Bilgi Diyarı

Aşağıdaki Kutu ile Sonsuz Bilgi Diyarı'nda İstediğinizi Arayabilirsiniz...

Meksika

  • Okunma : 330
Meksika Resim

Latin Amerika’nın en kuzeyinde bulunan Meksika Birleşik Devletleri, ABD’nin güneyinde yer alır. 3.100 km uzunluğundaki Meksika-ABD sınırının büyük bölümünü Rio Bravo del Norte adıyla bilinen Rio Grande Irmağı çizer. Kuzeybatıdan güneydoğuya 3.220 km kadar uzanan Meksika’nın güneydoğudaki komşuları Guatemala ile Belize’dir. Batısında Büyük Okyanus, doğusunda ise Meksika Körfezi ile Karayib Denizi yer alır.

Doğal Yapı

Meksika’nın büyük bölümü denizden yüksekliği 910-2.440 metre arasında değişen bir yayladan oluşur. Meksika Yaylası, iki yanında yükselen Batı ve Doğu Sierra Madre sıradağlarıyla, sıcak kıyı ovalarından ayrılır. Ülkenin en yüksek dağı doğu kıyısı yakınlarındaki Citlaltepetl’dir. 5.700 metre yüksekliğindeki doruğu karla kaplı olan bu dağ, tıpkı Popocatepetl ve Ixtacıhuatl dağları gibi eski
bir yanardağdır. Dünyanın en genç yanardağlarından biri de Meksika’dadır. 1943’te başkent Meksiko’nun 300 km kadar batısındaki bir mısır tarlasının içinden çıkan Paricutin yanardağının yüksekliği bir yıl içinde 455 metreyi bulmuş, püskürmesinin sona erdiği 1952’deyse 2.808 metre olmuştu. Volkanik ülkelerde olduğu gibi Meksika’da da depremler çok sık görülür. Özellikle Büyük Okyanus kıyısında çıkan bu depremlerden biri 1985’te büyük bir şiddetle Meksiko’yu sarstı. Deprem
sonucunda binlerce insan öldü, pek çok insan yaralandı ve evsiz kaldı.

    Uzun ve dar Baja California (California Yarımadası), güneydoğudaki dağlık Chiapas Yaylası ve denizden yüksekliği fazla olmayan Yucatân Yanmadası, Meksika’nın doğal yapı açısından özgün yöreleridir.

    Meksika’nın güney yarısı Yengeç dönencesinin güneyindeki tropik bölgede yer alır. Ama yüksek yörelerde iklim oldukça serindir. Yüksekliğe bağlı olarak başlıca üç farklı iklim görülür. Deniz düzeyinden yüksekliği 2.130 metreyi aşan Meksiko’dan güneydeki sıcak deniz kıyısına doğru motorlu bir taşıtla giderken bu üç iklim kuşağını bir günde yaşamak olanaklıdır. 1.800-2.100 metre yükseklikte
olan “soğuk topraklar”da (tierra fria) geceler serin geçer, ara sıra da don görülür. Meşe, çam ve köknar ağaçlarının bulunduğu bu bölgede buğday, mısır ve fasulye tarımı yapılır. 900-1.800 metre arasında kahve yetiştirilen “ılıman topraklar” (tierra templada) yer alır. 900 metrenin altında kalan bölgelerse “sıcak topraklar” (tierra caliente) adıyla bilinir. Burası, çiçekli sarmaşıkların tropik ağaçlara dolandığı sık bitki örtüsüyle sıcak ve yağmurlu bir bölgedir. Kıyı kesimini de kapsayan bu bölgenin verimli toprakları pamuk, kakao, pirinç, kauçuk, şeker, muz ve ananas gibi tropik ürünler yetiştirmeye uygundur. Hazirandan ekime kadar süren Meksika yazı yağmurlu geçer.

    Büyük iklim farklılıkları nedeniyle Meksika’da bitki yaşamı çeşitlilik gösterir. Sıcak topraklarda abanoz, maun ve gülağacı gibi çok değerli ağaçlar vardır. En yaygın olan bitkiler, bazıları 100 yılda bir çiçek açtığı için “yüzyıl bitkisi” adıyla tanınan agave türleridir. Bunların bazılarından sisal, heneken ve kantala gibi ticari değeri yüksek lifler elde edilir, bazılarından çıkarılan özsu da pulque (Meksika birası), tekila ve mescal gibi alkollü içkilerin yapımında kullanılır. Domatesin anayurdu Meksika’dır. Mısır ve kakaonun da ilk kez bu ülkede yetiştirildiği sanılmaktadır.

    Meksika’da yaşayan hayvanlar içinde jaguar, puma, maymun, tapir ve oselo da bulunur. Çeşitli kuşlar arasında değişik papağan türleri, tukan ve alaycıkuş sayılabilir. Yılan, kertenkele ve kelerler oldukça yaygındır. Ama en ilgi çekici hayvan Meksiko yakınındaki soğuk göllerde yaşayan ve bir amfibyum olduğu halde larva özelliklerini koruyarak bütün yaşamını suda geçiren aksolottur. Yucatân Yarımadası ile Chiapas Yaylası’nın bazı kesimlerinde kan emici vampir yarasalar çok yaygın olduğundan buralarda at ve sığır yetiştirilmesi çok güçtür.

Halk ve Kültür

300 yıl İspanyol egemenliği altında kalmış olan Meksika’da, son yıllarda yerleşenler dışında, İspanyol soyundan gelen Meksikalılar’ın sayısı çok azdır. Nüfusun yüzde 55’ini İspanyol-Yerli karışımı mestizolar oluşturur, yüzde 30’a yakını da Yerli’dir. Beyazların oranı yüzde 15 dolayındadır. Ülkedeki başlıca azınlık grubu Siyahlar’dır. Meksika’nın nüfusunda son yıllarda hızlı bir artış gözlenmektedir.

    1910’da başlayan Meksika Devrimi sonucunda ülkeyi yöneten eski varlıklı ailelerin toprakları kamulaştırıldı. Ne var ki, günümüzde de hacienda adı verilen büyük çiftlikler ve ticaret, zengin bir yönetici sınıfın elindedir. Kırsal kesimde insanların çoğu yol kenarlarındaki ağaçların altına öbek öbek kurulmuş, damları saz örtülü kulübelerde yaşar. Kulübelerin içinde eşya olarak uyumak için yere serilen hasırlardan başka, yemek pişirmek için bir kömür sobası vardır. Meksikalılar’ın başlıca yiyecekleri mısır unuyla yapılan gözlemeye benzer bir hamur işi olan tortilla ile acı biberli fasulyedir. Meksikalı erkeklerin geleneksel giyimi pamuklu bir pantolon, bol bir gömlek, baştan geçirilerek omuzları koruyan bir atkı (sarape) ile geniş bir hasır şapkadan (sombrero) oluşur. Kadınlar pamuklu bol bir bluzla uzun ve geniş bir etek giyer; omuzlarını, bebeklerini ve yüklerini taşımaya yarayan geleneksel şalları (rebozo) örter. Bu giysilerin hepsi de çekici ve renkli geleneksel desenlerle bezelidir.

    Meksikalılar’ın büyük çoğunluğu Katolik’tir ve İspanyolca konuşur. Altı yıllık ilköğretim ve üç yıllık ortaöğretim zorunlu ve parasızdır; ne var ki, erişilmesi güç kırsal bölgelerde eğitimin yürütülmesinde önemli güçlüklerle karşılaşılır. Aynı nedenden ötürü buralarda yaşayan Yerliler yalnızca kendi dillerini kokuşur, İspanyolca bilmez. Çoğu köyde okul, çocuklar kadar büyüklerin de eğitim için gittikleri bir yerdir. Yetişkinler okulda sağlık ve tarımla ilgili bilgiler edinir. Meksika’da 35’in üstünde üniversite vardır. En yaygın spor futbol olmakla birlikte geleneksel boğa güreşi de çok sayıda izleyici çekmektedir.

    Meksikalılar sanatçı bir halktır. Dünyaca ünlü modern ressamlardan Diego Rivera, Jose Clemente Orozco ve David Alfaro Siqueiros gibi ressamlar Meksikalı’dır. Bu sanatçıların Meksika’nın tarihini, kültürünü ve özellikle Meksika Devrimi’ni işleyen büyük duvar resimleri ülkelerine sanat alanında özgün bir yer açmıştır. Edebiyatta Octavio Paz ve Carlos Fuentes, halk müziğinden esinlenen besteleriyle Carlos Châvez, Meksika’nın sınırlarının ötesinde adlarını duyuran sanatçılardır.

Kentler ve Ekonomi

Meksika’nın başkenti ülkenin orta kesimindeki yaylanın güney ucundaki bir vadide yer alan Meksiko’dur. Öbür önemli kentlerin de çoğu bu yaylada ya da yaylanın çevresindedir. Ülkenin ikinci büyük kenti olan Guadalajara’da İspanyol sömürge döneminden kalma pek çok yapı vardır. Atlas Okyanusu kıyısındaki başlıca limanlar Veracruz ile bir petrol limanı olan Tampico’dur. Büyük Okyanus kıyısındaki en önemli liman ise Mazatlân’dır.

    Meksika’nın yaklaşık sekizde yedisinin çorak ve kayalık olmasına karşın çalışan halkın dörtte birine yakını tarımla uğraşır. Ekilebilir toprakların yaklaşık yarısı çok sayıda ailenin paylaştığı ejido adı verilen parsellere ayrılmıştır. Büyük çiftliklerde ücretli olarak çalışan topraksız köylülerin sayısı da oldukça yüksektir. Başlıca tarım ürünleri mısır, fasulye, kahve, buğday, pamuk, şekerkamışı ve çeşitli sebzelerdir. İp ve sicim yapımında kullanılan sisal ve heneken Meksika’ya özgü tarım ürünleridir. Yucatân ormanlarındaki sapodilla ağaçlarından çiklet yapımında kullanılan çikle elde edilir.

    Özellikle kuzeyde, eti için sığır beslenir. Meksika dünyanın en önemli bal üreticilerinden biridir. Başlıca deniz ürünleri sardalye, hamsi, orkinos ve karidestir.

    Mineral bakımından çok zengin olan Meksika dünyanın en büyük gümüş üreticisidir ve dünya gümüş üretiminin yaklaşık beşte birini karşılar. Ülkede ayrıca kükürt, çinko, altın, bakır, cıva, kadmiyum ve kurşun da çıkarılır. Meksika, kendi kullandığı çeliği üretmek için yeterli demir ve kömüre sahiptir. Eskiden yabancı şirketlerin işlettiği madenlerin çoğu, bugün Meksika şirketlerinin elindedir. Meksika 1970’lerde ve 1980’lerde dünyadaki en büyük dört petrol üreticisinden biri durumuna geldi. Ülkenin doğu kıyılarındaki ovalarda çok büyük petrol yatakları bulundu. Meksika’ da bütün petrol kuyularını devlet işletir.

    II. Dünya Savaşı’ndan bu yana barajlar yaparak ülkenin su gücünden elektrik elde etme konusunda büyük çabalar harcanmıştır. Barajların arkasında oluşan yapay göllerden alman su tarım alanlarını sulamada, elde edilen elektrik enerjisi de fabrika ve madenlerde kullanılır. Meksika’da kullanılan mallar büyük oranda ülkedeki fabrikalarda üretilir. Bu mallar arasında motorlu taşıtlar, kimyasal maddeler, çimento, kâğıt, ev ve giyim eşyaları, ayakkabı, sabun, çanak çömlek sayılabilir. Başlıca sanayi bölgeleri Meksiko ve çevresiyle Monterrey’de, ayrıca Meksiko ile Veracruz arasındaki demiryolunun çevresindedir.

    Engebeli yüzey şekillerinin ulaşımı güçleştirdiği Meksika’da gelişme ağır olmuştur. Ülkede demiryolları 19. yüzyıl sonlarında İngiliz ve ABD şirketlerince yapıldı. Daha sonra geliştirilerek yaygınlaştırıldı. Meksika, ABD’ye kara ve demiryollarıyla bağlıdır. ABD’den ve başka ülkelerden gelen turistler her yıl Meksika’ya yüksek bir turizm geliri sağlar. Önemli kent ve kasabalar birbirine
karayollarıyla bağlıdır. Ne var ki, bu yolların büyük bir bölümü topraktır. Ülkenin ticaret filosundaki gemilerin çoğu petrol tankeridir. Hava ulaşımında büyük adımlar atmış olan Meksika’da büyük kent ve kasabalardaki gelişkin havalimanlarının yanı sıra uzak yörelerde de çok sayıda küçük havaalanları vardır. Ama, ülkede hâlâ ancak binek hayvanlarıyla ulaşılabilen kuş uçmaz kervan geçmez yüzlerce köy de bulunmaktadır.

Tarih

Eski Meksika uygarlıklarının başlangıç tarihi Mısır ve Mezopotamya’dan daha sonradır. Bu uygarlıkların hepsinde de Orta Amerika’da gelişmiş olan Maya uygarlığının etkisi sezilir. Güney’de Oaxaca kenti dolaylarında ve Mitla’da, Puebla yakınlarında Cholula’da, başkente pek de uzak sayılmayan Teotihuakan’da, Yucatân’da Çiçen İtza’da eski Meksika yapılarının kalıntılarına rastlanır. İS 10. ve 12. yüzyıllar arasında yaptıkları piramitlerle ünlü Toltekler, Orta Meksika’ya egemen olmuştu. Toltekler’in kurduğu uygarlık Aztekler’in bölgeyi ele geçirmesiyle sona erdi. Aztekler’in başkenti yaklaşık 1325’te bugünkü Meksiko’nun bulunduğu yerde kurulmuştu. Büyük bir uygarlık kuran Aztekler aynı zamanda savaşçı bir halktı. Ama, 1519’da Hernân Cortes yönetiminde gelen, tepeden tırnağa silahlı 500’ün üstünde İspanyol askeriyle başa çıkacak durumda değildiler. Cortes
ve adamları iki yıl içinde Aztek ülkesini ele geçirdiler ve Meksika 300 yıl boyunca Yeni İspanya adıyla İspanya Krallığı’nın bir parçası oldu. İspanyollar Meksika’da Hıristiyanlık’ı yaymaya çalıştılar. Ama asıl amaçları gözlerini kamaştıran altın ve gümüş madenlerine sahip olmaktı. Yeni yerleşmeler kuran İspanyollar toprağı aralarında paylaştılar ve Meksika Yerlileri’ni köleleştirdiler.

    Fransız Devrimi’nin sonucu olarak Meksika’ya yeni düşüncelerin gelmesi gecikmedi. 1808’de Napolyon İspanya’yı işgal ederek kralı tahttan indirdi. İspanyollar’ın Fransa’ya karşı bağımsızlık mücadelesine girişmesinin ardından Amerika’daki İspanyol topraklarında da ayaklanmalar baş gösterdi. Meksika halkı devrimden söz etmeye başladı. 1810’da “Toprak ve Özgürlük” anlamına gelen Tierray Libertad belgisiyle ilk kez başkaldıranlar Yerli köylüler oldu. Ne var ki, ayaklanma kısa sürede bastırıldı. Meksika 1821’de bağımsızlığını kazandı. Yönetim Meksika’da doğan İspanyol asıllı Kreoller’in eline geçti. 1822’de tutucu çevrelerin desteğiyle başa geçen imparator, halkın tepkisiyle tahttan çekilmek zorunda kaldı. Aralık 1823’te cumhuriyet ilan edildi. Halka bazı özgürlükler tanındıysa da sömürge yönetiminden kalma ayrıcalıklar da sürdü ve köylülerin durumunda eskiye göre bir iyileşme olmadı.

Meksika Savaşı

Meksika bağımsızlığını kazandıktan sonra çeşitli iç ve dış sorunlarla karşı karşıya kaldı. ABD’nin Texas eyaleti önceleri Meksika’nın bir parçasıydı. Texas halkı 1836’da Meksika’ya başkaldırarak bağımsız bir cumhuriyet kurdu ve ABD’nin bir eyaleti olmak için bu ülkeye başvuruda bulundu. 1845’te Texas’ın eyaletliğe kabul edilmesi ABD ve Meksika arasında savaşa yol açtı. 1846’dan 1848’e kadar süren savaş Meksika’nın yenilgisiyle sonuçlandı. Savaşın sonunda imzalanan Guadalupe Hidalgo Antlaşması’na göre Texas’ın güneyinden geçen Rio Grande Irmağı ABD ile Meksika arasında sınır oldu. Meksika Texas’tan başka California, Nevada ve Utah’ı, ayrıca Arizona, Wyoming, Colorado ve New Mexico eyaletlerinin bazı bölümlerini de ABD’ye bırakmak zorunda kaldı. Böylece ABD 1.300.000 km2’lik toprak kazanarak sınırlarını Büyük Okyanus’a kadar genişletti.

    1857’de liberal eğilimli Benito Juârez, büyük çiftliklerin bölünmesini ve tüm halkın yasalar karşısında eşit olmasını amaçlayan yeni bir hareket başlattı. Büyük toprak sahipleri ve ordu bu reformlara karşı çıkınca 1858’de iç savaş başladı. 1861’de Juârez yanlılarının üstün gelmesine ve Juârez’in başkan seçilmesine karşın bir sonraki yıl, Meksika’nın Fransa’ya olan borcundan dolayı Fransız askerleri ülkeyi işgal etti. Fransızlar Meksika’da, Avusturya Arşidükü Maximilian’ın yönetiminde bir imparatorluk kurdu. Halkın bu olaya tepki göstermesinden dolayı Fransız askerleri çok geçmeden ülkelerine döndü. Desteksiz kalan Maximilian 1867’de Meksikalılar’ca tutuklanarak idam edildi. Juârez yeniden başkan seçildiyse de reformlarını tamamlayamadan 1872’de öldü.

    1876’da General Porfirio Dıaz iktidarı ele geçirdi ve 191 l ’e kadar acımasız bir diktatör olarak ülkeyi yönetti. Bu yıllarda ülkenin gelişmesi yolunda bazı girişimlerde bulunuldu. Dış ülkelerden alınan borçlarla fabrikalar kuruldu, madenler işletildi, demiryolları ve karayolları yapıldı. Bu süreç içinde ülke zenginleştiyse de halk yoksul, topraksız ve eğitimsiz kaldı.

Meksika Devrimi

1910’da Francisco Madero, Pancho Villa ve Emiliano Zapata gibi önderlerin başlattığı Meksika Devrimi’nin üç ana hedefi kilisenin gücünü azaltmak, köylülere toprak sağlamak ve ülkeyi yabancıların değil, ülke halkının yararına kalkındırmaktı. Zapata Yerliler’den çalınmış olan toprakların geri verilmesini istiyordu. Toplumun geniş bir kesimince desteklenen devrim sırasında Porfirio Dıaz iktidardan düşürüldü. Madero başkanlığa seçildi. Ne var ki, çok geçmeden öldürüldü. 1917’de bir dizi reform öngören yeni bir anayasa hazırlandı. Direnişlerin sürmesine karşın 1919’da Zapata’nın öldürülmesi ve Villa’nın çekilmesiyle mücadele son buldu. Bugün aradan 70 yılı aşkın zaman geçtikten sonra, devrimin amaçlarından birçoğunun başarıya ulaştığı söylenebilir. Büyük çiftlikler paylaştırılarak binlerce Yerli toprağa kavuşmuş, 1938’de ise yabancı şirketlerin denetimindeki petrol alanları kamulaştırılmıştır.

    1970’ten sonra petrol üretiminin artmasına karşın Meksika hâlâ dünyanın en çok borcu olan ülkeleri arasındadır. 1970-85 yıllarında, 4-8 milyon insan ABD’ye göç etti. Gerekli izni alamayanlar yasadışı yollardan sınırı geçti.

    Meksika federal bir cumhuriyettir. Devletin ve hükümetin başı olan başkan altı yıl için halk tarafından seçilir. Ülke 31 eyaletten oluşur. Kongre adı verilen parlamentoyu oluşturan Temsilciler Meclisi ile Senato’nun üyelerini halk seçer.

Meksika'ya İlişkin Bilgiler

Yüzölçümü: 1.958.201 km2.

Nüfus: 84.275.000(1989).

Yönetim: İki meclisli federal cumhuriyet.

Başkent: Meksiko.

Doğal Yapı: Ülke kuzeyi açık, doğusu ve batısı güneyde birleşen dağ sıraları ile çevrilmiş yüksek bir yayladır. Kıyı boyunca dar ova şeritleri bulunur.

Önemli Kentler: Meksiko, Guadalajara, Monterrey, Ciudad, Juârez, Puebla, Merida, Leön, Tijuana, Chihuahua.

Başlıca Ürünler: Petrol, mısır, buğday, kahve, pamuk, şeker, pirinç, tütün, çikle, kereste, gümüş, kurşun, çinko, demir cevheri, kömür.

Dışarıya Satılan Başlıca Ürünler: Petrol, pamuk, kahve, karides, kimyasal maddeler, kükürt, makine donanımı, et.

Eğitim: Dokuz yıllık temel eğitim parasız ve zorunludur.

Meksika Resimleri