Bilgi Diyarı

Aşağıdaki Kutu ile Sonsuz Bilgi Diyarı'nda İstediğinizi Arayabilirsiniz...

Milet

  • Okunma : 333
Milet Resim

İyonya’nın en eski önemli kenti olan Milet bugün Söke ilçesinin kuzeyinde eski Balat köyü yakınlarında yer alır. Kent kurulduğu dönemde deniz kenarında ve Büyük Menderes Irmağı’nın denize döküldüğü yerdeydi. Biri doğudaki koyda, öbür üçü ise batıda bulunan dört limanı vardı. Büyük Menderes Irmağı’nın taşıdığı alüvyonların denizi doldurmasıyla kent bugün denizden oldukça uzaktır. Bir zamanlar Milet’in batısında kıyıdan açıkta yer alan Lade Adası da günümüzde Milet Tiyatrosu’nun biraz uzağında bir tepe olarak kalmıştır.

    Kuruluşu çok eskilere uzanan Milet İÖ 2000’nin ortalarından başlamak üzere Mikenler’in egemenliğine girdi. Yapılan kazılarda bu dönemden kalma kent duvarları, evler ve çok sayıda çanak çömlek elde edilmiştir. Kent İÖ 10. yüzyılda Yunan Yarımadasından gelen İyonlar’ca ele geçirildi.

    Milet özellikle İÖ 7. ve 6. yüzyıllarda en görkemli dönemini yaşadı ve çok zenginleşerek İyon dünyasının merkezi oldu. İÖ 6. yüzyılda Lidya saldırılarına karşı koyan kent bağımsızlığını koruyabildi. İÖ 545’te Persler Batı Anadolu’nun tümünü egemenlikleri altına almışlardı. İyonya kentlerinden yalnızca Milet, Persler’le barış yaparak bağımsızlığını sürdürdü. Ama Persler İyonyalılar ile kolonileri arasındaki bağlantıları kesince Milet İÖ 500’de İyonya’daki ayaklanmaya önderlik etti. Önceleri öbür İyonya kentleriyle birlikte bazı başarılar sağladıysa da sonunda Persler üstün geldi. İyonya donanmasının yenilgiye uğradığı Lade Savaşı’na 80 gemiyle katılan Milet tüm donanmasını yitirdi. Kent İÖ 494’te Persler’ce yakılıp yıkıldı.

    İyonya kentleri arasında ticaret ve sanat alanında, en önde gelen Milet’in bilim dünyasına da önemli katkıları olmuştur. Düşünür ve bilim adamı olarak Thales, Anaksimandros ve Anaksimenes, coğrafyacı Hekataios, kent planlamacısı Hippodamos ve İstanbul’daki Ayasofya’nın mimarlarından biri olan İsidoros (İS 6. yüzyıl) Miletli’dir. İÖ 5. yüzyılda Atina’nın kabul etmesiyle Milet alfabesi Yunan dünyasınca benimsenmiştir. Roma döneminde bağımsız bir kent olan Milet, Bizans döneminde önemini yitirmiştir.

Liman ve Kent

Kentin dört limanından en önemlisi batıdaki üç limandan biri olan Aslanlı limandır. Aslanlar Körfezi olarak adlandırılan koy, kentin savunması açısından önem taşıyordu. Girişi son derece dar olduğu için zincirlerle kapatılıyor ve böylece çok korunaklı bir deniz üssü oluşturuluyordu. Girişin iki yanında bulunan taştan yapılma iki aslan heykeli limanın korunuşunu simgeliyordu. Helenistik dönemde yapılan bu heykeller günümüzde de eski yerlerindedir. Milet Persler tarafından yıkıldıktan sonra birbirini dik açıyla kesen yolların yer aldığı kent planını Hippodamos yapmıştır.

Tiyatro

Milet kentinin kalıntıları arasında en sağlam kalan yapı bir yamacın üzerinde yer alan tiyatrodur. Görkemiyle dikkati çeken bu tiyatro ülkemizdeki tarihsel yapıların en etkileyicilerinden biridir. Yapılan kazılarda tiyatroda üç yapı evresi saptanmıştır. İÖ 4. yüzyılda yapılan ilk tiyatro Helenistik dönemde genişletildi. 5.300 oturma yeri olan tiyatro daha sonra Roma döneminde gene genişletilerek günümüzdeki boyutlarına ulaştı.

    Sahnesi sütunlarla süslenmiş olan tiyatronun yüksekliği 30 metreye ulaşır. Roma döneminde ise, günümüzde var olmayan üst galerilerle birlikte bu yükseklik 40 metreydi. Tiyatronun önyüzü 140 metre, sahnesi 34 metre uzunluğundadır. 15 bini aşkın kişiyi alabilen tiyatroda dört sütunlu şeref köşesi vardır. Bu sütunlardan ikisi günümüze ulaşabilmiştir.

    Tiyatronun yanları kesme taşlarla, önyüzü ise mermerle yapılmıştı. Üç katlı olan tiyatroya, karşılıklı olarak iki yandan ve önden girilirdi.

Faustina Hamamı

Milet’te zamana karşı direnerek ayakta kalabilen yapıtların en önemlilerinden biri Faustina Hamamı’dır. Roma İmparatoru Marcus Aurelius’un (İS 161-180) karısı II. Faustina tarafından yaptırılmıştır. Yapının sütunlarla çevrili avlusundan uzun bir salon biçimindeki soyunma yerine geçilir. Soyunma salonunun kuzey ucunda esin tanrıçaları Musalar’ın heykelleri vardı. Bugün bu heykeller İstanbul Arkeoloji Müzesi’ndedir. Soyunma salonunun doğusundaki üç kapıdan soğuk odalara girilirdi. Üç odadan oluşan bu bölümün ortadaki en büyük odasında bir havuz vardı. Buradan, hamamın sıcak bölümünü oluşturan iki büyük odaya geçilirdi. Tabanlarının altı boş olan bu odalar, güneydeki ocaklardan gelen sıcak hava ile ısıtılıyordu. Bu sıcak hava ayrıca soyunma odasının ve ılık bölümün duvarlarının içinden künklerle geçirilerek buraların da ısınması sağlanıyordu. Sıcak bölümün büyük odasının yan duvarlarında içinde yüzme havuzu ve banyolar bulunan hücreler vardı. Pencereler tavana yakındı.

Delphinion

Tanrı Apollon için yapılan Delphinion, kentin en büyük kutsal merkeziydi. Aslanlı liman bölgesinde yer alan tapmaktan günümüze ulaşan kalıntılar Helenistik dönemde yapılan üç yanı direkli galerilerle çevrili yapının Roma döneminde değişikliğe uğrayan biçimidir. 50x60 metre boyutlarındaki yapıya batıdan beş basamakla çıkılan iki sütunlu anıtsal girişten ulaşılırdı. Günümüzde yalnızca temel kalıntıları vardır.

Kent Merkezi

Aslanlı limanın güneyinde Helenistik dönemde yapılmış, önünde 64 sütun bulunan 160 metre uzunluğunda bir çarşı vardı. Apollon Tapınağı ile çarşı arasında Roma döneminin başında yapılmış olan 16 sütunlu liman kapısı yer alıyordu. Batıda ise liman anıtı bulunuyordu.

    Liman kapısından güneye doğru geçildiğinde 28 metre genişliğinde, 100 metre uzunluğunda görkemli tören caddesine çıkılırdı. Bu cadde ve çevresi kentin merkeziydi. Burada agora, gymnasion, kent meclisi, Virgilius Kapito Hamamı, anıtsal çeşme gibi yapılar yer alırdı.

    Kent meclisi, sütunlarla çevrili avlu ve toplantı salonundan oluşuyordu. Girişte “friz” denen saçaklık bölümü savaş araç ve gereçleri kabartmalarıyla süslüydü. Avlunun üç yanını Dor düzeninde stoalar çeviriyordu. Avlunun ortasında bir anıtmezar vardı. Beş kapıdan girilen salonda 1.500 kişilik oturma yeri bulunuyordu.

    Milet’te eskiçağ kalıntıların yanı sıra Menteşeoğullan döneminden kalma yapıtlar da bulunmaktadır. Bunların başlıcaları İlyas Bey Camisi, Türk Hamamı ve iki katlı handır. 1400’lerde yapılmış olan İlyas Bey Camisi kubbeli ve mermer kaplamalıdır. Çevresinde medrese ve imaret yer alır.

Milet Resimleri