Bilgi Diyarı

Aşağıdaki Kutu ile Sonsuz Bilgi Diyarı'nda İstediğinizi Arayabilirsiniz...

Su Aygırı

  • Okunma : 357
Su Aygırı Resim

Günümüzde yalnız Afrika’da yaşayan su aygırlarına çok benzeyen iri yapılı, çift toynaklı memeliler, eski çağlarda Avrupa’nın hayvan varlığı içinde yer alıyordu. Cüce yapılı akrabaları ise, yeryüzünün Hindistan, Madagaskar ve Girit gibi çeşitli bölgelerine yayılmıştı. Suda kalmayı çok seven bu hayvanların günümüzde yaşayan iki türü vardır. Bunlardan bayağı su aygırı (Hippopotamus amphibius) fillerin ardından, Hindistan
gergedanıyla birlikte en iri kara hayvanları arasında yer alır. Batı Afrika’da yaşayan cüce su aygırı (Choeropsis liberiensis) ise yaklaşık 1,5 metre uzunluğundadır.

    Su aygırının öbür adı olan Yunanca kökenli hipopotam sözcüğü “ırmakatı” anlamına gelir. Oysa birbirine yakın anlamlar taşıyan bu iki ad yerine “su domuzu” ya da “ırmak domuzu" gibi adları kullanmak gerçeğe daha uygun düşerdi. Çünkü bu hayvanlar attan çok domuza benzerler ve onlar gibi geviş getirmeyen çift toynaklı memeliler arasında yer alırlar. Aradaki benzerlik Sierra Leone, Liberya ve Nijerya’nın güneyindeki sık ormanlarda yaşayan cüce suaygınnda daha belirgindir. Bu tür, bir domuz gibi bitki köklerini eşelerken görülebilir. Bayağı suaygmna oranla daha küçük yapılı olmakla birlikte ağırlığı genellikle 220 kilogramı aşar. Sırtı mavimsi siyah, alt bölümleri kirli beyazdır. İri akrabasından farklı olarak sürüler halinde yaşamaz ve suya daha az bağımlıdır.

    Çok daha iyi tanınan bayağı suaygırı genellikle 3 tonu aşan ağırlığa ve 4 metre uzunluğa erişir. Omuz yüksekliği 1,5 metre dolayında, hantal gövdesi fıçı biçiminde, bacaklan kısa ve kaim, ayaklan yayvandır. Son derece büyük olan başını, suyun dışına çıktığında sık sık bir yere dayamak zorunda kalır. Ağzı çok geniş, üst dudağı kaim ve kabarık, kesici dişleri iri, köpek dişleri beyaz ve uzundur. Gözleri ve kulakları ise domuzunkini andıracak ölçüde küçüktür.

    Bayağı gergedanın derisi kaim, kıvnmlı, süngersi ve hemen hemen kılsızdır. Deri kalınlığı gövdenin bazı bölümlerinde 5 santimetreyi bulur. Erkekler koyu kahverengimsi boz, dişiler bazen pembemsidir. Ama renkleri değişik olabileceği gibi gövdeleri sudan yeni çıktığında daha açık renkli görünür. Derilerindeki yağ bezlerinden salgılanan yoğun, pembemsi yağ üstlerinde kuruduğunda renklerine parlaklık kazandırır.

    Su aygırlan gün boyunca tembelce çamurlu sulara yatar ya da yalnız fırlak burun delikleri ve gözleri dışanda kalacak biçimde suya gömülür, gece olduğunda hareketlenirler. Temel besinlerini otlar, sazlar ve akarsulann yakınlarında yetişen öbür bitkiler oluşturur. Bazen daha içerilere girip ekili alanlara dalar, şeker kamışı ve mısır gibi tanm ürünlerini yerler. Çok iyi yüzücü ve dalıcı olan bu hayvanlar gözlerini ve burun deliklerini iyice kapatarak suyun altında 10 dakika kalabilirler. Dipte yürüdükleri bile olur.

    Su aygırlan genellikle uysal hayvanlardır. Sayılan 20’yi bulan ya da geçen gruplar halinde yaşarlar. Dişi, bir batında doğurduğu tek yavrusuna özenle bakar; onunla oynar ve yüzebilecek yaşa gelene kadar yavrusunu hemen her suya girişinde sırtına alır. Su aygırları yaralandıklannda ya da rahatsız edildiklerinde son derece tehlikeli olabilir. Çünkü hem güçlü ve gerektiğinde çok hızlı, hem de kolay pes etmeyecek ölçüde inatçıdırlar. Tek vuruşta bir kayığı devirebilir, bazen daha büyük teknelere de saldırıp alabora edebilirler.

    Su aygırları eskiden hemen hemen tüm Afrika’ya yayılmıştı. Ama günümüzde sayıları iyice azalmıştır ve en çok iç kesimlerdeki büyük ırmak ve göllerde yaşarlar. Yaşama ortamlarının yok edilmesi bu hayvanların ulusal park sınırlan ve koruma alanlan dışında çok azalmasına yol açmıştır.

    Su aygırlarının eti ve yağı yenebilir, derisi işlenerek kullanılır, köpek dişleri ise fil dişi gibi süs eşyalan yapmaya yaradığından değerlidir. Hayvanat bahçelerinde yaşamaya iyi uyum sağlamakta ve bakım altında 40 yılı aşkın bir süre yaşayabilmektedirler.

Su Aygırı Resimleri