Bilgi Diyarı

Aşağıdaki Kutu ile Sonsuz Bilgi Diyarı'nda İstediğinizi Arayabilirsiniz...

Sünnilik

  • Okunma : 323
Sünnilik Resim

Sünnilik, İslam dininde Kuran'a ve Hz. Muhammed’in sünnetine (sözlerine, uygulamalarına) sıkı sıkıya bağlılığı savunan mezheplerin genel adıdır. Sünniler inanç ve hukuk alanında sahabe'nin (Hz. Muhammed’i görmüş, konuşmuş, din kurallarını iyi bilen kişiler ve tabiun'un (sahabeyi tanımış olanlar) görüş, yorum ve uygulamalarına da büyük önem verirler.

    Müslümanlar arasında ilk görüş ayrılıkları Hz. Muhammed’in ölümünden (632) hemen sonra ortaya çıkmıştı. Halifelik konusunda odaklaşan bu ayrılık zamanla Müslümanlar’ı birbirleriyle çatışan topluluklar halinde bölmüş, Şam Valisi Muaviye’nin 661’de halifeliği ele geçirmesiyle bölünme daha da derinleşmişti. İslam dini Emeviler (661-750) ve Abbasiler (750-1258) döneminde Asya’da ve Kuzey Afrika’da hızla yayıldıkça ve pek çok kavim bu dine katıldıkça inanç ve uygulamalar alanında da farklı yorumlar ortaya çıktı. Bir bölümü Eski Yunan düşüncesinden, bir bölümü de İslam öncesi inançlardan kaynaklanan bu yorumlar gittikçe yaygınlaşmaya başladı. Dinin temel kaynaklarını bile tartışmaya açan bu gruplar karşısında Kuran’a ve sünnete bağlılığı savunanlar da bu yoldaki düşüncelerini sistemleştirerek yandaş toplamaya çalıştılar. İmam-ı âzam (büyük imam) olarak anılan Ebu Hanife Numan bin Sabit’in (699-767) başlattığı bu çığır, İmam Malik (712-795), İmam Şafii (767-820) ve İmam Ahmed ibn Hanbel’le (780-855) büyük yaygınlık kazandı. Aralarında görüş ayrılıkları bulunmakla birlikte ortak bir temele sahip olan bu dört mezhep Sünnilik’in ana kollarını oluşturur. Bunlar dışında İmam Evzai (707- 774) ve İmam Sevri’nin (715-777) kurduğu mezhepler ise fazla yaygınlık kazanamamış, zamanla yandaşları öbür Sünni mezheplere katılmıştır. Dört Sünni mezhebin dinin temel kaynaklarına bağlılık konusundaki görüşleri aynıdır. Farklılık daha çok bu kaynaklarda herhangi bir yanıt bulunmayan durumlarda icma-i ümmet’e (din bilginlerinin bir konuda vardıkları ortak yargı), kıyas’a. (bir olayla ilgili yargıyı benzer bir başka olaya uygulama) ve rey'e (kişisel görüş) ne ölçüde başvurulması gerektiği konusundadır. Hanefi mezhebi icma-i ümmete, kıyasa ve reye en çok yer veren Sünni mezheptir. Bu açıdan onu Şafii, Maliki ve Hanbeli mezhepleri izler.

    Sünnilik, kurucu imamların adıyla anılan Hanefi, Maliki, Şafii ve Hanbeli mezheplerinden başka, inanç alanında Eş’ari ve Maturidi mezhepleriyle temsil edilir. İlk dört mezhep Sünnilik’in inanç temellerini atmış olmakla birlikte daha çok hukuk sorunlarıyla uğraşmıştı. Eş’ari (873-936) ile Maturidi (doğumu yaklaşık 852-944) ise çalışmalarını inanç konusunda yoğunlaştırmışlar, Sünnilik’in inanç alanındaki öğretisini bütünlüğe kavuşturmuşlardır. Şafiiler ve Malikiler ile Hanbeliler’in bir bölümü Eş’ari’ye, Hanefiler de Maturidi’ye bağlıdır.

    Bu mezhepler dışında, Sünnilik’te icma-i ümmete, kıyasa ve reye başvurulmasını kabul etmeyen, her sorunun çözümünü Kuran'da, sünnette, sahabe ve tabiunun görüş ve uygulamalarında arayan bir grup daha vardır; bunlar selefiyyun (geçmişe bağlılar) olarak anılır. Bu düşünceye bağlı olanlar ortaya çıkan yeni sorunlara çözüm bulmakta yetersiz kaldıkları için fazla yandaş kazanamamışlardır. Hanbeli mezhebi selefiyyun anlayışına en yakın Sünni mezhep olarak tanınır.

    Müslümanlar’ın büyük çoğunluğu Sünni mezheplere bağlıdır. Hanefi mezhebi Türkiye, Irak, Suriye, Pakistan ve Hindistan’da yayılmıştır. Rusya'da yaşayan Müslümanlar’ın çoğu da bu mezheptendir. Şafii mezhebi Mısır, Doğu Afrika, Güneydoğu Asya ve Endonezya’da yaygındır. Maliki mezhebi Tunus, Cezayir, Fas ve Orta Afrika’da, Hanbeli mezhebi ise Suudi Arabistan’da yaygınlık kazanmıştır. Ama Hanbeli mezhebi bu ülkede 18. yüzyılda dinsel siyasal bir hareket olarak ortaya çıkan Vehhabilik tarafından yorumlanmış biçimiyle varlığını sürdürmektedir.

Sünnilik Resimleri