Malta
Malta, Akdeniz’in ortasında, Sicilya’nın 96 km kadar güneyinde yer alan bir adadır. Gozo ve Kemmuna adalarıyla birlikte bir cumhuriyet oluşturur. Malta Adası’nın kuzey ve doğu kıyılarında çok sayıda körfez ve doğal liman bulunur. Güneybatıda tepeler varsa da yükseklikleri 260 metreyi geçmez. Kışın görülen küçük sağanaklar dışında Malta’nın yumuşak bir iklimi vardır. Ülkede hiç göl
yoktur, Malta ve Gozo’daki küçük akarsular da yazın kuruduğu için bitki örtüsü zengin değildir.
Maltalılar’m, değişik halkların karışımı olmakla birlikte büyük çoğunluğu İtalyan’dır. İngilizce’yle birlikte ülkenin resmi dili olan Malta dili Kuzey Afrika-Arapçası (Magrip Arapçası) kökenlidir. Ama İtalyanca’nın Sicilya lehçesinin de etkilerini taşır ve bu dilden alınma pek çok sözcük içerir. Malta dili, Latin kökenli bir alfabeyle yazılan, tek Arapça kökenli dildir. Halkın hemen hemen tümü Katolik’tir.
Başkent Valletta, Malta Adası’nın kuzey kıyısındaki derin sulu büyük bir körfezi ikiye ayıran sarp bir yarımadanın üzerinde kurulmuştur. Adanın güneybatısındaki tepeler üzerinde kurulu olan eski başkent Mdina’da 17. yüzyıl sonundan kalma bir katedral ile 15. yüzyıl başlarından kalma güzel saraylar bulunur. Malta’dan daha engebeli ve yeşillikli bir ada olan Gozo’nun başlıca kenti Victoria’dır. Malta ve Gozo adalarında İÖ yaklaşık 4000 yıllarından kalma çok ilginç eski mezarlar ve büyük taş bloklardan yapılmış tapmaklar vardır.
Ekonomi
Doğal kaynakları sınırlı bir ülke olan Malta’da halkın sekizde biri çiftçilik yapar. Tarlalar genellikle çok küçüktür; bu yüzden en ufak bir toprak parçasından bile yararlanmak için büyük özen gösterilir. Başlıca tarımsal ürünler buğday, arpa, patates, domates, soğan ve çeşitli yeşil sebzelerdir. Ayrıca üzüm, zeytin, portakal, incir ve başka meyveler de yetişir. Gozo’da bol miktarda bal üretilir. Çayırlık alanlar yetersiz olmakla birlikte keçi, domuz, koyun ve büyükbaş hayvanlar da yetiştirilir. Malta, yiyecek gereksiniminin ancak dörtte birine yakınını üretebilmektedir.
Ada, zarif dantel ve gümüş işleriyle ünlüdür. 1964’e kadar Malta bir İngiliz sömürgesiydi. İngilizler adadaki üssü 1979’da boşaltınca askeri tersane ticaret gemilerinin onarımında kullanılan bir tersaneye dönüştürüldü. Malta’daki fabrikalarda plastik, metal eşya, dokuma, boya ve bazı sanayi ürünleri üretilmektedir. Turistlere satılan el işleri de Malta’nın gelirinin büyük bir bölümünü sağlar. Çok sayıda oteliyle gözde bir tatil merkezi olan Malta’da turizm önemli bir gelir kaynağıdır.
Tarih
Malta’nın bilinen ilk halkı eski taş tapınakları yapanlardır. Arkeologlar, eski çömlek parçaları ve üzerlerindeki süslemelerden bu ilk insanların Girit ya da Sicilya’dan gelmiş olabileceğini varsaymaktadır. İÖ 1000 yıllarında Malta’nın Akdeniz’in doğu kıyılarında yaşayan Fenikeliler’in sömürgesi olduğu sanılmaktadır. Yüzyıllar sonra Malta, Roma İmparatorluğu’nun bir bölümünü oluşturdu. Maltalılar da Romalılar’la aynı haklara sahip oldular. İS 60’ta Hz. İsa’nın havarilerinden Aziz Paulus’un adanın kuzey kıyılarında bir deniz kazası geçirdiğine ve Hıristiyanlık’ın Malta’ya bu yolla girdiğine inanılır. Roma İmparatorluğu’nun yıkılışından sonra Malta, Araplar’ın eline geçti ve halkın büyük bölümü Müslüman oldu. 1091’de Sicilyalı Normanlar adayı ele geçirdi.
1530’da Kutsal Roma-Germen İmparatoru Şarlken (V. Kari) Malta’yı Katolik Kilisesi’ne bağlı bir şövalye tarikatına bağışladı. Şövalyelerin önderi Jean de La Valette adayı Osmanlı saldırılarına karşı savunmak için önlemler aldı ve kendi adıyla anılan başkent Valletta’yı kurdu.
1798’de Napolyon Malta’yı zaptetti. Maltalılar Fransızlar’a karşı İngilizler’den yardım istedi. Amiral Horatio Nelson asker ve erzak sokulmasını önlemek amacıyla Malta’yı denizden kuşatmak için donanma gönderdi. İki yıl süren kuşatmadan sonra Fransızlar teslim oldu. Maltalılar, Fransız egemenliğinin yeniden kurulacağı korkusuyla, şövalyelerin yönetimini istemediler ve böylece 1813’te kendi istekleriyle İngiliz uyruğuna girdiler. Bundan sonra Malta, Akdeniz’de İngiliz savaş gemileri için önemli bir askeri üs oldu.
II. Dünya Savaşı’nda Mihver Devletler, Malta’yı üç yıl boyunca kuşatma altında tuttu. Erzak getiren gemilerin birbiri ardına batırılmasıyla yiyecek sıkıntısı baş gösterdi. Alman ve İtalyan uçaklarının bombardımanları adaya büyük zarar verdi. Sivil halktan yaklaşık 1.500 kişi yaşamını yitirdi.
İngiltere Malta’ya 1947’de verdiği özerkliği 1959’da geri aldı. Malta 1964’te İngiliz Uluslar Topluluğu’nun tam bağımsız üyesi oldu. 1974’te ise Dom Mintoff yönetimindeki hükümet, Malta’nın bir cumhuriyet olduğunu ilan etti. 1979’da adadaki İngiliz üssü kapatıldı ve son İngiliz birlikleri de ülkeden ayrıldı. Malta 1980 başlarından beri başta Libya olmak üzere Kuzey Afrika ülkeleriyle yakın bağlar kurdu. 1981’de tarafsız durumunu korumak amacıyla SSCB ile anlaşmalar imzaladı.
Malta'ya İlişkin Bilgiler
Yüzölçümü: 316 km2.
Nüfus: 347.000 (1988).
Yönetim: İngiliz Uluslar Topluluğu üyesi bağımsız cumhuriyet.
Başkenti: Valletta.
Doğal Yapı: Adanın büyük bölümünü kaplayan yayla hafif basamaklarla güneydoğudaki ovaya iner. Kıyılar kayalıktır ve çok sayıda küçük koy bulunur.
Başlıca Ürünler: Buğday, arpa, patates, sebze.
Dışarıya Satılan Başlıca Ürünler: Giyim eşyası, sanayi ürünleri, patates, dokuma.
Önemli Kentler: Valletta, Sliema, Birkirkara.
Eğitim: 6-16 yaşları arasında zorunludur.