Bilgi Diyarı

Aşağıdaki Kutu ile Sonsuz Bilgi Diyarı'nda İstediğinizi Arayabilirsiniz...

John Milton

  • Okunma : 377
John Milton Resim

(1608-1674). John Milton Shakespeare’den sonra en büyük İngiliz şairi sayılır. Kutsal Kitap’tan esinlenerek yazmış olduğu en önemli şiiri Paradise Lost (1667; “Kayıp Cennet”), dünyanın yaratılışı sırasında insanın Tanrı’yla ilişkisini ele alır.

    Londra’da doğan Milton’un okuma ve öğrenme tutkusu küçük yaşta başladı. 16 yaşında Cambridge Üniversitesi’ne giren Milton, 1632’de öğrenimini tamamladı ve Buckinghamshire’daki Horton köyüne yerleşerek çalışmalarını burada sürdürdü. Daha o zamanlar içinde büyük bir şiir yazma isteği olan Milton, bunun için yalnızca bilgili değil, erdemli de olmak gerektiğine inanıyordu. Ama bunu gerçekleştirmek için kendini henüz hazır hissetmeyen şair, Horton’da kaldığı yıllar boyunca çeşitli şiirler yazmaktan geri kalmadı. Bunlardan 1631-32’de yazdığı “L’Allegro” ile “II Penseroso” mutlulukla kaderin karşıtlığını ve çelişkisini sergiler. Konuşmaların yanı sıra müzik ve dansın da yer aldığı tiyatro oyunu Comus (1634) ise saflığa ve erdeme bir övgüdür. “Lycidas” (1637) adlı hüzünlü şiirindeyse okul arkadaşı Edward King’in denizde boğularak ölmesinden duyduğu kederi dile getirir.

    1638’de Milton bir yıl süreyle yurtdışı gezisine çıktı. Bu sürenin çoğunu İtalya’da geçirdikten sonra İngiltere’ye dönerek Londra’da küçük bir okul açtı. 1643’te evlendiyse de bu mutlu bir evlilik olmadı. Bundan bir yıl önce parlamento yanlılarıyla kralcılar arasında iç savaş çıkmıştı. Siyasetle yakından ilgili olan Milton, parlamenter demokrasiden yanaydı. Bu dönemde özgürlüğün düşmanı saydığı kişileri hedef alan ve eleştiren çeşitli bildiriler yazdı. Bunlar arasında parlamentoda kabul edilen sansür yasasını protesto etmek için yazdığı Areopagitica (1664) da vardır. Kitapların yayımlanmadan önce sansürden geçmesini öngören bu yasaya tepki duyan Milton,yazma ve yayımlama özgürlüğünün temel özgürlüklerden olduğunu savunuyordu.

    Milton, Oliver Cromwell yönetimi sırasında dışişleri bakan yardımcılığına getirildi. Ne var ki, bu sırada gözleri eskisi kadar iyi görmemeye başlamıştı. Bundan iki yıl sonra görme duyusunu tümüyle yitirdi. Hayalindeki büyük şiirini ise hâlâ yazmamıştı. Eşi 1652’de ölen Milton, dört yıl sonra yeniden evlendi. Mutlu sayılabilecek bu evlilik karısının iki yıl geçmeden ölmesiyle sona erdi. 1663’te üçüncü evliliğini yaptı. Gözlerinin görmemesine ve tüm güçlüklere karşın, Milton yıllardır tasarladığı büyük yapıtını yazmaya kararlıydı. 1658’de yazmaya başladığı Paradise Lost'u 1667’de bitirdi. Bu yapıtında şair, şeytanın gururu yüzünden cennetten kovuluşunu ve Âdem ile Havva’yı baştan çıkararak Tanrı’dan nasıl uzaklaştırdığını anlatır. 12 bölümden oluşan bu destansı şiirde Adem ile Havva’nın pişmanlığı dile getirildikten sonra Tanrı’nın, Hz. İsa’nın yol göstericiliğinde onları bağışlayacağı umudu belirtilir. Koyu bir Hıristiyan olan Milton yapıtında konuya uygun, zengin bir şiir dili kullandı. Paradise Lost'tan sonra 1671 ’de Paradise Regained’i (“Yeniden Bulunan Cennet”) yazan Milton’un klasik Yunan oyunlarından esinlendiği Samson Agonistes (1671) adlı bir de trajedisi vardır.

John Milton Resimleri