Fevzi Çakmak
(1876-1950). Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk genelkurmay başkanı olan Mareşal Fevzi Çakmak İstanbul’da doğdu. Babası da askerdi. Ortaokuldan başlayarak askeri okullarda okudu. 1896’da Harbiye Mektebi’ni (bugün Kara Harp Okulu), 1898’de Erkân-ı Harbiye Mektebi’ni (bugün Kara Harp Akademisi) bitirdi ve kurmay yüzbaşı olarak orduya katıldı. Daha çok Osmanlı İmparatorluğu’nun Rumeli’deki topraklarında görev yaptı. Kısa sürede albaylığa kadar yükseldi. 1912’de başlayan Balkan Savaşı’na Garp (Batı) Ordusu Harekât Şubesi başkanı olarak katıldı. 1914’te mirliva (tuğgeneral) oldu. I. Dünya Savaşı’nda 5. Kolordu komutanı olarak Çanakkale Savaşları’nda görev aldı. 1916’da 2. Kafkas Kolordusu komutanlığına getirildi. 1917’de Filistin C ephesindeki 7. Ordu’nun komutanlığına atandı. Başarıları nedeniyle aynı yıl ferikliğe (korgeneral) yükseldi. 30 Ekim 1918’de Mondros Mütarekesi’nin imzalanmasından sonra bir süre Osmanlı Devleti’nin Erkân-ı Harbiye-i Umumiye Reisliği (Genelkurmay Başkanlığı) ile Harbiye Nazırlığı (Savaş Bakanlığı) görevlerini yürüttü. Bu dönemde Mustafa Kemal’in Anadolu’da başlattığı bağımsızlık mücadelesine yakınlık göstermedi. Ama 16 Mart 1920’de İstanbul’un işgali üzerine görevinden istifa ederek Anadolu’ya geçti. Birinci Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne Kozan milletvekili olarak katıldı. Mayıs 1920’de Müdafaa-i Milliye Vekilliği’ne (Milli Savunma Bakanlığı) getirildi. Ocak 1921-Temmuz 1922 arasında İcra Vekilleri Heyeti Reisliği (başbakanlık) görevini de yürüttü. II. İnönü Savaşı’ndan sonra Nisan 1921’de rütbesi birinci ferikliğe (orgeneral) yükseltildi. Ağustos 1921’de Genelkurmay Başkanlığı’nı da üstlendi. Büyük Taarruz’un başarıya ulaşmasının ardından 3 Eylül 1922’de mareşal oldu. Cumhuriyet döneminde bu rütbeyi taşımış tek askerdir. Genelkurmay Başkanlığı görevini Cumhuriyet döneminde de aralıksız 23 yıl sürdürdükten sonra 1944’te yaş haddinden ötürü emekliye ayrıldı. Türkiye’de 1946’da çok partili siyasal yaşam başlayınca Fevzi Çakmak da siyasete atıldı ve bağımsız aday olarak Demokrat Parti’den İstanbul milletvekili seçildi. 1948’de Dem okrat Parti’den ayrılarak Millet Partisi’ nin kurucuları arasında yer aldı ve ölümüne kadar bu partinin onursal başkanı olarak kaldı