Ronald Reagan
(doğumu 1911). 1980’de, 69 yaşındayken ABD’nin 40. başkanı olan Ronald Reagan, ülke tarihinde seçilen en yaşlı başkandı. Son yarım yüzyılın en tutucu başkanı olan Reagan, 1960’larda siyasete
atılmadan önce radyo, sinema ve televizyon çalışmalarıyla tanınıyordu.
Ronald Wilson Reagan, Illinois’da Tampico’da bir ayakkabı satıcısının oğlu olarak dünyaya geldi. Reagan dokuz yaşındayken ailesi Illinois’da Dixon’a yerleşti. Lisede futbol oynayan ve tiyatro oyunlarında rol alan Reagan, öğrenci birliğinin başkanlığını da yaptı. 1928’de girdiği Illinois’daki Eureka College’da ekonomi ve sosyoloji öğrenimi gördü.
Reagan çalışma yaşamına Iowa radyosunda spor spikerliğiyle başladı. 1937’de Warner Brothers ile imzaladığı sözleşmeyle 1964’e kadar süren sinema oyunculuğu dönemi başladı. Genellikle yardımcı oyuncu olarak 50’nin üstünde filmde rol aldı.
1947-52 ve 1959-60 arasında Sinema Oyuncuları Sendikasfnm başkanlığını yapan Reagan’ın tutucu siyasete yönelmesi bu dönemde başladı. Amerika’ya Karşı Etkinlikleri Soruşturma Komisyonu’na yardımcı olarak, komünist olduğu öne sürülen kişilerle ilgili soruşturmalarda ve bu kişilerin sinema dünyasından uzaklaştırılmasında etkin rol oynadı. 1954-65 arası bazı önemsiz televizyon programlarında yer aldı.
1950’lerden başlayarak Cumhuriyetçiler’in yanında yer alan Reagan, 1962’de partiye girdi. 1966’da Cumhuriyetçi Parti’nin adayı olarak California valiliği seçimlerini kazandı ve sekiz yıl valilik yaptı. Cumhuriyetçi Parti’nin başkan adayı seçimlerinde 1968’de Richard Nixon ve 1976’da Gerald Ford'a karşı başarısız oldu. 1980’deki üçüncü girişiminde Cumhuriyetçiler’in başkan adayı olan
Reagan, seçim kampanyasında ekonomide liberal işleyişi ve saldırgan bir dış politikayı savundu. Bu görüşleriyle gelenekçi Demokratlar’ın da desteğini sağladı ve Jimmy Carter karşısında oyların yarısından biraz fazlasını alarak ABD başkanı seçildi.
Başkanlığının ilk günlerinden başlayarak federal hükümetin rolünü azaltmaya çalıştı. Savunma harcamaları dışındaki tüm kamu harcamalarını kısmayı öngören bütçe önerisi onaylandı. Dış politikada SSCB ve öteki sosyalist ülkelere karşı önceki yönetimlerden daha sert bir siyaset uyguladı. ABD askerleri 1983’te Grenada’daki sol yönetimi devirmek amacıyla bu ülkeyi işgal etti. Reagan, Nikaragua’daki sol eğilimli Sandinist yönetime karşı savaşan Contra’lara ABD yardımını ısrarla
savundu.
1981’de bir öldürme girişiminde yaralanan Reagan, geçirdiği ameliyattan sonra iyileşerek görevini sürdürdü. 1984’te ikinci kez aday oldu ve yeniden başkan seçildi. Dünyada terörist eylemlere karşı kesin tavır alınmasını savunan Reagan, 1986’da terörizmi desteklediği gerekçesiyle Libya’ya saldırıda bulundu. ABD hava kuvvetleri Trablus ve Bingazi'yi bombaladı. Aynı yılın sonlarına doğru İran-Contra skandali patlak verdi. İran’da rehin tutulan ABD’lilerin kurtarılması için, alınmış olan kararlara karşın, bu ülkeye silah gönderildiği ve bu silahlardan elde edilen paranın bir bölümüyle Sandinist yönetime karşı savaşan Contra'lara yardım edildiği anlaşılınca, Reagan’ın saygınlığı önemli ölçüde azaldı. 1985-88 arasında, SSCB önderi Mihail Gorbaçov ile Ronald Reagan nükleer füzelerin sınırlandırılmasına ilişkin dört doruk toplantısı yaptılar. 1987’de Washington’daki dorukta iki başkan Orta Menzilli Nükleer Füzelerin Kaldırılması Antlaşması’nı imzaladılar. 1988’de Reagan’ın başkan yardımcılığını yürüten George Bush seçimleri kazanarak başkan oldu.