Jamaika
Karayib Denizi’ndeki büyük adalardan biri olan Jamaika, aynı zamanda İngiliz Uluslar Topluluğu’nun bağımsız bir üyesidir. Küba’nın yaklaşık 150 km güneyinde uzanan adanın doğusunda, Haiti ve Dominik Cumhuriyeti adlarında iki ayrı devlete bölünmüş bulunan Haiti Adası yer alır. Jamaika, Haiti Adası’ndan Jamaika Boğazı’yla ayrılır
Jamaika çok dağlık bir adadır. Sıradağlarada boyunca doğuya doğru yükselerek uzanır. Doğudaki Blue Dağları’nın (Mavi Dağlar) 2.256 metrelik doruğu, adanın en yüksek noktasıdır. Kuzeybatının kireçtaşından tepeleri, tropik yağmurlarla parçalanarak, büyük çukurlara ve hendeklere dönüşmüştür. Bu bölgeye Cockpit Country denir. Birçok yerde tepelerle kıyıların arasında bereketli ovalar uzanır. Bir zamanlar adada yaşayan Aravak Yerlileri buraya “Pınarlar Ülkesi” anlamına gelen Xaymaca adını vermişlerdi. Gerçekten de adadaki 100’den fazla akarsu dağlardaki pınarlardan beslenir. Batıdaki Black Irmağı ve doğudaki Rio Grande dışında kalan akarsular ulaşıma elverişli genişlikte değildir. Bataklıklar arasından kıvrılarak akan Black Irmağı’nda küçük tekneler işler. Rio Grande’de ise eğlence amacıyla sal gezintileri yapılır. Rio Cobre ve Black gibi bazı ırmaklardan elektrik enerjisi elde edilir.
Jamaika’nın çok gelişmiş limanları vardır. Güneydoğudaki Kingston limanı 12 km uzunluğunda doğal bir dalgakıranla korunur. Öbür limanlar Port Morant, Old Harbour, kuzey kıyısındaki Montego Bay, Falmouth, St. Ann’s Bay, Port Maria ve Port Antonio’dur. Son yıllarda alüminyum cevherinin taşınması için boksit şirketlerinin girişimiyle yeni limanlar yapılmıştır.
Jamaika’nın iklimi ılımandır. Kıyıların nem yoğunluğu yüksek sıcak havası, dağlara çıkıldıkça yerini güzel bir serinliğe bırakır. Çoğunlukla mayıs ve ekim ayları arasında kuzey ve doğu kesimlerde şiddetli sağanaklar görülür. Karayib Denizi’ndeki öbür adalarda olduğu gibi Jamaika’da da yaz sonlarında zaman zaman şiddetli fırtınalar büyük zarara yol açar.
Jamaika’da bitki örtüsü çeşitlidir. 15. yüzyılda sık ormanların bulunduğu adada, tarım alanı açmak ve ev yapmak için ağaçların önemli bir bölümü kesilmiştir. Cockpit Country peygamberağacı, maun, abanoz ve sedir gibi değerli kerestelik ağaçlarla kaplıdır. Adadaki en büyük boylu ağaç kapok ağacıdır. Kalın gövdesinden kano da yapılan kapok ağacının tohum kılıfı içinde kapok ya da Cava pamuğu adı verilen yumuşak ve kabarık lifler bulunur. Dağlardaki ormanlarda sürünücü bitkiler ve orkide gibi çiçekli bitkiler kendiliğinden yetişir. Adada çingülü ve gelinduvağı gibi parlak çiçekli çalılar da büyük ölçüde yetiştirilmektedir. Kıyı kesimindeki ovalarda hindistancevizi ve kaktüs görülür. Kendiliğinden yetişen meyveli bitkiler arasında manyok, ararot, guava ve ekmekağacı sayılabilir. Jamaika’da timsah ve tatlı su kaplumbağaları dışında dikkate değer yabanıl hayvan türü çok azdır. Papağan, kolibri ve ötücü kuşlardan parlak tüylü tangara çok görülen kuşlardandır.
Halk ve Ekonomi
Daha önceden Jamaika’da yaşayan Aravak Yerlileri 16. yüzyılın başlarında İspanyollar’ın kıyımına uğradı. Çoğu altın madenlerinde çalıştırılmak için Orta Amerika’ya götürülen Yerliler’in yerine Afrika’dan Siyah köleler getirildi. Daha sonra adayı alan İngilizler, İngiliz topraklarında köle ticaretinin yasaklandığı 1807’ye kadar aynı uygulamayı sürdürdüler. Bu tarihte Jamaika’da 300 binden fazla köle bulunuyordu. Adada kölelik ancak 1833’te yasaklandı.
Jamaika’nın nüfusunun büyük bir bölümünü Afrika’dan getirilen Siyah köleler ve bunlarla karışmış olan beyazların soyundan gelenler oluşturur. Ayrıca Çinli, Hintli, Portekizli ve İngiliz azınlık grupları da vardır. Resmi dil İngilizce’dir. Jamaikalılar’ın çoğu Hıristiyan’dır. Adanın nüfus yoğunluğu oldukça yüksektir.
Toprakların yalnızca küçük bir bölümünün ekilebilmesine karşın, Jamaika’da tarımın önemli bir yeri vardır. Başlıca ürünler şekerkamışı, muz, kahve, turunçgiller, hindistancevizi, tütün, kakao, zencefil ve yenibahardır. Ekilebilir alanların büyük bir bölümü büyük çiftlik sahiplerine aittir. Küçük toprak sahipleri ise yerel pazarlarda satmak için mısır, pirinç ve sebze, dış ülkelere satmak için de turunçgiller ve muz yetiştirir. Adada hemen hemen bütün et gereksinimini karşılayacak kadar sığır, ayrıca da keçi ve kümes hayvanı beslenir.
Ülkenin başlıca sanayileri arasında giyim, ayakkabı, dokuma, çimento, boya, inşaat gereçleri ve tarım makineleri sayılabilir. Adanın en önemli gelir kaynağı turizmdir.
Dünyanın bilinen en büyük boksit rezervleri Jam aika’dadır (bak. BOKSİT). Alüminyumun elde edildiği bir cevher olan boksitin çıkarılması henüz 1952’de başladıysa da, bugün adanın en büyük sanayi kolu durumundadır. Büyük miktarlarda çıkarılan boksit gemilerle Kanada ve ABD’ye gönderilir. Dünya boksit üretiminin beşte birini sağlayan Jamaika, Avustralya’dan sonra dünyanın ikinci büyük boksit üreticisidir. Jamaika’da alçıtaşı da çıkarılır. Ayrıca büyük bir petrol rafinerisi kurulmuştur.
Jamaika’nın başkenti, Blue Dağları’nın eteklerindeki Liguanea Ovası’nda kurulmuş olan Kingston’dır. 1907’nin Ocak ayındaki büyük deprem kentin eski kesimini yerlebir ettiğinden, kentte bugün daha çok modern yapılar vardır. Limanı koruyan dalgakıranın ucunda, 17. yüzyılda Orta Amerika’daki İspanyol kolonilerine baskınlar düzenleyen korsanların üssü olan Port Royal kasabası bulunur.
Kingston’un çevresinde, doğal güzellikler içinde modern evlerin yer aldığı büyük bir banliyö vardır. Kentte güzel evlerin bulunduğu mahallelerin yanı sıra gecekondu mahalleleri ve işsizlik yaygındır. Kingston’dan yaklaşık 19 km içerde 1872’ye kadar adanın başkenti olan Spanish Town yer alır. Kuzeybatıdaki Montego Bay önemli bir turistik merkezdir. Görkemli bir çağlayanın yanında kurulu bir sahil kasabası olan Ocho Rios (Sekiz Irmak) gibi bazı yerlerin adı İspanyolca’dan gelir.
Jamaika’da gelişmiş karayolları ve Kingston’dan Montego Bay’e ve Port Antonio’ya ayrılan devlete ait demiryolu vardır. Avrupa, Güney ve Kuzey Amerika, Hindistan, Avustralya ve Yeni Zelanda’dan gelen gemiler Jamaika’ya uğrar. Palisadoes ve Montego Bay’de büyük havalimanları vardır.
Tarih
Jamaika’yı 3 Mayıs 1494’te Kristof Kolomb keşfetti. O zamanlar buralarda Aravak Yerlileri yaşıyordu. 1509’da adaya bir İspanyol vali atandı. Zaman zaman İngilizler’in baskınlarına uğramasına karşın, ada 1655’e kadar İspanyol yönetiminde kaldı; bu tarihte İngilizler, İspanyollar’ı adadan çıkardı. İspanyollar’ın özgür bıraktığı Siyah kölelerden bazıları dağlara kaçtı ve uzun yıllar özgürlükleri için mücadele etti. Adanın başka yerlerinden kurtulup gelen köleler de onlara katıldı. Kaçak köleler 1783’te, denetim altında tuttukları beş kasabanın egemenlik hakkını elde ettiler.
Plantasyon denen büyük şeker, kahve ve kakao çiftliklerinden elde edilen kazançlar, adanın gelişmesini sağladı. Adada yetiştirilen muz, kısa zamanda kârlı bir ürün oldu.
1866’da İngiliz sömürgesi durumuna gelen Jamaika, 1884’ten sonra giderek artan bir özerklik elde etti. 1944’ten beri adada halkın seçtiği iki meclisli bir parlamento bulunmaktadır. 1950’lerde anayasa, parlamentoya Jamaika’nın kendi işleri üzerinde daha çok denetim yetkisi verecek biçimde değiştirildi. Jamaika İngiltere’nin 1958’de kurduğu kısa ömürlü Batı Hint Adaları Federasyonu’nun önde gelen ülkelerinden biriydi. Federasyon 31 Mayıs 1962’de dağıldı ve 6 Ağustos’ta Jamaika bağımsız bir ülke oldu. 1970’lerde toprak reformu yapıldı.
Jamaika’nın devlet başkanı genel valinin temsil ettiği İngiliz hükümdarıdır. Başbakan beş yılda bir yapılan genel seçimle işbaşına gelir.