Joseph Conrad
(1857-1924). Joseph Conrad Polonya asıllı olmakla birlikte, yetkin İngilizce’siyle önde gelen İngiliz romancıları arasında yer alır. Çarlık Rusya’sının egemenliğinde bulunan Polonya Ukrayna’sında dünyaya geldi. Küçük yaşta anne ve babasını kaybetti. Dayısı tarafından yetiştirildi. Daha çok küçükken denizi tutkuyla seven Conrad büyüyünce denizci olmayı düşlerdi. 17 yaşma gelince, Marsilya’da bir Fransız gemisine binerek yıllarca sürecek bir deniz yolculuğuna çıktı. 1878’de İngiltere’ye giderek İngiliz ticaret gemilerinde çalıştı. 1886’da İngiliz yurttaşı olduktan sonra kaptanlık belgesi aldı. Çoğunlukla doğu denizlerine açılan gemilerde kaptanlık yaptı. Bu yolculuklarda gördüğü yerler sonradan yazdığı birçok kitaba esin kaynağı oldu. 1894’te denizciliği bırakarak yazarlığa başladı.
1895’te yayımlanan ilk romanı Almayer’s Folly (“Almayer’in Budalalığı”) ile An Outcastofîhe Island (1896; “Adalar Sürgünü”) doğuda geçer. Asıl ününü, Ölüm Seferi .(The Nigger of the “Narcissus” ; 1898), Lord Jim (Lord Jim ; 1900) ve Typhoon (1902; “Tayfun”) adlı ilginç serüven romanlarıyla kazandı. Bir gemide, yaşamdan yalıtılmış insanların kişilik özelliklerinin ve sorunlarının daha açık ve yalın biçimde ortaya çıktığını düşünen Conrad, çoğunlukla roman ve öykülerinin arka planında denizi kullandı. Yaşama yenik düşmüş insanları anlattı. En büyük romanı Nostromo'da (Nostromo; 1904) Güney Am erika’daki bir devrimi el£ alırken, iyi niyetlerin bile insanları nasıl kötülüğe sürükleyebildiğini gösterir. Kongo’da tanık olduğu, Avrupa’nın Afrika'yı acımasızca sömürmesi karşısında duyduğu tepkiyi Karanlığın Yüreğinde (Heart o f Darkness\ 1902) dile getirdi. Bir kaptanın serüvenlerini anlatan The Secreî Sharer (1912; “Gizli Ortakçı”) ise en güzel öykülerindendir.
Geçimini yazarak sağlamak için Conrad büyük bir mücadele verdi ve ilk kez ancak 1913’te, Chance (“Fırsat”) adlı romanı yayımlandığında tanındı.