Max Frisch
Max Frisch, Almanca yazan İsviçreli yazar (Zürich 1911-ay.y. 1991). Çağdaş toplum üstüne, acımasız, karamsar oyunlarıyla tanınan Max Frisch, 1933'te gazeteciliğe başladı. Avrupa'da bir geziden sonra, bir süre mimarlık yaptı. Gazeteciliği sırasında başlamış olduğu oyun yazarlığını sürdürüp, ilk başarılı oyunu Santa Cruz'da (1944) yapıtlarının temel düşüncesini oluşturacak temayı ele aldı: İnsanın geleceğini ve davranışını, toplumsal baskılar belirler. Bertolt Brecht'le dostluk kurup, onun tiyatro tekniklerinden önemli ölçüde etkilendi: Die Chinesiche Maueri (Çin Şeddi, 1946), Bay Biedermann ve Kundakçılar (Herr Biedermann und die Brandstiter, 1958), Andorra (1961), vb. Bu arada romanlar (Cezaevi Günleri [Stiller, 1954]; Çarpık Sevda [Homo Faber, 1957]; Montauk, 1975; Der Mensch Escheint im Holozon [Holosen Başlıklı Adam, 1979]; vb.) da yazıp, tek perdelik oyunlardan oluşan üçlemesinden (Tryptychon, 1981) yaşamın karşıtı olarak ölümü inceledi.
Max Frisch'in Batı toplumu üstüne aykırı görüşlerini en iyi yansıtan yapıtı Bay Biedermann ve Kundakçılardır. Oyunda, rahatına çok düşkün, ama dünyadan habersiz Bay Biedermann, iki kundakçının da, itfaiyecilerin de yanında yer almak istemez. Ama kundakçılar evine sığınınca, taraf tutmamanın kolay bir şey olmadığını görür ve konuklarına hem kendini, hem de toplumu yok etmeleriyle sonuçlanacak parlayıcıyı sağlar. Oyun, nazizm, vb. rejimlerin yükselişini önlemede Avrupa toplumunun aczini vurgular ve siyasal güçsüzlüğün temelinde bireysel güçsüzlüğün yattığını sezdirir.