Konstrüktivizm
Konstrüktivizm, Rusya ve Avrupa'da 1913-1920 arasında etkili olan soyut sanat akımı. Konstrüktivizmi (inşacılık da denir), Rusya'da Ukraynalı ressam ve heykelci Vladimir Tatlin başlattı. Paris'e yaptığı ve Picasso'yla tanıştığı bir geziden (1913) dönüşte, resim çalışmalarını soyutlamanın başlıca rolü oynadığı kübizme yönelten Tatlin, daha sonra heykellerinde, uzamı olduğu gibi değerlendirmek amacıyla, tahta, demir, alçı gibi gereçler kullanmaya başladı. Gerçek uzamın temel resim öğesi olarak kabul edilmesine çalışıp, boşluğun, her şeyin temel öğesi olarak işin içine karıştığı yapılar (konstrüksiyon) oluşturduğu heykeller yapmaya koyuldu: 1919-1920 arasında gerçekleştirdiği 400 m yüksekliğinde Üçüncü Enternasyonal İçin Anıt projesi, vb.
1917 Devrimi'nden sonra Avrupa'dan Rusya'ya dönen Anton Pevsner ve kardeşi Naum Gabo'nun ve 1915'te "süprematizm" adlı okulu kurmuş olan Aleksandr Rodşenko ile Kasimir Maleviç'in de Tatlin'inkine benzer görüşleri benimsemeleriyle oluşan konstrüktivizm okulunun kuramları, Osip Brik ve Boris Kusner tarafından, 1922'te Lef dergisinin ilk sayısında açıklandı. Kuramsal açıdan arı bir teknik ve her türlü üslup oyununun yerine geçecek üç temel ilke: Mimarlık tekniği (yaratma eylemi); yapım (yaratma biçimi); yapı (konstrüksiyon). Bunlara hemen sonra, konstrüktivizme yeni bir anlayış ekleyen Pevsner ve Gabo'nun ilkesi eklendi: Hacim tek uzamsal kavram değildir.
Hem mimar, hem de ressam olan Lisitski'yse süprematizm ile konstrüktivizm arasında bir bireşim gerçekleştirerek, çocuklara yönelik on sayfalık bir albüm olan İki Karenin Öyküsü adlı yapıtında, akımın en güzel örneğini ortaya koydu. Öte yandan, şiirde Vladimir Mayakovskiy, tiyatroda Vsevolod Meyerhold ve Sergey Ayzenstayn da, konstrüktivizm etkisinde yapıtlar gerçekleştirdiler.