Bilgi Diyarı

Aşağıdaki Kutu ile Sonsuz Bilgi Diyarı'nda İstediğinizi Arayabilirsiniz...

Katerina

  • Okunma : 359

(1729-1796). Tarihte Büyük Katerina olarak anılan Rus Çariçesi II. Katerina döneminde fetihlerle ülkenin toprakları genişletildi. Yasalarda yeni düzenlemeler yapıldı. İletişim, kültür ve ticaret alanlarında önemli gelişmeler sağlandı.

    Alman kökenli bir prenses olan Katerina 15 yaşındayken, ilerde III. Petro adıyla Rus tahtına çıkacak olan Grandük Petro ile evlenmek üzere Almanya’dan Rusya’ya geldi ve bir yıl sonra evlendi. 1762’de tahta çıkan Çar III. Petro silik, dengesiz ve başarısız bir yöneticiydi. Çarlığı sırasında din adamlarını kendisine düşman etti. Tahta çıktıktan altı ay sonra, çarı ve ailesini korumakla görevli muhafız birliğinin ayaklanması sonucu, Petro öldürüldü. Katerina kiliseden aldığı destekle tahta çıktı. Dine saygı göstereceğine ve koruyacağına, Rusya’yı güçlendirmek için çalışacağına ant içti.

    II. Katerina döneminde Rusya’da toprağa bağlı köleler olan serfler yoksulluk içindeydi. II. Katerina soyluların, serfler üzerindeki haklarını daha da genişletti. 1773’te, Yemelyan Pugaçov’un önderliğinde başlayan köylü ayaklanması ordu gücüyle ve büyük bir şiddetle bastırıldı. Ayaklanmanın önderleri öldürüldü ya da Sibirya’ya sürgüne gönderildi. Katerina’nın 34 yıllık yönetimi sırasında Polonya’nın büyük bir bölümünü, Karadeniz ve Hazar Denizi yakınlarındaki toprakları da içeren bölgeler ele geçirildi. Bu başarılar ona “Büyük” sanını kazandırdı.

    Osmanlı Devleti I. Petro döneminden (1694-1725) beri Rusya ile savaş durumundaydı. Rus orduları 1770’te Osmanlı Devleti’nin koruması altındaki Kırım Hanlığı’nı istilaya girişti. Bunun üzerine çıkan Osmanlı-Rus savaşının sonunda 1774’te imzalanan Küçük Kaynarca Antlaşması ile Kırım’a bağımsızlık verilmesi, Ruslar’ın 1783’te Kırım’ı topraklarına katmalarını kolaylaştırdı. Böylece Karadeniz’in kuzeyini ele geçiren Rusya, Osmanlı Devleti için bir tehlike olmaya başladı. Kırım’ı geri almak isteyen Osmanlılar’a karşı girişilen ikinci bir savaşın sonunda 1792’de imzalanan Yaş Antlaşması ile de Rus ticaret gemilerine boğazlardan serbest geçiş izni verildi; böylece Rusya için Akdeniz’e ulaşma olanağı doğdu.

    Çağının bilimsel ve düşünsel gelişmelerine büyük bir ilgi duyan Katerina okumayı çok seviyordu. Avrupa’nın önde gelen düşünürleri ve yazarlarıyla mektuplaştı. Bu mektuplar ince espirileriyle keskin bir zekâyı yansıtıyordu. Resim ve heykel yapmaya da meraklı olan Katerina, satın aldığı yüzlerce resimle bugünkü zengin Ermitaj Müzesi’nin kurucusu sayılır.