Radyum
Radyum, çok ender bulunan bir metaldir. Kimyasal simgesi Ra, atom numarası 88, atom ağırlığı ise 226’dır. Rengi parlak beyazdır, ama havayla temas ettiğinde havadaki oksijenle birleşir ve kararır. Radyum suda çözünür, yani erir ve bu çözünme sırasında hidrojen gazı açığa çıkar. Pek çok alanda radyum tuzlarından yararlanılır. En yaygın bilinen radyum tuzları radyum klorür, radyum bromür ve radyum sülfattır.
Radyumu 1898’de Marie ve Pierre Curie keşfettiler. Ama 1910’a kadar metalin kendisi katışıksız halde elde edilmedi. Curie’ler radyumu, Çekoslovakya’da bugün Jachymov adıyla bilinen bir yerden çıkan ve pekblend denen bir maddeden elde etmişlerdi. Daha sonraları Afrika’nın orta kesimlerindeki Shaba’da ve Kanada’da Büyük Ayı Gölü kıyılarında da pekblend yatakları bulundu. Radyum, ABD ve bazı başka ülkelerde çıkarılmakta olan karnotit mineralinden de elde edilir.
Radyum radyoaktif bir maddedir. Radyoaktif maddeler sürekli küçük parçacık ve ışınım salarak parçalanırlar ve başka maddelere dönüşürler; bu radyoaktif parçalanma, ayrışma sürecine bozunum denir (bu konu RADYOAKTİFLİK maddesinde ayrıntılı olarak anlatılmıştır). Örneğin, uranyum minerali zamanla radyuma dönüşür; radyum da belli bir sıra içinde başka maddelere ve en sonunda
kurşuna dönüşür. Uranyum madenlerinde daima bir miktar da radyum bulunmasının nedeni budur. Ama en zengin cevherlerde bile, bir ton kayaçta en çok, yaklaşık 0,3 gram radyum vardır. Radyumun radyoaktif bozunumu sırasında radon gazı ortaya çıkar. Radon soy gazların en ağırıdır; kendisi de radyoaktif olduğu için çok çabuk bozunur.
Radyumun çıkardığı ışın ve parçacıklar eskiden tıpta ve başka alanlarda kullanılırdı. Bazı ışınımlar insan vücudundaki hücreleri yok edebilir; bu tür bir ışınım özelliği olan radyum da kanser tedavisinde yaygın biçimde kullanılmıştır. Radyumdan sanayide radyografi ışınım kaynağı olarak, örneğin metal parçalarında çıplak gözle görülemeyen çatlakların ya da kusurların saptanmasında yararlanılmıştır. Ama bugün, tıbbi ve teknolojik uygulamalarda radyumun yerini, yapay olarak üretilen ve üstelik daha ucuz ve güçlü başka radyoaktif maddeler almıştır.
Jeologlar Dünya’nın yaşını ilk olarak radyumla doğru bir biçimde belirlemişlerdir. Radyum bozunurken eser miktarlarda helyum gazı çıkarır. Jeologlar yerkabuğunu oluşturan kayaçlardan aldıkları radyum örneklerini incelemiş ve bu radyumun serbest bırakmış olduğu helyum gazı miktarı ile kayaçta bulunan kurşun miktarını ölçmüşler, böylece kayaçların ve dolayısıyla da Dünya’nın en
az 400 milyon yaşında olduğunu saptamışlardır.