Suna Kan
(1936). Uluslararası ünü olan Türk kadın kemancı Suna Kan’ın babası Nuri Kan, Riyaseticumhur Filarmoni Orkestrası’ nın (bugünkü Cumhurbaşkanlığı Senfoni O rkestrası) kemancılarındandı. İlk keman derslerini babasından alan Suna Kan, daha sonra Walter Gerhardt, Gilbert Back, İzzet Nezihi Albayrak ve Liko Amar ile çalıştı. Dokuz yaşındayken, orkestra eşliğinde verdiği ilk konserinde Mozart ve Viotti’nin konçertolarını seslendirdi. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 1948’de kabul ettiği, Suna Kan ve İdil Biret için çıkarılan özel yasa ile müzik öğrenimi görmek üzere İdil Biret ile birlikte Fransa’ ya gönderildi. Paris Konservatuvarı’nda Gabriel Bouillon’un öğrencisi oldu. 1952’de bu okulu birincilikle bitirdi. 1954’te Cenevre ve Viotti yarışmalarında birincilik kazandı; 1956’da Münih yarışmasında ikinci oldu; 1957’de Marguerite Long-Jacques Thibaud yarışmasında beşincilik ödülünü aldı.
Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nın solist sanatçıları arasına giren Suna Kan, SSCB, Çin Halk Cumhuriyeti, Kuzey ve Güney Amerika ile Doğu ve Batı Avrupa’nın büyük kentlerinde konserler ve resitaller verdi. Ünlü şeflerin yönettiği orkestralar eşliğinde çaldı.
Bach’tan Bartök’a uzanan çok geniş bir repertuarı olan Suna Kan, konserlerinde ve resitallerinde çağdaş yapıtlara ve Türk bestecilerin bestelerine de geniş yer vermektedir.
1971’de “devlet sanatçısı” unvanını alan Kan, 1977’de kuruluşuna ön ayak olduğu TRT Ankara Oda Orkestrasının solistliğini ve başkemancılığım üstlendi. İlk eşinin ölümü üzerine 1988’de evlendiği ikinci eşinin görevi gereği, Türkiye dışında oturan sanatçı, sık sık Türkiye’ye gelerek Türk ya da yabancı şefler ve orkestralarla konserler vermektedir.