Şeyhülislam Yahya
(1561-1644). Ünlü bir Divan şairi olan Şeyhülislam Yahya İstanbul’da doğdu. Babası Şeyhülislam Zekeriya
Efendi’dir. Yahya özel ders alarak yetişti ve 1587’de müderris oldu. 10 yıla yakın süre İstanbul’daki çeşitli medreselerde çalıştıktan sonra 1596’da Halep kadılığına atandı. Bunu Şam, Mısır, Bursa ve Edirne kadılıkları izledi. 1604’te kısa bir süre İstanbul kadılığında bulundu. 1605 başlannda Anadolu kazaskeri, aynı yılın mayısında da Rumeli kazaskeri oldu. Bir yılla sınırlı bu göreve 1611’de ikinci, 1617’de de üçüncü kez getirildi. 1619’da emekliye ayrıldıysa da, 1622’de Genç Osman’ın tahttan indirilmesine yol açan olayların ertesinde yeni Padişah I. Mustafa tarafından şeyhülislamlığa atandı. Bir yıldan fazla süren bu ilk şeyhülislamlığından, Sadrazam Kemankeş Ali Paşa’yla anlaşmazlığa düşünce ayrılmak zorunda kaldı. Ama yeni Padişah IV. Murad 1625’te Yahya Efendi’yi ikinci kez şeyhülislamlığa getirdi. IV. Murad’ın 1632’de yönetime egemen olma girişiminin yol açtığı karışıklıklar yüzünden görevi bıraktıysa da, 1634’te üçüncü kez şeyhülislam oldu. IV. Murad’m 1635’teki Revan ve 1638’deki Bağdat seferlerine de katılan Şeyhülislam Yahya padişahın güvenini ve saygısını kazandı. IV. Murad’m ölmesinden (1640) sonra başa geçen Deli İbrahim döneminde de görevini sürdüren Şeyhülislam Yahya İstanbul’da öldü.
18 yılı aşkın süre şeyhülislamlık yapan ve dinsel konularda döneminin önde gelen bilginlerinden sayılan Şeyhülislam Yahya asıl ününü edebiyat alanında kazanmıştır. Özellikle gazelleriyle tanınan Şeyhülislam Yahya’nın dönemine göre yalın bir dili vardır. Şiirlerinde söz sanatlarına fazla yer vermemiş, içten ve açık bir söyleyişi yeğlemiştir. Nef’i, Sabri, Naili-i Kadim gibi dönemin ünlü şairlerince de beğenilen Şeyhülislam Yahya’nın gazelleri, edebiyat tarihçilerince 16. yüzyıl şairi Bâkî ile 18. yüzyıl şairi Nedim arasında bir köprü olarak nitelenmiştir.
Şeyhülislam Yahya’nın şiirlerini topladığı Divan'mdan (1916) başka 77 beyitlik küçük bir mesnevi olan Sâkiname’si ve Arapça’dan çevirileri yardır.