Hücrebilim
Hücrebilim, Hücrelerin mikroskopik anatomisini, fiziksel, kimyasal ve fizyolojik özelliklerini inceleyen bilim dalı. Hücre kuramına göre, bütün organizmalar hücrelerden ve hücre ürünlerinden oluşur. Bu kuram Jacob Matthias Schleiden ve Theodor Schwann tarafından geliştirilmiş (1838-39), 1855'te Rudolf Virchow, hücrelerin yalnızca önceden var olan hücrelerden doğduğunu ortaya koymuştur.
Daha 1900'den önce, hücrebilim alanında birçok önemli buluş gerçekleşti. Alman embriyobilim uzmanı Oscar Hertwig, döllenme olayında yumurta hücreleri ile spermaların birleşmesini (1876), Polonyalı bitkibilimci Eduard Strasburger de, çiçekli bitkilerdeki döllenmeyi tanımladı (1884). Fransız biyoloji uzmanı Edouard Gerard Balbiani 1881'de, Alman anatomi uzmanı Wilhelm von Waldeyer'in hücre çekirdeğinde bulunan ipliğe benzer cisimler için kromozom adını önermesinden yedi yıl önce, meyvesineğinin dev kromozomlarını tanımladı. Alman biyoloji uzmanı Walther Flemming 1882'de, mitoz kromozomlarını tanımlayıp, "mitoz" ve "kromatin" terimlerini ilk kez kullandı. Işık mikroskopuyla görülebilen hücre bölünmesi süreci de, 1900'den önce tanımlandı.
1941'e doğru Belçika asıllı ABD'li biyoloji uzmanı Albert Claude, 1934'te uygulanmaya başlanmış olan ayırıcı santrifüjleme tekniğinden yararlanarak, organcıkları (mitokondriler gibi, hücre zarıyla kuşatılmış yapılar) yalıtmak ve işlevlerini belirlemek amacıyla, hücreleri işlemden geçirmeye başladı (günümüzde geliştirilmiş ultrasantrifüjleme teknikleri kullanılarak 0,02 um'dan küçük parçacıklar yapılabilmektedir).
Elektron mikroskopuyla hücre incelemelerine olanak veren hazırlama tekniklerinin geliştirilmesiyle, hücre araştırmalarında yeni bir çağ başladı. 1953'te Romanya kökenli ABD'li fizyoloji uzmanı George Palade (1974'te Nobel Tıp ve Fizyoloji Ödülü'nü Albert Claude ve Christian de Duve'le paylaştı), mitokondrilerin ultra yapılarının ilk tanımını yayınladı. Bunun yanı sıra, büyük miktarda RNA (ribonükleik asit) içeren ribozomları tanımladı. Ardından, hücre sitoplazmasına geçiş sağlayan bir mini borucuklar sistemi olan hücre içi ağ sistemi (endoplazmik retikulum) ve protein-yapımı tanecikler olan ribozomlar, olağanüstü bir açıklıkla ortaya çıkarıldı. Çeşitli metabolizma yollarını izlemek amacıyla, kimyasal maddeleri etiketlemek için radyoaktif izotoplar kullanılması sonucunda, ışılbireşimdeki (fotosentez) ve hücre solunumundaki karmaşık tepkimeler aydınlatıldı.
Günümüzde mikrocerrahide, lazer ışınının hücrenin çok küçük bir bölümü üstüne odaklanmasından yararlanılmaktadır. Hayvan ve bitki hücrelerinin kültürünün yapılabilmesi, bu beden içinde yaşayan, büyüyen hücrelerin incelenmesini sağlamaktadır. Günümüzde hücrebilim, hücre düzeyinde yaşam konusunda daha çok şey öğrenebilmek için özel yöntemleri ve aygıtları bulunan, biyokimya, biyofizik ve genetik mühendisliğiyle içiçe geçmiş karmaşık bir bilim dalına dönüşmüştür.