Kanarya
Sevilen bir kafes kuşu olan kanarya (Serinus canaria) ispinozgillerdendir. Adını, ilk kez yakalandığı Afrika’nın batı kıyıları açıklarındaki Kanarya Adaları’ndan alır. Ama Atlas Okyanusu'nun daha da açıklarında yer alan Madeira ve Asor adalarında da bulunur. Bağlarda ve bahçelerde yaşayan, yılda birkaç kez yumurtlayan bu yabanıl kuşlar evcil kanaryaların atasıdır.
Yaban kanaryasının uzunluğu 12,5 cm, üst bölümleri yeşil ve kahverengi desenli, alt bölümleri yeşilimsi sarıdır. Evcil olanların parlak sarı rengi 400 yıl boyunca seçmeye dayalı özenli üretim çalışmalarıyla oluşmuştur.
Kanaryanın Avrupa’ya 16. yüzyılda getirildiği sanılmaktadır. Kuş meraklıları kanarya yetiştiriciliğine büyük bir ilgi duymuş, giderek daha güzel ve birbirinden değişik öten, rengi ve biçimi çok çeşitli soylar elde etmişlerdir. Yaklaşık 1840’ta yayımlanan R. L. Wallace’ın yazdığı bir kitapta, İngiltere’nin Londra, Norwich ve öbür kentlerindeki kuş meraklıları tarafından değişik özellikte kanaryalar geliştirildiği belirtilmektedir. Günümüzde en iyi bilinen kanarya soylarından “Norwich”, koyu turuncu tüyleriyle; “roller” dur durak bilmez şakımasıyla tanınır. Yaban kanaryası adı evcil kanaryalara yakın akraba bazı türlere de verilmiştir. Bunlardan sarı ve kahverengi tüylü, başının üstünde parlak kırmızı bir leke bulunan Serinus pusillus Türkiye’de ve Ortadoğu ülkelerinde yaşar. Coğrafi dağılımı daha geniş olan Serinus serinus Akdeniz ülkelerinde yıl boyunca, Orta Avrupa’da ise yazın görülür. Bu yaban kanaryası türünün erkeği dişilerden çok daha parlak renklidir.