Masaj Tedavisi
Vücudun yumuşak dokularını, özellikle kasları elle ovuşturarak, yoğurarak ya da sıvazlayarak uygulanan masajın başlangıcı Eski Yunan tıbbına kadar uzanır. Kan ve lenf dolaşımım hızlandıran, kasları ısıtıp gevşeterek harekete geçiren bu uygulama birçok durumda yarar sağlar; ama başlı başına bir tedavi yöntemi değildir. Oysa 1800’lerin sonlarında ABD’de ortaya atılan yeni bir uygulama, masajı ya da bir uzmanın hastaya yaptırdığı pasif egzersizleri, bazı hastalıklar için bir “alternatif” tedavi yöntemi olarak önerir. Kiropraktik ya da kiropraksi denen bu masaj tedavisinin amacı, çağımızda çok sık rastlanan sırt, bel ve kalça ağrısı, omuz ve boyun tutulması gibi yakınmaları gidermektir. Genellikle duruş bozukluklarından ve düzenli hareket eksikliğinden kaynaklanan bu yakınmalar, fabrikalarda makinelerin başında ya da bürolarda masa başında geçirilen uzun ve hareketsiz iş saatlerinin doğal sonucu olarak çağdaş toplumlarda giderek yaygınlaşmaktadır. İşte bu yeni tedavi yöntemi, duruş bozuklukları ya da hareketsizlik nedeniyle yer değiştiren kemikleri ve
sinirleri yerlerine yerleştirmek üzere vücuda belirli çekme ve itme hareketleri uygulamaya dayanır. Bu yöntemin bulucusu ve ilk uygulayıcısı, Daniel Palmer adında Iowa’lı bir bakkaldır. Palmer’a göre birçok hastalık vücuttaki kemiklerin, özellikle omurganın yerinden oynamasından kaynaklanır. Böylece omurlar sinirlere basınç yapar; sinirler ezilince de vücudun hastalıklara karşı direnci azalır.
Masaj tedavisinde, kiropraktör denen uzman, hastayı özel bir şiltenin üzerine yatırdıktan sonra çok belirli, ama oldukça sert hareketlerle vücudunu iter, çeker, kaldırır; omuzlarına, sırtına, boynuna ve bacaklarına elleriyle bastırır. Bu uygulama yarım saat kadar sürer ve çoğu zaman ancak 5-10 seanstan sonra hastada bir iyileşme görülebilir.
Bazı durumlarda hiçbir yararı olmayan, buna karşılık birçok hastayı rahatlatan masaj tedavisinin etkisini bilimsel temellere dayandırmak çok güçtür. Bununla birlikte bazı ülkelerde özellikle romatizma, artrit, lumbago (bel ağrısı) gibi kemikler ve sinirlerle ilgili hastalıkların, ayrıca yüksek kan basıncı ve astımın tedavisinde özel bir yöntem olarak benimsenmiştir. Ama bu yöntemi uygulayan uzmanlar bile kiropraksiyi daha çok temel tedavi yöntemlerini destekleyen yardımcı bir tedavi olarak görme eğilimindedir.