Kanguru
Kangurular Avustralya, Tasmanya, Yeni Gine ve yakınlarındaki adalarda yaşayan keseli memelilerin en iyi bilinenleridir. Öylesine tanınmışlardır ki, Avustralya denince akla gelen ilk hayvan kangurudur. Kangurugiller (Macropodidae) familyasını oluşturan bu hayvanların ancak bir tavşan iriliğindeki fare kangurularından, kuyruğuyla birlikte uzunluğu 3 metreye erişen gerçek kangurulara kadar değişen boyutlarda yaklaşık 47 türü vardır. Arka ayakları üzerinde duran boz kangurunun (Macropus cangurü) boyu 2 metreye ulaşabilir. Kalın ve uzun kuyrukları gövdelerini destekleyip dengelemeye yarar. Öbür kanguruların çoğunda görüldüğü gibi ön bacakları kısa, ön pençeleri Küçüktür. Çok güçlü olan arka bacakları 8 metre kadar uzağa sıçrayabilmesini sağlar. Bir kızıl kangurunun (Megaleia rufa) hemen hemen 13 m etre uzağa atlarken 2,5 metre yüksekliğindeki bir çiti aştığı bilinmektedir.
Boz kanguru Avustralya'nın çayırla kaplı ovalarında ve seyrek ağaçlı ormanlarında bulunur. Yaprak ve taze sürgünlerin yanı sıra ot ve tohum da yer. Dişi kanguruların arka bacakları arasında içi kürklü bir kese vardır. Yavrusunu bu kesenin içinde taşır ve emzirir. Kurşunkalem kalınlığında, yaklaşık 2 cm uzunluğunda, tüysüz ve pembe renkli olan yeni doğmuş yavru, tüm çelimsizliğine karşın annesinin tüylerine tutuna tutuna keseye doğru tırmanır. Yavru kesede bulduğu ilk meme başına yapışarak yaklaşık altı ay boyunca ana sütüyle beslenir. Altı aylık olduğunda yaklaşık bir köpek yavrusu iriliğindedir. Annesi sıçrayarak dolaşırken yavru da başını keseden çıkarıp dışarısını seyreder ve annesi bir ağacın önünde durduğunda o da yaprakları koparmaya başlar. Yavru yürüyüp koşmayı öğrense bile bir süre daha annesinin kesesine döner. Tehlike karşısında anne, yavrusuna doğru sıçrar ve hemen onu ağzıyla tutarak kesesine yerleştirir.
Boz kangurular büyük sürüler halinde toplandıklarında ekinlere zarar verebilirler. Ama yalnız yol açtıkları zarardan ötürü değil eti ve derisi için de avlanmaktadırlar. Bir kanguruyu yakalamak oldukça zordur. Çünkü en küçük bir çıtırtıyı bile duyar ve sıçrayarak koşarken saatte 50 km hıza ulaşabilir. Zorda kaldığında arka ayaklarıyla attığı güçlü tekmeler bazen öldürücüdür. Ayrıca ön ayaklarını düşmanını tutmak ya da yumruklamak için kullanabilir.
Kızıl kanguru iç kesimlerdeki ovalarda yaşar. Postları, erkeklerde tuğla kırmızısı, erkeğin yarı ağırlığında olan dişilerde mavimsi bozdur. Volaru ya da kaya kangurusu (Macropus robustus) daha tıknaz yapılıdır.
Valabiler, Fare Kanguruları ve Ağaç Kanguruları
Kökeni Avustralya Yerlileri’nin dilindeki bir sözcüğe dayanan valabi adı genellikle küçük yapılı kangurular için kullanılır. Ama kangurular ile valabiler arasında kesin bir ayrım yoktur.
En iri valabilerin uzunluğu yaklaşık 60 santimetrelik kuyrukları dışında 90 santimetreyi bulur. En küçük valabilerin boyu ise 60 santimetreden kısadır.
Başta bataklık valabisi ya da kara valabi (Wallabia bicolor) olmak üzere birçok valabi, postu için öldürülmüştür. Eskiden oldukça yaygın olan, ama günümüzde seyrek olarak rastlanan kızıl boyunlu valabi (Macropus rufogriseus), Avustralya’nın doğusundaki kurak ormanlık alanlarda yaşar.
Kaya valabileri adıyla tanınan oldukça farklı bir grup yalnız Avustralya’da bulunur. Güzel postlarıyla dikkat çeken bu hayvanların kuyrukları başlangıç yerinde incedir. Ürkütüldüklerinde ayaklarını yere vurur, yaşadıkları kayalık bölgelerde çevik sıçrayışlarla dolaşırlar.
Fare kanguruları genellikle çalılar ve seyrek ağaçlar arasında yaşar. Bu grubun en iri türü olan pas rengi fare kangurusu (Aepyprymnus rufescens) 35 santimetrelik kuyruğuyla birlikte 90 cm uzunluğa erişir. Fare kangurularının kulakları yuvarlak, burunları tüysüz ve kuyrukları genellikle sarılıcıdır. Gündüzleri gizlendikleri ottan yuvalarının yapımında bazı türler kuyruklarını da kullanır.
Ağaç kangurularının geniş ayak tabanlarında bulunan yumuşak kabartılar, dallara sağlam basmalarını sağlar. Ön ayaklardaki güçlü tırnakları kavramaya, uzun ve kalın kuyrukları da denge sağlamaya ve tırmanırken tutunmaya yarar. Ağaç kanguruları Queensland ve Yeni Gine’nin sık yağmur ormanlarında yaşar. Bu kangurular Dendrolagus cinsinin üç türünden oluşur.
Binlerce yıl önce yaşamış ve günümüzde soyu tükenmiş bir kanguru türünün fosillerinden bu hayvanların kuyrukları dışında 3 metreyi aşan uzunlukta olduğu anlaşılmaktadır.