New York
Dünyanın sayılı büyük kentlerinden biri olan New York, ABD’nin en büyük kentidir. Çok kalabalık bir anakent alanının merkezinde yer alır; Atlas Okyanusu kıyısında, Washington ile Boston arasında, 787 km2’lik bir alanı kaplar. Birçok ada ve yarımadanın üzerinde kurulmuştur. Güneybatıda Hudson Irmağı ile ağzındaki New York Koyu, doğuda ise Atlas Okyanusu’yla sınırlıdır. Çok elverişli bir doğal limana sahip olan New York, dünyanın en büyük ticaret ve sanayi merkezlerinden biridir.
New York başlıca beş büyük belediyeden oluşur. Bunlar, Manhattan, Long Island’ın batı ucunda bulunan Queens ve Brooklyn, Manhattan’ın kuzeyine düşen Bronx ve Verrazano Narrows Köprüsü ile Brooklyn’e bağlanan Staten Island’dır (ya da Richmond). Bu beş bölümün toplam nüfusu 7.346.350’dir (1987). 1970’ten bu yana kent nüfusunda yüzde 10’luk bir azalma olmuştur.
Manhattan
Manhattan alan bakımından New York’un en küçük belediyesidir. Ne var ki, 1,5 milyonu aşan nüfusuyla kentin ekonomik ve kültürel merkezidir. Manhattan, değişik birçok kentin bir arada bulunduğu izlenimini verir. Adanın güney ucu işlek bir bankacılık merkezidir. Daha kuzeyde, geçmişten günümüze kadar korunmuş olan “Çin Mahallesi” ve “Küçük İtalya” gibi bazı mahalleler bulunur. Batıda Greenwich Village eski evlerin bulunduğu bir yerleşim bölgesidir. Dar ve dolambaçlı sokakları, kepenkli sevimli evleriyle, uzun yıllar boyunca pek çok ünlü sanatçı ve yazarın yaşamak için seçtiği bir yer olmuştur. Houston Caddesi’nin kuzeyindeki sokaklar birbirini düzenli bir biçimde keser.
Manhattan’ın merkezinde 102 katlı Empire States, Birleşmiş Milletler binaları, Times Meydanı, Rockefeller Merkezi gibi New York’la özdeşleştirilen yerler vardır. Burada ayrıca, çok ünlü mağaza ve dükkânların da bulunduğu ünlü 5. Cadde ve 19. yüzyıl bahçe mimarlığının en güzel örneklerinden biri olan Central Park yer alır. Başka yerlerde yaşayanlar için asıl New York Manhattan’dır.
New York, çok sayıda gökdeleni ve insan kalabalığının yanında zenginliğin, gücün, siyasal ve sanatsal etkinliklerin merkezi olmasıyla da dünyanın en çekici kentlerinden biridir.
Ülkenin en büyük 100 şirketinin, en önemli bankaların ve sigorta şirketlerinin genel merkezi New York’tadır. Madison Caddesi olarak bilinen bölge ülkenin reklamcılık merkezidir. Pamuk, şeker, kahve, kakao borsaları da bu kentte yer alır. Başlıca televizyon kuruluşlarının merkezi New York’tadır. Ayrıca burada basılan New York Times ile Wall Street Journal gibi gazeteler ülkenin düşünsel ve siyasal yaşamını etkiler.
Kenti banliyölerle birleştiren ilk viyadüklü yol 1868’de açıldı. Metro ise 1904’te hizmete girdi. Irmakların altından geçen 70’ten fazla tünel ve köprü kentin içinde ve dışında ulaşımı rahatlatır. La Guardia, Kennedy ve Newark uluslararası havalimanlarından iç ve dış seferler yapılmaktadır. New York limanı dünyanın en büyük ve en donanımlı limanlarından biridir. Kent ayrıca ABD’nin basın, moda ve alışveriş merkezidir.
New York’ta ABD’nin, hatta dünyanın en önemli sanat olayları yer alır. Ünlü Broadway eskisi kadar değilse de gene canlı tiyatro merkezlerinden biridir. Çeşitli bale toplulukları, Metropolitan Operası, Metropolitan Sanat Müzesi, Modern Sanat Müzesi ve Guggenheim Müzesi de dünyaca ünlüdür. New York Halk Kütüphanesi zengin kaynaklarıyla önemli bir araştırma merkezidir. Columbia ve New York üniversiteleri ülkenin en saygın eğitim kurumları arasındadır.
Kentin en büyük bölümü kentten daha büyük bir alanı kaplayan Long Island’dadır. Bu ada II. Dünya Savaşı’ndan önce Brooklyn ve Oueens dışında, genellikle varlıklı kimselerin yazlık evlerinin bulunduğu bir bölgeydi. Savaştan sonra başlayan atılımla bugün adanın büyük bölümü kentleşmiştir. Ama hâlâ tarım yapılabilen ve yazlık yerleşime uygun kırsal alanlar vardır.
Kent Halkı
100 yıldan fazla bir süre New York, Amerika’ya gelen göçmenlerin karaya ilk ayak bastıkları liman oldu. Göçmenlerin kıtaya yaklaşırken gözlerine en önce çarpan, göçmen bürosunun bulunduğu Ellis Adası’nın ötesinde, Liberty (Özgürlük) Adası üzerinde yükselen 92 metrelik görkemli Özgürlük Heykeli’ydi. New York’u ilk kuran Hollandalılar’dı. Daha sonra İngilizler yerleşti. 80’den fazla dilin konuşulduğu kente Almanya’dan gelen ilk büyük göçmen grubundan sonra dalga dalga yeni göçmen toplulukları akın etti. En kalabalık gruplardan biri de İrlandalılar’dı. Bir zamanlar kent nüfusunun dörtte biri İrlandalıydı.
Çoğunlukla Doğu Avrupa’dan gelen ve New York nüfusunda önemli bir yer tutan Yahudiler’in bir bölümü ise hâlâ birçok İbranice sözcük içeren bir Alman lehçesiyle (Yidiş) konuşur.
İtalyan göçmenler ülkeye 20. yüzyılın ilk yıllarında büyük kafilelerle gelmeye başladı. Küçük İtalya ve Greenwich Village’daki İtalyan bölgelerinde Sicilya ve Güney İtalya kültürü ve dili hâlâ yaygınlığını korumaktadır. Manhattan’da bulunan Harlem, ülkenin en çok tanınan Siyah yerleşim bölgesidir. Bu bölge, 20. yüzyılın başında ortaya çıkan ve Harlem Rönesans’ı denen Siyah kültür ve edebiyatının canlanmasına kaynaklık etmiştir. Bu dönemde Siyah oyuncu ve yazarlar Harlem’de bir araya gelerek birbirlerine destek olmuş, Siyah yaşamını ve kültürünü araştırmaya yönelik yapıtlar ortaya koymuşlardır. II. Dünya Savaşı’ndan sonra New York’a göç eden yüz binlerce Porto Rikolu bugün Doğu Harlem’in gettolarında yaşamaktadır.
Tarih
New York Koyu ile Hudson Irmağı’nın alt bölümlerinin ilk kez 1524’te İtalyan denizci Giovanni da Verrazano tarafından keşfedildiği sanılmaktadır. 1609’da İngiliz kâşif Henry Hudson, gemisiyle bugün kendi adını taşıyan ırmağa girmiştir. Manhattan Adası’nı ilk kez onun keşfettiği kabul edilmektedir.
Avrupalılar’ın New York’ta ilk yerleşim birimini ne zaman kurdukları kesin olarak bilinmemektedir. 1626’da Batı Hint Kumpanyasının girişimiyle HollandalIlar Manhattan Adası’nı Yerliler’den 24 dolar tutarında mal vererek satın aldılar. Burada kurulan yerleşim bölgesine Nieuw Amsterdam (Yeni Amsterdam) denildi. Bölge Batı Hint Kumpanyasının yürüttüğü kürk ticaretinin merkezi oldu.
Atlas Okyanusu kıyısının bu bölümünü ele geçirmek isteyen İngiltere, 1664’te Hollandalılar’ın üzerine bir donanma gönderdi. Hollanda yönetimi savaşı göze alamayınca, ada İngilizler’in eline geçti. İngilizler buraya kralın kardeşi York dükünün anısına New York adını verdiler. Hollandalılar 1673’te kenti yeniden ele geçirdilerse de, bir yıl sonra İngilizler’e bırakmak zorunda kaldılar. Kent
Amerikan Bağımsızlık Savaşı’na kadar, 100 yılı aşkın bir süre İngilizler’ce yönetildi. Savaş sonrasında 1790’a kadar ABD’nin ilk başkenti olan New York, 1898’de çevresindeki yerleşim birimlerinin de kent sınırlarına katılmasıyla büyük bir anakente dönüştü.