Orkestra
Orkestra, çok sayıda müzik aleti için yazılmış müzik parçalarını seslendirmek üzere bir şef yönetiminde bir araya gelen müzikçiler topluluğudur. Dilimize İtalyanca’daki orchestra sözcüğünden geçen bu sözcük, Eski Yunan’da hem dans etmek anlamında hem de seyirciler ile sahneyi ayıran, koronun yer aldığı bölümün adı olarak kullanılan orkhestra sözcüğünden gelir. Bu sözcük İtalya’da 17. yüzyıl başında, opera şarkıcılarına eşlik eden müzikçiler için kullanılmaya başladı.
Yaklaşık 100 kişinin çaldığı ve hemen hemen bütün çalgı türlerinin yer aldığı büyük orkestralara “senfoni orkestrası” adı verilir. Amatör ya da profesyoneller tarafından konserler vermek amacıyla kurulmuş orkestralara da “filarmoni orkestrası” denir. Ünlü orkestralar arasında Viyana Filarmoni, Amsterdam Concertgebouw, Çek Filarmoni, Bavyera Radyo Senfoni, Berlin Filarmoni, Londra Filarmoni, New York Filarmoni, Chicago Senfoni ve Moskova Devlet Filarmoni orkestraları sayılabilir.
Büyük orkestraların yanı sıra oda müziği toplulukları gibi 20 kişiyi aşmayan küçük orkestralar da vardır. Yalnızca yaylı çalgılardan oluşan yaylı çalgılar orkestraları da hemen hemen aynı büyüklüktedir. Müzikal komedilere, balelere ve bazı operalara eşlik eden orkestralar yaklaşık 50-60 kişiden oluşur. Öteki orkestra çeşitleri arasında üflemeli ve vurmalı çalgılardan oluşan bandolar, hafif müzik orkestraları ve çok çeşitli çalgının kullanıldığı caz orkestraları sayılabilir. Büyük profesyonel orkestralardan başka, okul orkestraları ve gençlik orkestraları gibi birçok amatör orkestra da vardır.
Orkestrada Kullanılan Müzik Aletleri
Bugünkü biçimiyle bir senfoni orkestrasında kullanılan müzik aletleri kabaca üç grupta toplanabilir: Yaylı, üflemeli ve vurmalı çalgılar. Keman, viyola, viyolonsel, kontrbas ve arptan oluşan yaylı çalgılar orkestranın yaklaşık üçte ikisini ya da dörtte üçünü oluşturur. Bu grupta yaklaşık 40 keman(birinci ve ikinci kemanlar olmak üzere ikiye ayrılır), 14 viyola, 12 viyolonsel, 8 kontrbas, 1 ya da 2 arp bulunur.
Tahta ve bakır üflemeliler olarak ikiye ayrılan üflemeli çalgılar yaklaşık 25 tanedir. Tahta üflemeli çalgılar flüt, obua, klarnet ve fagot: bakır üflemelile trompet, korno, trombon, kornet ve tubadan oluşur. Bakır üflemeliler klasik müzikten çok modern müzikte kullanılır.
Vurmalı çalgılar, sayıca az olmalarına karşılık, ses özelliklerinden dolayı güçlü bir etki oluşturur. Bu grupta timbal, zil, üçgen, tef ve davul vardır. Değişik sesli çanlardan oluşan glockenspiel, vibrafon, piyano, çelesta ve ksilofon gibi akortlu vurmalı çalgılar da kullanılır. Piyano klavyeli çalgıların en önemlisi olarak kabul edilmekle birlikte senfoni orkestrasında az kullanılır.
Orkestra Düzeni
Orkestra konser salonunun sahnesine büyük bir yarım daire biçiminde yerleştirilir. Orkestra şefi, tüm müzikçileri rahatça görebileceği biçimde önde, yüksekçe bir yerde durur. Çalgıların sayısı ve konumları orkestra şefinin tercihine göre değişebilir. Ama yaylı çalgılar tüm orkestralarda şefin önünde durur. Orkestra çalgılarının en yaygın yerleşme biçiminde, orkestra şefinin solunda birinci ve ikinci kemanlar, sağında viyolalar, viyolonseller ve kontrbaslar yer alır. Yaylı çalgıların hemen arkasında ve ortada flüt, obua, pikolo, klarnet ve fagot olmak üzere tiz sesli tahta üflemeli çalgılar; onların arkasında trompet, trombon, korno ve tuba olmak üzere bakır üflemeli çalgılar yer alır. Vurmalı çalgılar orkestranın en arkasındadır.
Her müzikçinin önünde kendi çalacağı bölümün yazılı olduğu partisyon bulunur. Orkestra şefinin önünde tüm partisyonlar vardır. Orkestra şefi partisyonlara bakarak hangi bölümde kimin çalacağını izler. Partisyonlar her zaman aynı düzendedir. Tiz sesli, tahta üflemeli çalgılar sayfanın başında bulunur. Ardından pes sesliler, trompetler, tubalar ve vurmalı çalgılar gelir. Sayfanın en altında yaylı çalgılar bölümü yer alır.
Orkestra Şefi
Bir konser sırasında orkestra şefi ellerinin ve kollarının hareketiyle orkestrayı yönetir. Müziğin hangi hızla çalınacağını, hangi ritmin kullanılacağını, bir çalgının ne zaman yumuşak ya da canlı çalınması gerektiğini el kol hareketleriyle işaret eder. Bazen baton denen ince bir çubukla müzikçileri yönetir. Konser öncesinde yapılan provalarda bulunarak orkestranın uyumlu bir biçimde çalışmasını sağlar. Konser sırasında önünde duran partisyonlara baksa da müziği ezbere bilmesi gerekir. Müziğe canlılık veren ve kişilik kazandıran orkestra şefidir. Kari Böhm, Leonard Bernstein, Herbert von Karajan, Leopold Stokowski, Rafael Kubelik, Arturo Toscanini, Sir Thomas Beecham, Kiril Petroviç Kondraşin gerek teknikleri, gerek yorumlarıyla 20. yüzyılın önde gelen orkestra şefleridir.