Maymun
Maymun denince insan dışında primatlar (Primates) takımını oluşturan tüm memeliler anlaşılır. Asya’nın sıcak bölgelerine, Afrika’ya, Orta ve Güney Amerika’ya yayılmış olan bu hayvanlar genellikle ağaçlarda yaşar. Birkaçı dışında tümü beşer parmaklıdır ve ilkel türler dışında parmaklarında insandaki gibi yassı tırnaklar bulunur.
Maymunlar öncelikle iki büyük gruba ayrılır. Bunlardan ağaç sivrifareleri, makiler, lorisler, galagolar ve cadımakiler ilkel maymunlardır. Gerçek maymunlar ise Yenidünya maymunları, dar burunlu maymunlar ve insansı maymunlardan oluşur. Gerçek maymunların son iki grubu yalnızca Eskidünya’da bulunduğundan bazen Eskidünya maymunları adı altında toplanmaktadır.
Yenidünya ya da Amerika Maymunları
Yenidünya maymunları Meksika’nın güneyinde, Orta ve Güney Amerika’da yaşayan 70 türden oluşur. Bunlardan marmosetler ve tamarinlerin 32 dişi, öbürlerinin 36 dişi vardır. Ağzında 36 dişi olan 37 tür, Yunanca’da uzun kuyruklu maymun anlamına gelen bir sözcükten türetilmiş Cebidae adlı familyanın üyeleridir. İçlerinden kapuçin maymunları (Cebus cinsi) Yenidünya’daki en zeki maymunlar arasında sayılır ve kolayca eğitilebildiklerinden gösteri hayvanı olarak kullanılırlar. Bazıları siyah beyaz olmakla birlikte, çoğu açık ya da koyu kahverengidir. Kuyruğu kavrayıcı ya da sarılıcı yapıdadır. Ama bu özellik kavrayıcı kuyrukları olan öbür türlerinki kadar gelişmemiştir. Ormanda küçük topluluklar halinde dolaşır, böcekleri, yumurtaları, kuşları ve bazı meyveleri yiyerek beslenirler.
Yünlü maymunlar (Lagothrix cinsi) adlarını kısa, sık ve yumuşak postlarından alır. Türlere göre taba, boz, kırmızımsı ya da siyah, gövdeleri kadar uzun olan kavrayıcı kuyruklarıyla birlikte toplam uzunlukları ortalama 1,2 metredir.
İyice uzamış ince yapılı kol, bacak ve sarılıcı kuyruklarıyla büyük bir örümcek izlenimi veren Ateles cinsinin üyeleri örümcek maymunu adıyla tanınır. Küçük ya da büyük topluluklar halinde ağaçlar üstünde dolaşan bu cinsin üyeleri ağaçta yaşamaya en iyi uyarlanmış Yenidünya maymunlarıdır. Kuyruklarını sürekli beşinci bir el gibi kullanır, ağaçtan ağaca 9 metre kadar sıçrayabilirler. Örümcek maymunları hemen hemen tümüyle meyve ve kabuklu yemişle beslenirler. Günün ilk yiyecek arayışı erkenden başlayarak dinlenmeye çekildikleri sabahın ilerleyen saatlerine kadar sürer. Dinlenmeleri ise ikindiyi bulur. Akşamüstü, gece uykusuna yatmadan önce yeniden beslenirler. Dişi, doğurduğu tek
yavruyu önce karnına sarılı biçimde, biraz büyüyünce sırtında taşır. Yavru sırta çıktığında annesinin kuyruk kökünü kuyruğuyla sıkıca kavrar. Büyüyen yavrusunu yalnız bırakmayan dişi, ağaçtan ağaca geçerken dalları ve sarmaşıkları çekerek ona yardımcı olur. Bazen de sırtına alır.
Uluyan maymunların (Alouatta cinsi) boğazında sesin yükselmesini ve çok uzaklardan duyulmasını sağlayan kemikten bir kutu oluşmuştur. Örümcek maymunlarından daha kısa olmakla birlikte daha ağır ve kalın yapılıdırlar. Renkleri çeşitlilik gösterir. Kırmızı, siyah ya da erkekleri siyah, dişileri açık sarı renkli olanlan vardır. Çoğu maymun gibi topluluklar halinde yaşar, meyve ve yaprakla beslenirler.
Orta Amerika’dan Güney Amerika’nın içlerine kadar uzanan bölgede yaşayan sincap maymunları (Saimiri cinsi) küçük ve ince yapılıdır. Uzunlukları kuyruklarıyla birlikte 60 santimetreyi pek aşmaz. Geniş topluluklar halinde yaşayan bu hayvanlar Amerika’da en bol bulunan maymunlardır. Böcek, örümcek, meyve ve küçük kuşların yanı sıra kertenkele ve benzeri küçük hayvanları da yedikleri sanılmaktadır.
Titilerin (Callicebus cinsi) yumuşak yünsü postunda uzun ve sert kıllar bulunur. Genellikle kahverengi ve kızıl kahverengi olan bu maymunların bir türü bozdur. Davranışları ve besinleri sincap maymunlarınınkine benzer.
Geceleri etkinlik gösteren birçok memeli hayvan gibi durukulinin (Aotus trivirgatus) de gözleri iridir. Yuvarlak başında beyaz üzerine üç koyu şerit bulunur. Kuyruğu gövdesinden biraz daha uzundur. Geceleri dolaşmaya çıkarak böcekleri, meyveleri ve kuşları yerler.
Yenidünya maymunları arasında yalnız uvakarilerin (Cacajao cinsi) kuyruğu kısadır. Brezilya’da, Amazon ve Rio Negro ırmakları boyunca son derece sınırlı bir bölgede yaşayan üç türü vardır. Kara başlı uvakarinin (Cacajao melanocephalus) yüzü siyah, kızıl ve dazlak uvakarilerin yüzleri ile başları kırmızıdır. En yüksek ağaçlarda yaşar, yalnız meyveyle beslenirler.
Sakallı sakilerin (Chiropotes cinsi) tepelerindeki uzun tüyler ortadan ikiye ayrılarak yanlardan aşağı doğru sarkar. Kuyrukları uzun ve kabarık tüylü, toplam uzunlukları 1 metre dolayında, renkleri siyah ve kahverengidir. Büyük ölçüde meyveyle beslenirler. Tüm Yenidünya maymunlarında olduğu gibi
sakilerin de burnu geniştir ve burun delikleri yanlara doğru açılır.
Dar Burunlu Maymunlar
Dar burunlu maymunlar Yenidünya maymunlarından, burun deliklerinin birbirine yakın olması ve aşağı ya da öne doğru açılmasıyla ayrılırlar. Şebek, babun ve mangabey gibi bazı türlerin yiyecek biriktirdikleri avurt keseleri vardır. Ayrıca bu grup üyelerinin kalçalarında bazen çok parlak renkler alan nasırlaşmış yerler bulunur. Ağızlannda tamarin ve marmosetler gibi 32 diş vardır.
Türlere göre değişik davranışlar gösteren şebekler (Macaca cinsi) bir türü dışında Asya’da yaşar. Afrika’nın kuzeybatısında bulunan Berberi şebeğinin (Macaca sylvarıa) Cebelitarık’taki küçük bir topluluğu bir olasılıkla buraya sonradan getirilmiştir. Bazı şebek türleri ağaçlarda yaşamakla birlikte, bütün şebekler zamanlarının az ya da çok bir bölümünü yerde geçirir. Erişkinlerin baş ve gövde uzunluğu yaklaşık 60 santimetredir. Yengeç yiyen şebek (Macaca fascicularis) genellikle akarsuların kıyısında ya da yakınlarında yaşarken, dağ şebeğine (Macaca speciosa) deniz düzeyinden yüksekliği 2.000 metreye kadar ulaşan dağlarda rastlanır. Aslan kuyruklu şebeğin (Macaca silenus) kuyruğu püsküllü, yüzünü çevreleyen tüyler uzundur. Şebekler birey sayısı 5-40 arasında değişen topluluklar halinde yaşar. Hemen her şeyi yiyen bu maymunlar dadandıkları bahçe ve tarlalardan kovulmaya çalışıldığında saldırganlaşabilirler.
Birçok türü bulunan genonlar (Cercopithecus cinsi) Afrika ormanlarında geniş bir dağılım gösteren maymunlardır. Bazıları kara, beyaz ve koyu kırmızıdan oluşan parlak renklerle bezelidir. Yeşilimsi boz olan öbürleri akarsu yakınlarındaki seyrek ağaçlı, çalılık alanlarda yaşar ve iyi birer yüzücüdür. Genonlara akraba olan patas maymununa (Erythrocebus patas) Sudan’ın güneyindeki kurak ve kayalık yerlerde rastlanır. Alt bölümleri beyaz, üst bölümleri kızıl kahverengi, yüzü siyah ve bıyıklıdır. Bütün genonlar çok uzun kuyruklarıyla birlikte yaklaşık 90 cm uzunluğundadır. Dişiler tek, ender olarak ikiz yavru doğurur. Meyveler, kabuklu yemişler, böcekler, kuş yumurtaları, küçük kuşlar ve kertenkelelerle beslenir, doğal ortamlarının dışında yaşamaya kolayca alışabilirler.
Mangabeyler (Cercocebus cinsi) genonların daha iri yapılı akrabalarıdır. Ağaçlarda yaşayan bu maymunların kuyrukları, kolları ve ayakları uzun, gövdeleri incedir. Çoğu Orta Afrika’nın sık ormanlarında yaşar. Genonlar gibi beslenir, bazen tahıl tarlalarını yağmalarlar.
Genellikle 5 cins altında toplanan langurlar Güney Asya’da, gerezalar (Colobus cinsi) Afrika’da yaşar. Öbür dar burunlu maymunlardan farklı olarak avurt keseleri bulunmayan bu maymunlar ayrı bir grup oluşturur.
Langurlar Hindistan, Malakka Yarımadası, Sumatra, Cava, Borneo ve yakın adalarda yaşar. Yaşamlarını gerezalar gibi ağaçların üstünde geçiren bu maymunların kuyrukları, kolları ve bacakları ince uzundur. Ormanda büyük bir hızla ve kolaylıkla ağaçtan ağaca geçerek ilerler. Ayrıca yerde de hızlı hareket edebilirler. Besinlerini ağaçların yaprakları, çiçekleri ve tohumları oluşturur. Langurlara deniz kıyılarından Himalayalar’da 3.000 metreye ulaşan yüksekliklerdeki karla kaplı çam ormanlarına kadar değişen ortamlarda rastlanabilir. Kuyrukları, baş ve gövde uzunluklarını biraz aşar. Postları genellikle boz, en irilerin toplam uzunluğu yaklaşık 1,8 metredir. Dişi bir batında tek bir yavru doğurur. Yeni doğan yavrunun rengi erişkinlerden çok farklıdır. Kutsal langur (Presbytis entellus) Hindistan’da kutsal sayıldığından rahatça köylerde ve tapınaklarda dolaşır, dükkânlara girer ya da tarlaları yağmalayabilir.
Borneo’da yaşayan uzun burunlu maymun (Nasalis larvatus) langurların en ilginç türlerinden biridir. Erişkin erkeklerin burnu çenelerine varacak ölçüde uzundur. Öte yandan Çin’in Sichuan bölgesinde görülen kalkık burunlu maymunun (.Rhinopithecus roxellanae) küçücük, sivri uçlu ve kalkık bir burnu vardır.
Afrika’da yaşayan gerezalann davranışları langurlara çok benzer. Onların da yaprak, çiçek gibi bitkisel maddeleri sindirmeye uyarlanmış karmaşık bir sindirim sistemi vardır.
İnsansı Maymunlar
İnsansı maymunlar insanlara en çok benzeyen hayvanlardır. Bilinen ilk insansı maymunun fosili yaklaşık 38 milyon yıl öncesinden kalmıştır. Varlığını sürdüren dört cinsinden dev yapılı goril (Gorilla gorilla) ile şempanzeler (Pan cinsi) Orta ve Batı Afrika’da, orangutan (Pongo pygmaeus) Borneo ve Sumatra’da, gibonlar (Hylobates cinsi) Güneydoğu Asya’da yaşar.
İnsansı maymunların iskeleti insana benzer. Dişlerinin sayıları ve çeşidi insanınkiyle aynıdır. Beyinleri de aynı biçimde ve yapıda olmakla birlikte insanmkinden çok daha küçüktür. İnsansı maymunlar insanların yaptığı birçok şeyi başarabilir, ama konuşamaz, soğuk yerlerde de yaşayamazlar. Kanlan insan kanma çok benzer ve insanlann yakalandığı birçok hastalık onlarda da ortaya çıkar. Gövdelerinin her yeri kıllarla kaplıdır. Çoğu maymunun tersine kuyruklan yoktur. En ufak yapılı grup olan gibonlar insana en az benzeyen insansı maymunlardır.
Şempanzeler ve goriller işaret dilinde yüzlerce kelimeyi öğrenmişlerdir. Bazı bilim adamları orangutanların da en az şempanzeler kadar zeki olduğunu düşünmektedir.
Ormanların yok edilmesi ve avlanarak kırıma uğratılmaları sonucu bütün insansı maymunların soyu tükenmektedir.