Bilgi Diyarı

Aşağıdaki Kutu ile Sonsuz Bilgi Diyarı'nda İstediğinizi Arayabilirsiniz...

Kaplan

  • Okunma : 388
Kaplan Resim

Kaplanlar (Panthera tigris) aralarında aslan, pars ve jaguar gibi hayvanların da yer aldığı kedigillerin en iri üyesidir. Yalnız Asya’da yaşayan bu yırtıcı memelilerin boyutları ve öbür özellikleri az çok farklılık gösteren birçok alttürü vardır. Örneğin en iri ve en iyi bilinen alttürlerinden Hindistan kaplanının parlak turuncu renkli postu siyah şeritlerle bezelidir. Alt bölümleri, bacaklarının iç kesimleri, yüzünün yanları ve gözlerinin üzerindeki lekeler ise kirli beyazdır. Burundan kuyruk ucuna uzunlukları erkeklerde 3 metreye erişebilir.

    Ağırlığı bazen 350 kilogramı aşan Sibirya kaplanı varlığını sürdüren kaplanların en irisidir. Sıcak bölgelerde yaşayan alttürlere göre postu daha uzun ve yumuşak tüylü, rengi daha soluktur. En küçük ve en koyu renkli kaplanlar Bali Adası’nda yaşıyordu. Günümüzde bu alttürün soyu tükenmiştir. Önceleri SSCB’nin Kafkasya bölgesinde ve daha kuzey kesimlerinde ortaya çıktığı sanılan kaplanlar, doğuya doğru, İran, Pakistan, Hindistan, Birmanya, Tayland, Malezya, Sibirya, Mançurya ve Çin’e, ayrıca Sumatra ve Cava adalarına yayılmıştır.

    Kaplanların genellikle tropik bölgelere özgü hayvanlar olduğu sanılır. Ama, Sibirya’nın güneyi ve Kore’nin kuzeyi gibi gerçekten çok soğuk bölgelerde de yaşadığı görülmektedir. Kayalık dağları, bataklık bölgeleri ve sık ormanları severler. Aşırı sıcaktan korunmak için günün büyük bölümünü uzun otlar arasında ya da mağaralarda geçirirler. Kedigillerden birçok hayvanın tersine kaplanlar sudan çekinmedikleri gibi iyi yüzücüdürler ve serinlemek için sığ sularda yatarlar.

    Kaplanın koyu çizgili postu sık ağaçlar ve otların gölgesine karışarak görülmesini zorlaştırır. Çoğunlukla gün boyunca uyur, geceleri avlanırlar. Kaplanlar pusuya yatar; daha çok da orman yollarında dolaşan ya da su kıyılarına inen hayvanlara sezdirmeden yaklaşıp saldırırlar. Karanlıkta usulca avına yaklaşan bir kaplan, rüzgârda salman bitkilerin hareketli görüntüsünden farksızdır. Yaban domuzları, mandalar, geyikler, küçük memeliler ve balıklar başlıca besinlerini oluşturur.Bazen evcil sığırlara da saldırırlar. Genellikle insanlardan uzak durmakla birlikte yaralı, hasta ya da avlanamayacak kadar yaşlanmışsa çok tehlikeli olabilirler.

    Kaplanlar da kükrer. Ama çıkardığı ses aslanın gök gürültüsünü andıran kükremesi yanında çok sönük kalır. Kısa süren üreme mevsimi dışında yalnız yaşarlar. Erişkin bir dişi kaplan yaklaşık 2-3 yılda bir 3-4 yavru dünyaya getirir. Bir batında doğurduğu yavru sayısı bazen altıyı bulur. Ana kaplan yavrularını 2-2,5 yaşma gelene kadar besler, avlanmayı öğretir ve düşmanlardan korur.

    Kaplanlar doğal düşmanları olmasa bile, özellikle Hindistan’da insanlar tarafından avlanmaktadır. Spor amacıyla ve postu için avlanan bu hayvanların sayısı doğal olarak yaşadıkları her yerde çok azalmış, soyu birçok yörede tümüyle ortadan kalkmıştır. Ormanların ve beslendikleri hayvanların yok edilmesi de sayılarını azaltan önemli etkenler arasındadır. Bu yok oluş sürecini durdurmak amacıyla kaplan avı yasaklanmış, 1970’lerde çeşitli alttürleri koruma amacını güden geniş çaplı bir çalışma başlatılmıştır. Özellikle Hindistan’da başarılı olan bu etkinlik sayesinde 15 kaplan koruma alanı oluşturulmuştur. 1972’de 1.800 dolayında olan Hindistan kaplanının sayısı 1986’da 4.000’e yükselmiştir. Ama soyu tükenmek üzere olan Güney Çin kaplanının sayısı 1949’da 4.000’den 1982’de 200’e, 1986’da 50-80’e düşmüştür. Cava kaplanı için gelecek daha da karanlıktır. Ender bulunan Hazar kaplanının yakın yıllara kadar Türkiye’nin Hakkâri ve Siirt illerinde de görüldüğü ve vurulduğu bilinmektedir. Oysa doğanın bu gösterişli dev kedilerini korumak için büyük bir çaba gerekmektedir. Yoksa doğaya dağılmış sekiz kaplan alttüründen yalnızca üç ya da dördü 21. yüzyıla ulaşabilecektir.

Kaplan Resimleri