animizm) temeline dayanır. Eskimolar, birçok hayvanın ve doğa varlıklarının da ruhları olduğuna inanırlar. İnsanın da birçok ruhu vardır, bunlardan biri, adıdır. Ölümden sonra, kişinin adıyla kişiliğinin, aynı ad verilen bir çocuğun bedenine gireceğine inanılır.

Beslenme ve öbürgereksinmeler için öldürülen hayvanların (fok, mors, balina, kutup ayısı) ruhlarında öfke uyandırmamak için, geniş bir gelenekler ve tabular yelpazesiyle, bu ruhlar yatıştırılmaya çalışılır. En yaygın geleneklerden biri, Eskimo avcısının eşinin, kocası avladığı foku eve getirdiğinde, bir konukseverlik gösterisi olarak cansız hayvanın önüne içecek su koymasıdır. Bazı yörelerde, özellikle Batı Alaska'da, fokların ve balinaların ruhlarına karmaşık "şükran" törenleri yapılır.

Başlıca din adamı şamandır (orta Kanada'daki Eskimo dillerinde angakok). Görevleri son derece işlevseldir: Bir av seferini kutsamak (ayın kötü geçmesinin, yiyecek ve av tabularının bir topluluk üyesi tarafından çiğnenmesinden ileri geldiğine inanılır); hastalıkları teşhis ve tedavi etmek,bunalımları aşmak için hakemlik yapmak. Birçok Eskimo topluluğu, deniz hayvanlarını yöneten bir tanrı bulunduğuna inanır, doğa güçlerini de az çok tanrılaştırırlar.

Sanatlar ve el sanatları arasında özellikle fok balığı dişinden zıpkın başlıklarındaki, iğne kutularındaki, öbür gereçlerdeki oyma süsler, fok dişinden, hayvan dişlerinden yapılan heykelcikler, deri işçiliği, Eskimo dansları ezgileri ve halk öyküleri sayılabilir. Alaska Eskimoları ayrıca, ağaçtan güzel maskeler yaparlar.

ESKİMOLARIN TARİHİ

Eskimo kültürünün kökeni tartışmalıdır. Bazı bilim adamları, özellikle yaşama biçimleri ve sanat anlayışları arasındaki benzerlikleri temel alarak, Eskimo kültürünün Cilalı taş devrinin son dönemi kültüründen kaynaklandığını ileri sürmektedirler. Bazı bilim adamlarına göreyse, bu kültürün kökeni Yeni Dünya, söz gelimi Hudson körfezi kıyılarıdır. Bering denizinin kıyı bölgeleri ile Sibirya kıyılarından güneye doğru uzanan bölgelerde de, Eskimo kültürünün başlangıcı sayılabilecek, deniz avcılığını temel alan eski kültürlerin varlığına ilişkin inandırıcı kalıntılar bulunmuştur. Alaska'da, Denbigh burnunda kalıntıları bulunmuş, "küçük aletler kültürü" diye adlandırılan bir kültür İ.Ö. 5000'den İ.Ö. 3500'e kadar sürmüştür: İ.Ö. yaklaşık 1800 yıllarında ortaya çıkmış eski balina avcıları kültürünün öncüsüdür.

Fok ve mors avcılığını temel alan tam anlamıyla gelişmiş Eskimo kültürleri, Okvik kültürü ile Bering denizi kıyısı kültürünü içerir; Sibirya ve Saint Lawrence adasında i.S. I. yy'dan kalıntılar bulunmuştur. Doğuda, Orta Kanada'da, gene memeli deniz hayvanları avcılığına dayanan Dorset kültüründen kalıntılar ele geçirilmiştir. Yaklaşık X. yy. sonunda Alaska'da, balina avcılığına dayalı Thula kültürü gelişmiş ve doğuya, Grönland'a doğru bir yayılma göstermiştir. Bu kültürün temel özellikleri arasında, balina, mors ve fok avcılığı, köpeklerle çekilen kızaklar, taş ve topraktan yapılma evler sayılabilir. Avrupalılar Eskimolara ilk rastladıklarında ağır basan kültür budur.

Eskimolarla ilk karşılaşan Avrupalılar, Vikingler oldular. X.-XV. yy'lar arasında Grönland'ın güneybatı kesiminde yaşayan çiftçilik, sığır ve koyun besiciliğiyle geçinen Norveçliler,salgın hastalıklar ve Eskimo saldırıları sonucu eriyip gittiler. Eskimolarla ilk çağdaş ilişkiler, bu bölgelere, eğitim, yönetim ve ticaret ilişkilerinde kilisenin otoritesini taşımak isteyen misyonerler aracılığıyla başladı. Bu üç alanda getirilen yenilikler, geleneksel Eskimo kültürünün, XX. yy. başlarında geçirdiği değişikliklerde etkili oldu.

Avrupalı gezginler ve balina gemileriyle ilk karşılaşanlar, Kanada Eskimoları oldular; doğudaysa, Alaska Eskimolarıyla ilk karşılaşan Avrupalılar, Ruslardılar; onları, öbür Avrupa devletlerinden gezginler izledi.

Daha sonra, 1800 yıllarında Atlas okyanusunda av tükenince, Büyük Okyanus'un kuzey bölgelerine av aramaya giden balina avcıları, Eskimolarla ilk ticaret ilişkilerini başlattılar. Silah, viski, vb. verip, balina çubuğu, yağ, post ve fok dişi aldılar. Balinalar yüzyılın başında hızla azalınca, Batı Eskimoları (daha önce de Kanada Eskimoları), yeni bir gelir kaynağı olan tilki avcılığına yöneldiler ve AvrupalIlarla yinelenen alışveriş ilişkileri sonucunda kendilerini tam anlamıyla para ekonomisinin kucağında buldular. Ticaret yoluyla elde ettikleri, yüksek teknolojiyle üretilmiş silahlar, çelik bıçaklar ve avı kolaylaştıracak araç ve gereçlere alışırken, toplumsal yaşamlarının kurumsal özellikleri de, Batı kültüründen iyice etkilendi.

GÜNÜMÜZDE ESKİMO YAŞAMI

Hangi bölgede (Alaska, Kanada, Grönlanda, Sibirya) yaşarlarsa yaşasınlar, Eskimolar günümüzde çağdaş dünyayla daha yakın ilişkidedirler. Çağdaş dünyanın teknolojisini büyük ölçüde benimsemekle kalmamışlar, dışardan gelen besin maddeleri, giysiler ve evler kullanmaya başlamışlardır; buna paralel olarak, eğitim, eğlence, ekonomi, din, yönetim kurumlan da, Avrupa, Kanada, ABD ve Rus kültürlerinden büyük ölçüde etkilenmiştir. Geleneksel âdet ve inançları öylesine temelden değişmiştir ki, çoğu özellikle toplumsal örgütlenme ve çocuk eğitimi bakımından "kültürsüzleşmiş" satılabilir. Dış dünyayla sürekli ilişkiler sonucu, yaşama biçimlerinin bütün alanlarında önemli değişikler olmuş, bu değişiklikler öncelikle Grönland'da ortaya çıkmıştır. Bunun nedeni, okyanus akıntılarının XX. yy. başından sonra ısınmaya başlamasıyla, foklar ve öbür deniz hayvanlarının güneybatı Grönland'ın açıklarındaki sularda hızla yok olmasıdır. Buna bağlı olarak balıkçılık sanayisinin gelişmesi, geçmişte dağınık yaşayan Eskimo avcılarının, büyük yerleşme bölgelerinde toplanmalarına ve gelir kaynaklarında temel değişikliklere yol açmıştır.

Eğitim, sağlık hizmetleri ve yerel yönetim XIX. yy'da Danimarka'nın korumacı yönetimi kapsamına alınmış, Grönland Eskimoları ile DanimarkalIlar arasında pek çok evlilikler olmuş, bunu 1950 yılları başında Grönland'ın, Danimarka Parlamento'sunda milletvekilleri bulunan bir yönetim birimine dönüşmesi izlemiştir. 1979'dan bu yana Grönland geniş bir özerklikten yararlanmaktadır ve bunun sonucunda Grönland Eskimoları arasında siyasal bilinç gelişmiştir. Eskimolar, Danimarka'nın yaşama düzeyi, ticaret ve eğitim sisteminden de büyük ölçüde etkilenmişlerdir.

Eski SSCB sınırları içinde yaşayan Eskimolar, daha 1930 yıllarının başında, planlı bir çağdaşlaştırma programı içine alınmışdırlar. Bunun sonucunda, günümüzde, Sibirya Eskimoları, hâlâ mors, fok ve balina avlanmayı sürdürseler de, bu avı artık makineleşmiş avcı toplulukları bünyesinde yapmaktadırlar; yaşama biçimleri de siyasal ve toplumsal değerler alanında köklü bir değişikliğe uğramıştır.

Alaska Eskimolarının yaşantısı da, geleneksel yaşama biçimlerini o güne kadar korudukları XX. yy. başından bu yana büyük ölçüde değişmiştir. 1930 yıllarına kadar başlıca gelir kaynakları tilki avcılığıyken, ikinci Dünya Savaşı sırasında ve sonrasında ABD hükümetinin bölgede yaptığı savunmayla ilgili yatırımlar, inşaat sanayisinde ve öbür alanlarda iş olanakları sağlamış, birçok Eskimo Alaska kentlerinde iş bulmuş, Fairbanks, Anchorage, vb. büyük kentlerde sürekli yerleşik yaşama geçmiştir. Birçoğu kendileri için yapılan tek tip toplu konutlarda, kötü ekonomik koşullarda yaşarken, 1959 ve 1971'de çıkarılan yasalarla toprak mülkiyetine değişiklikler getirilmesi, Eskimolara ekonomik bir potansiyel de sağlamış ve Alaska'nın bu asıl sahiplerinin durumunu önemli ölçüde değiştirmiştir. Alaska'daki petrol, doğal gaz, vb. yakıtların işletilmesi de, ekonomik durumlarının önemli ölçüde iyileşmesini sağlamıştır.

Bu arada gerek Alaska (ABD), gerek Kanada Eskimoları siyasal alanda da seslerini yükseltmeye başlamışlar, özellikle Alaska'dakiler, ABD hükümetiyle, bölgelerindeki toprak mülkiyeti konusunda 1990'da yeni pazarlıklara girişmişlerdir.