Sülük Balığı
İlk bakışta yılanbalığım andıran sülük balıklarının ürpertici bir yaşama biçimi vardır. Canlı ya da ölü bir balığın gövdesini oyup içine giren bir sülük balığı beslenerek yoluna devam eder. Etini yiye yiye oyduğu canlı balık uzunca bir süre yaşamını sürdürebilir. Ölmüş iri bir balığın içinde 100’ü aşkın sülük balığı bulunmuştur.
Sülük balıkları aynı zamanda denizlerin dibindeki çamurlarda ölü ya da canlı solucanlar, yumuşakçalar ve öbür deniz omurgasızlarını bulmak için oyuklar açar.
Sülük balığının çeneleri yoktur. Yalnız kuyruk yüzgeci gelişmiştir. Başının altında yarık biçiminde bir ağız, ağzının çevresinde altı dokunaç ve ağzının içinde eğe dişi gibi küçük dişlerin dizildiği güçlü bir dil vardır.
Sülük balıkları taşemenler gibi, çenesiz balıklar ya da çenesizler (Agnatha) adıyla tanınan ilkel balıklar arasında sınıflandırılır. Bu canlıların bulunan fosilleri öbür balıklardan çok daha önce ortaya çıktıklarını göstermektedir.
Sülük balıklarının tüm okyanuslara dağılmış 20 kadar türü vardır. Yaklaşık 60 cm uzunluğa erişen bayağı sülük balığına (Myxine glutinosa) Akdeniz’in batı kesimlerinde de rastlanmaktadır. Derisi pulsuz, derisine gömülü gözleri küçük ve işlevsizdir. Sert kabuklu yumurtalarının uçlarından çıkan ipliksi uzantılar yumurtaların bir yere tutunmasını sağlar. Yumurtalardan erişkinlere benzeyen yavrular çıkar.
Sülük balığının gövdesi kaygan ve sümüksü bir maddeyle kaplıdır. Kıvrıla kıvrıla suya yayılan bu madde balığın çevresini pelte haline getirir.