Bilgi Diyarı

Aşağıdaki Kutu ile Sonsuz Bilgi Diyarı'nda İstediğinizi Arayabilirsiniz...

Haldun Taner

  • Okunma : 413
Haldun Taner Resim

(1915-1986). Toplumun bozuk ve düzensiz yanlarını kişilerden hareketle yansıtan öykü ve oyunlarıyla tanınan Haldun Taner kendine özgü bir gülmece anlayışı geliştirmiş, ülkemizde epik türün ve kabare tiyatrosunun yerleşmesine öncülük etmiştir.

    İstanbul’da doğan ve babasını küçük yaşta yitiren Haldun Taner parasız yatılı olarak girdiği Galatasaray Lisesi’nde ilk ve ortaöğrenimini tamamladı. Yükseköğrenimi için devlet tarafından Almanya’ya gönderildi. Burada Heidelberg Üniversitesi’nde ekonomi ve siyasal bilimler eğitimi görmeye başladı. Bu sırada sağlığı bozularak vereme yakalanan Haldun Taner yurda dönmek zorunda kaldı. 1938-42 yılları arasında Erenköy Sanatoryumu’nda güç bir tedavi dönemi geçirdi. Hastalığı yenen Haldun Taner 1950’de İstanbul Üniversitesi Alman Dili ve Edebiyatı Bölümü’nü bitirdi. Aynı üniversitenin Sanat Tarihi Bölümü’nde asistan olarak çalıştı. 1954’te bu görevinden ayrılarak Viyana’ya gitti. Burada Max Reinhardt Tiyatro Akademisi’nde eğitim gördü. Bu sırada Viyana tiyatrolarında reji asistanı ve Viyana Doğubilim Enstitüsü’nde Türkçe öğretmeni olarak çalıştı.

    1957’de yurda dönen Haldun Taner Tercüman gazetesinde “Devekuşuna Mektuplar” adıyla fıkralar yazmaya başladı. Bu arada Edebiyat Fakültesi’nde ve Gazetecilik Enstitüsü’nde (bugün İstanbul Üniversitesi Basın-Yayın Yüksek Okulu) öğretim üyeliği de yapmaktaydı. 1960’ta bir süre Tercüman gazetesinin başyazarlığını yaptıysa da bir yıl sonra gazetecilikten ayrıldı. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’nde ve özel LCC Tiyatro Okulu’nda ders veren Haldun Taner 1976’da Milliyet gazetesinde fıkra yazmaya başladı.

    Uzun süre kendisini yatağa bağlayan hastalığı sırasında ilk yazı denemelerine girişerek Ankara Radyosu’na küçük radyo oyunları göndermeye başladı. İlk öyküsü 1944’te “Haldun Yağcıoğlu” takma adıyla Yedigün dergisinde yayımlandı. 1948’de Cumhuriyet gazetesinin açtığı Yunus Nadi Hikâye Yarışmasında “Necmiye’nin Hatırı” adlı öyküsüyle dördüncü oldu. Cumhuriyet gazetesinde yayımladığı öykülerini 1949’da Yaşasın Demokrasi adını verdiği yapıtında topladı. 1953’te bir yabancı gazetenin düzenlediği uluslararası yarışmada Şişhane’ye Yağmur Yağıyordu adlı öyküsüyle Türkiye birincisi oldu. Aynı yıllarda, arkadaşlarıyla birlikte çıkardıkları Küçük Dergi tarafından düzenlenen edebiyat matineleriyle Haldun Taner daha çok tanındı ve okur kazandı. 1953’te Günün Adamı adındaki oyunu dönemin yöneticilerine çattığı gerekçesiyle yasaklandı.

    Haldun Taner 1955 yılı Sait Faik Hikâye Armağanı’nı On İkiye Bir Var (1954) adlı kitabıyla Sabahattin Kudret Aksal’la paylaştı. Bu yıllarda, daha geniş kitleye ulaşabilmek amacıyla çalışmalarını tiyatroya kaydırdı. İlk oyunu 1949’da yazdığı Günün Adamı’ydı. Daha sonra oyunları Şehir ve Devlet tiyatrolarıyla birçok özel tiyatroda sahnelenen Haldun Taner’in en tanınmış yapıtı olan Keşanlı Ali Destanı (1964) yurtiçinde 1.420, yurtdışında da Almanya, İngiltere, Çekoslovakya ve Yugoslavya’nın çeşitli kentlerinde 243 kez oynandı. 1962’de siyasal yergi tiyatrosunun ilk örneği olan Bu Şehr-i Stanbul Ki (1968) oyununu yazdı. 1967’de Zeki Alasya, Metin Akpınar ve Ahmet Gülhan’la birlikte Devekuşu Kabare Tiyatrosu’nu kurdu. Daha sonra çalışmalarını Ahmet Gülhan’la birlikte kurduğu Tef Kabare Tiyatrosu’nda sürdürdü. 1972’de Sersem Kocanın Kurnaz Karısı (1971) adlı oyunuyla Türk Dil Kurumu Tiyatro Ödülü’nü kazandı. Tuş (1951) adlı öyküsü filme alınan Haldun Taner’in birçok öyküsü de yabancı dillere çevrildi.

    Haldun Taner edebiyatın toplum sorunlarıyla ilgilenmesi gerektiğini, toplum sorunlarıyla ilgilenmeyen yapıtların eksik ve güdük kalacağını öne sürüyordu. Ona göre bir öykü toplumun, çevremizin bütün tiplerinin kalıbına girebilmeli, onları kendi ağızları ve düşünüş biçimleriyle konuşturabilmeli, günün sorunlarını ele almalı, toplumun aksaklıklarını hem gerçekçi betimlemeyle, hem de alaya alarak yansıtmalıydı.

    Haldun Taner’in öykülerindeki alay ve yergi onun en önemli özelliğidir. Toplumun çürük ve aksayan yanlarını ince bir alay ve yergiyle yansıtmıştır. Bazı olaylara hoşgörüyle bakabilen Taner, toplumdaki bozuklukların, düzensizliklerin kaynağını, düzensizlikler karşısında insanların davranışlarını, hiçbir şey yapmayışlarını okuyucularına aktarmakla birlikte çözüm yolları önermez. Ay ışığında Çalışkur (1954) adlı öyküsü yazılış biçimi yönünden en özgün olanıdır. Bu öyküsünde bir apartmanın çeşitli dairelerindeki yaşamı yansıtır. Haldun Taner öyküyü yazıp yayımladıktan sonra, kendini eleştiriye uğramış, birtakım eleştiri yazıları ve mektupları almış gibi düşünerek öyküyü bu eleştirileri göz önünde tutarak yeniden yazmıştır. Eleştiriler doğrultusunda yapılan değişiklikleri belirtmek üzere öyküyü ikinci kez hem ilk yazdığı biçimiyle, hem de ikinci biçimiyle sayfa sayfa karşılaştırarak yeniden yayımlamıştır. Ayrıca öykünün sonuna bir sonuç bölümü ve sonucun etkileri de eklenmiştir. Haldun Taner böylece bir yazarın yapıtıyla herhangi bir okuyucunun beğenisi arasındaki ayrılığı, okuyucularını eğlendirecek bir havada yansıtmıştır.

    Haldun Taner’in öykülerindeki kişiler, içinde yaşadıkları toplumsal sınıfın özelliklerini belirgin bir biçimde yansıtırlar. Onun öykülerindeki kişilerin bir bölümü ekonomik durumları iyi olan, değer ölçüleri paraya dayanan kadınlarla paraya düşkün zengin erkekler, diplomat ve işadamları, kültür düzeyi pek yüksek olmayan yarı aydınlardır. Bunlar aynı ortamda yaşamak zorunda oldukları halkla bütünleşemeyen, ekonomik durumları rahat bir yaşam sürmelerine olanak veren kişilerdir. Öykülerindeki öteki kişileri ise memurlar, öğrenciler, emekliler, kapıcılar, bekçiler, yani dar gelirliler oluşturur. Haldun Taner öykülerinde bu iki karşıt toplumsal kümeyi karşılaştırır. Zenginlerde parasal olanakların yarattığı kişilik zayıflıklarını eleştirirken, yoksul ya da dar gelirlileri saf ve temiz kişiler olarak verir. Haldun Taner öykülerinde yabancı sözcüklerden arındırılmış bir dil kullanmıştır.

Haldun Taner Resimleri