Magnezyum
Magnezyum, gümüş beyazlığında bir metaldir ve genellikle alaşım maddesi olarak, yani başka metallerle karıştırılarak kullanılır. Kimyasal simgesi Mg, atom numarası 12, atom ağırlığı 24,312 olan bu element en hafif metallerden biridir ve bu özelliğiyle önem kazanmıştır. Toz halindeki magnezyum kolayca tutuşur ve parlak bir alevle yanar.
İngiliz kimyacı Sir Humphry Davy 1808’de magnezyumu bileşiklerinden ayırarak element halinde elde etmişti. Ama elementin katışıksız halde elde edilebilmesi için aradan 20 yıl daha geçmesi gerekti. Magnezyumun sanayi çapında üretimini ise ancak 20. yüzyılda Almanlar başlattılar.
Yerkabuğunun yaklaşık yüzde 2’sini oluşturan magnezyum, Dünya’da en bol bulunan elementler arasında sekizinci sırayı alır. Ama, başka maddelerle çok kolay tepkimeye girdiği (birleştiği) için doğada katışıksız halde bulunmaz. Başta dolomit (bütünüyle dolomitten oluşmuş sıradağlara rastlanır), magnezit ve karnalit olmak üzere pek çok mineralin yapısında magnezyum vardır. Ayrıca deniz suyundan ve doğal tuzlu su kaynaklarından da magnezyum elde edilebilir. Magnezyum, bitkilerdeki yeşil klorofil pigmentinin (renk verici maddenin) bileşenlerinden biridir ve bütün canlılardaki yaşamsal süreçler için gereklidir.
Magnezyumun cevherlerinden özütlenmesi oldukça karmaşık bir süreçtir. Doğada karnalit minerali halinde bulunan ya da dolomitin asitte eritilmesiyle elde edilen magnezyum klorür çözeltisi, içinden güçlü bir elektrik akımı geçirilerek bileşenlerine ayrılır. Böylece açığa çıkan magnezyum kalıplara dökülerek kullanıma sunulur.
Tek başına kullanılamayacak kadar yumuşak ve dirençsiz bir madde olan magnezyumu sertleştirmek ve dayanıklılığını artırmak için, ağırlığının en çok onda biri oranında alüminyumla karıştırılır. Ayrıca, deniz suyunda paslanmaması için alaşıma az miktarda çinko ya da manganez katılır. Bu tür alaşımlar çelik kadar sağlam ve dayanıklı, üstelik çelikten çok daha hafiftir. Bu nedenle uçaklarda, güdümlü füzelerde, uzay araçlarında, bilgisayarlarda, yüksek devirli makinelerde, otobüs, kamyon gibi büyük motorlu taşıtların şasi ve kaportalarında, elektrikli süpürgelerde, fotoğraf makinelerinde ve daha birçok üründe magnezyum alaşımları kullanılır. Büyük dokuma makinelerinin bobin, makara gibi çeşitli parçaları da gene magnezyum alaşımlarındandır. Ayrıca eski tip nükleer reaktörlerde uranyum çekirdeğin yerleştirildiği bölme dayanıklı bir magnezyum alaşımından yapılır ve bunlara Magnox reaktörleri denirdi.
Kapalı ya da karanlık yerlerde fotoğraf çekerken kullanılan flaş ampullerinin içinde de magnezyum ve alüminyum levhacıklar vardır. Havai fişekler ile işaret fişeklerinde de magnezyum tozu kullanılır.
Magnezyum tuzları (magnezyumun başka maddelerle oluşturduğu kimyasal bileşikler) birçok ilacın hammaddesidir. Örneğin, kabızlığa karşı kullanılan İngiliz tuzu ya da Epsom tuzu ilk kez 1695’te İngiltere’nin Surrey ilindeki Epsom’da bulunan bir magnezyum sülfat bileşiğidir. Magnezyum hidroksit yapısındaki magnezya sütü, sindirim bozukluklarına ve mide ekşimesine karşı kullanılır. Magnezyum oksit ile magnezyum klorürden oluşan bir macun, donduğunda beyaz bir kütle halinde katılaştığı için diş hekimliğinde dolgu maddesi olarak kullanılır. Sanayi fırınlarının içine döşenen ateşe dayanıklı tuğlalar da magnezyum oksitten yapılır. Ayrıca buhar ve sıcak su borularındaki ısı kayıplarını önlemek için, boruların çevresi magnezyum oksitle kaplanır.